CANKURTARAN:LİYAKATSIZ KİŞİLERİN ATANMASI TÜRK SPORUNA DARBE VURUYOR

CANKURTARAN:LİYAKATSIZ KİŞİLERİN ATANMASI TÜRK SPORUNA DARBE VURUYOR
Editör: İlk Haber
29 Ağustos 2017 - 05:39

Adalet Kurultayı kapsamında düzenlenen “Sporda Adalet Çalıştayı”nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Spor Üst Kurulu Başkanı Yasemin Öney Cankurtaran, Atatürkçü laik isimlere iktidar baskısıyla spor federasyonlarında yer verilmediğini belirterek, AKP ile ülkeye hakim olan kural tanımamazlığın sporda doping kullanımını arttırdığını söyledi.

 

Gelibolu’da süren Adalet Kurultayı kapsamında CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Spor Üst Kurulu Başkanı Yasemin Öney Cankurtaran’ın yönetiminde “Sporda Adalet Çalıştayı” spor dünyasından çok sayıda tanınmış kişinin katılımıyla dün öğleden sonra yapıldı. Çok sayıda CHP milletvekili ve yöneticisinin de takip ettiği çalıştayda Cankurtaran’ın yanı sıra CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, CHP Spor Üst Kurulu Başkan Yardımcısı ve milli hakem Selçuk Dereli, CHP Spor Üst Kurulu Genel Sekreteri Cemal Kaman, CHP Spor Üst Kurulu Üyesi ve spor yazarı Arif Kızılyalın, milli halterci Kenan Nuhut, eski basketbol oyuncusu Cihat Levent, milli atlet Semra Aksu da birer konuşma yaptı. Çalıştayı izleyen diğer spor insanları da zaman zaman söz alarak görüşleriyle çalıştaya katkı sağladılar. Sporun sorunlarına dair çözüm önerilerinin de dile getirildiği çalıştayın sonuç bildirgesinde sporda her alanda adalet sağlanması için mücadele vurgusu yapıldı. Cankurtaran çalıştayda yaptığı konuşmada AKP iktidarı döneminde artan adaletsizliğin  Türkiye’de yaşamın her alanı gibi sporun da en önemli sorunu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

 

“LİYAKATSIZ KİŞİLERİN ATANMASI TÜRK SPORUNA BÜYÜK DARBE VURUYOR”

 

Liyakatten uzak kişilerin yönetime atanmasının Türk sporunun en temel sorunlarının başında geldiğini belirten Cankurtaran, “Sırf iktidara yakın diye liyakatsız kişilerin kritik görevlere atanması Türk sporunun her kademesine büyük darbeler vuruyor. İsim vermem doğru olmaz ama örneklerini hep birlikte görüyoruz” şeklinde konuştu.

 

“ATATÜRKÇÜ LAİK İSENİZ 60’I AŞKIN FEDERASYONDA GÖREV ALMA ŞANSINIZ OLMUYOR”

 

Özellikle AKP'li belediyelerin sportif faaliyetler için kullanmaları gereken kaynaklarını ancak belediye futbol takımlarına aktarıyor ya da kendine yakın kulüplere verdiğini kaydeden Cankurtaran, “Bir Belediye'nin Süper Lig'de takımı olması mantıklı mı? Halka spor yaptıracaklarına reklam peşinde koşuyorlar. Spor federasyonları AKP'nin arka bahçesine dönüştü. İktidar baskısından dolayı Atatürkçü, laik bir kimliğiniz varsa 60'ı aşkın federasyonda görev alma, başkan seçilme şansınız olmuyor” diyerek sözlerini şöyle devam ettirdi:

 

“TÜRK SPORU DOPİNG VAKALARINDAN KAYNAKLANAN UTANÇ İÇİNDE”

 

“Türk sporu maalesef doping vakalarından kaynaklanan bir utancın içerisinde. Peş peşe patlak veren doping vakalarıyla dünyada ön sıralardayız.  Doping kullanımı da en büyük adaletsizliklerden biri.  Çünkü başkalarının hakkını yiyorsun. Peki ne oldu da doping olaylarında bu düzeyde bir patlama yaşanıyor? Türkiye’de son yıllarda iktidardan kaynaklanan hedefe giden yolda kural, kanun tanımama alışkanlığı maalesef yavaş yavaş toplumun farklı katmanlarına da sirayet etmeye başladı. Amaca giden yolda her şey mübah deniyor, kanun kural tanınmıyor. Yakalanınca da ağlayarak ya da araya birini sokarak kurtulurum deniyor. En olmadı dış mihraklar, kurulan komplolardan bahsederim diye de düşünüyor olabilirler. Çünkü iktidarda aynı bahanelerle halkı yanıltmaya çalışıyor.”

 

 “AKP, EKONOMİYİ SICAK PARAYLA, TÜRK SPORUNU DA İTHAL SPORCUYLA TOPARLAMAYA ÇALIŞIYOR”

 

AKP’nin ekonomiyi kaynağı belirsiz sıcak parayla, Türk sporunu ise ithal sporcularla yönetmeye çalıştığını kaydeden Cankurtaran, “Görünürde madalyaların büyük bir bölümü devşirme sporculardan geldi. Ancak bizim maksadımız sadece madalya kazanmak olmamalı. Bizim amacımız Türk halkına sporu sevdirmek ve spor yapma alışkanlığını arttırmak olmalı. Zaten bu ithal oyuncuların bir kısmının da  ne pahasına olursa olsun başarılı olma adına dopinge başvurduğu görüldü. İthal sporcular doğdukları ülkeden başarı değil, doping illetini de beraberlerinde getirdiler.” 

 

 “ÖLÜM TEHDİTLERİ SAVURANLAR SERBEST, YAŞAMI SAVUNANLAR TUTUKLU”

 

Cankurtaran’ın gündeminde “Nuriye ve Semih Yaşasın” pankartı açan Beşiktaşlı taraftarların tutuklanması da vardı. Tutuklamalara sert tepki gösteren Cankurtaran, “Sporda sırtını iktidara dayayanların her türlü yasadışı söylemi görmezden gelinirken bugün Beşiktaş – Konya maçında sırf ‘Nuriye – Semih Yaşasın’ pankartı açtığı için 10 Beşiktaşlı taraftar tutuklu bulunuyor. İki insanın yaşamasını istemek ne zamandan beri suç oldu. Ülkede ölüm tehditleri savurup, sokaklarda oluk oluk kan akacak diyen mafya liderlerine işlem yapılmazken sırf haksız yere atıldıkları işlerini geri istedikleri için direnen iki insan ölmesin diyen 10 insanın tutuklanması AKP döneminde zulmün ve adaletsizliğin geldiği noktayı göstermesi açısından ibret vericidir. Emin olun bu arkadaşlar “Nuriye ve Semih Ölsün” yazılı bir pankart açsalardı haklarında bir işlem yapılmaz, rahat rahat gezerlerdi” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

 

“SORUŞTURMA BAHANESİYLE İZMİR MARŞI SÖYLEYENLER HEDEF ALINDI”

 

“Geçtiğimiz aylarda spor sahaları peş peşe olaylara tanık oldu. Ancak bunlar içinde sadece birinde çok ciddi bir soruşturma başlatıldığına tanık oluyoruz. O da Antalya’da 4 Haziran tarihinde yapılan Göztepespor-Eskişehir maçının ardından yaşananlar. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturmada 72 kişi hakkında ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurdukları’ iddiasında bulunuldu ve bunların 61’i şu ana kadar gözaltına alındı. Gözaltına alınanlara baktığımızda çoğunluğunun o gün orada yüzlerine Atatürk maskesi takan ve İzmir marşı söyleyen  Göztepsporlu taraftarlar olduklarını görüyoruz. 6222 sayılı Sporda Şiddeti ve Düzensizliği önlemeye ilişkin yasayı işletemeyen TFF ve İçişleri Bakanlığı, gerçek holiganlar hakkında işlem yapacağı yerde, Atatürkçü, laik, demokrat, özgürlükçü kesimi hedef almıştır. Beşiktaş-Konya maçına giderken, devlet karayolunda silah ve palalarla resim çektirip sosyal medyada yayınlayanlara ses çıkarmayan, maç sırasında Beşiktaşlı Quaresma’nın başına kelebek tipi sustalı bıçak atan kişiyi serbest bırakan mevcut sistem, her zamanki gibi kendi fikrinde olmayanları hedef almıştır. Ancak bunlara meydanı da bırakmayacağız. Türk sporu özgürlük demokrasi düşmanlarının at koşturduğu bir alan olmayacak” 

 

“İKTİDARIN KUTUPLAŞTIRICI DİLİ SAHALARI GERİYOR”

 

“DENİZ NAKİ’YE YÖNELİK SALDIRIYI KINIYORUZ”

 

Futbol sahalarındaki şiddet olaylarının bir türlü önlenemediğine dikkat çeken Cankurtaran, “Son olarak Diyarbakırspor’lu Deniz Naki, Mersin İdmanyurdu ile oynadıkları maçta sahaya inen bir taraftarın saldırısına uğradı. Bu olayı kınıyoruz. Bugün sahaya inilip bir futbolcuya yumruk atılabiliyor ise yarın öldürebilir de Şiddetin önlenmesinin ilk yolu adaletin sağlanması ve ülkeyi etkileyen kutuplaşmanın spor sahalarından uzaklaştırılmasıdır. İktidar sahiplerinin kutuplaştırıcı dilinin son dönemlerde sahalarda da gerilimi arttırdığına tanık oluyoruz. Spor sahaları bir toplumun sinir uçlarıdır. Toplumda gerilim artarsa ilk önce hissedileceği yerlerin başında spor sahaları gelir. İktidar desteğiyle koltuklara oturan spor yöneticileri de söylemleriyle bu gerilimin artmasına neden oluyor. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Spordan elinizi çekin. Sporda adaleti sağlamak hepimizin görevi. Kimse sporu kendi siyasetine göre dizayn etmeye çalışmasın.  Hepimizin hedefi Yüce Önder Atatürk’ün de işaret ettiği gibi önce ahlaklı sporcu yetiştirmek olmalı. Onun için de önce adaleti sağlamalıyız.. Çünkü adalet olmayan yerde ahlak da olmaz.”