Adalar Belediye Meclisi Sedef Adası'nda Toplandı!
Adalar Belediye Meclisi’nin Eylül Ayı toplantılarının birinci birleşimi Sedef Adası’nda Adalıların katılımıyla gerçekleştirildi. Meclisin açılış konuşmasını yapan Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, Ağustos ve Eylül aylarının önemli günlerini anarak başladığı konuşmasında Büyükada’da yaşanan yangın olayına da değindi. “Yüreğimizi ağzımıza getiren bir yangın yaşadık. Bu yangında üstün gayretlerinden dolayı özellikle İBB İtfaiye teşkilatımıza bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyorum. Ayrıca çıkarma gemimizi 24 saat esaslı çalıştırmamızın da önemini bir defa daha anlamış olduk. Ülkemizin çeşitli yerlerinde çıkan yangınlarda etkilenen tüm vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.” dedi.
Editör: İlk Haber
04 Eylül 2024 - 11:53 - Güncelleme: 04 Eylül 2024 - 16:05
Ziyaretçi Planlama Önergesi Gündeme Alındı
Adalar Belediyesi Meclis Üyesi Nesimi Aday tarafından meclise sunulan önergede Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve uluslarası teamüller dikkate alınarak halkın rızası ile bir ziyaretçi planlaması yapılması gerektiği ifade edildi. Ziyaretçi planlamasının, Adalar Belediyesi’nin yanı sıra, alanında uzman kişilerin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de içinde yer aldığı bir komisyon yönetiminde uygulanması gerektiği belirtilen önerge oy birliği ile gündeme alındı.
Meclis gündeminin değerlendirilmesinin ardından toplantıya katılan adalıların sorularını yanıtlayan Başkan Ali Ercan Akpolat, İSKİ Abone İşleri 3. Bölge Daire Başkanı Mehmet Zeki Bal, İSKİ Adalar İşletme Şube Müdürü Şahin Pur ve Adalar Belediyesi Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz katılımcılara detaylı bilgilendirme yaptı.
Adalar Belediye Meclisi Eylül ayı toplantılarının 2. birleşimi, 5 Eylül Perşembe günü Belediye Hizmet Binası’nda gerçekleştirilecek.
Konu: Adalar İçin Ziyaretçi Planlama Önergesi
Tarih: 2 Eylül 2024
Başta İstanbul olmak üzere anakaradan, Adalar’a gelen günü birlik turistin neden olduğu kapasite aşımı her geçen yıla oranla artmakta, yoğun insan yönelimi, sosyal yapı ve coğrafya üzerinde baskı oluşturmaktadır. Aşırı turist akını, hem coğrafi şartlar hem de yerleşik nüfus sosyolojisi bağlamında bir düzenlemeyi gerektirmektedir.
Megapol İstanbul’un artan nüfusuyla birlikte, şehrin periferisinde bulunan ilçe ve beldelere doğru insan popülasyonunun yoğun ilgisi gözlemlenmiştir. İstanbul’un gündelik keşmekeşi içinde nefes almakta zorlanan insanlar, ulaşım imkanı yüksek olan Adalar başta olmak üzere çevredeki benzeri destinasyonları tercih etmektedir.
Bu destinasyonların en ünlüsü olan Adalar, aynı anda akın eden yüz binlerce ziyaretçinin basıncı altında mutsuzluk üretmeye başlamıştır.
Adalara, sadece geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda yaklaşık 300 bin ziyaretçi gelmiştir. Bu yüksek turist sayısı beraberinde çoklu sorunlar getirmektedir.
1100 hektar olana sahip olan adalar toplam nüfusunun 2023 yılı verilerine göre; 8.218 erkek ve 8.107 kadın olmak üzere toplam 16.325 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu sayı absorbe edilemez ölçektedir.
Günü birlik gelen turist yoğunluğu; yerleşik nüfus üzerinde sosyal değişimlere neden olduğu gibi mekân yönetimini olumsuz etkilemekte ve ekolojik tahribat yaratmaktadır.
Dünya örneklerinde de gözlemlendiği üzere; kentlerin taşıma kapasitesini aşan turist potansiyeli yerli halkı ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan olumsuz etkilemektedir. Bu etkiler süreklilik taşıyınca da turistlere karşı başlayan hoşnutsuzluk, bir süre sonra ‘‘turizm fobisi’’ olarak kavramlaşan olguya dönüşmektedir.
Adalarımızın yerleşik nüfusunda turizm fobisi net olarak gözlemlenmiştir.
Bu yoğun turist akını, dünya örneklerinde de görüldüğü üzere; ev sahibi-kiracı çatışmalarına, fiyatların orantısız yükselmesine, yerleşik nüfusta satın alma gücünün azalmasına, yerleşik nüfusun bir süre sonra kendi meskeninde yabancılaşma hissi taşımasına, başta yerel mutfak olmak üzere kültürel kimlik kaybına, kentsel olarak kirliliğe sebep olmasına ve yerel yönetimin bu aşırı ziyaretçilerin yarattığı çöpleri dahi temizleyememesi gibi kültürel ve sosyal sorunlara neden olmaktadır.
Yoğun turizm alan yaşam alanlarında görülen bazı olumsuz örnekler:
* Şehirlerde oluşan kalabalık,
* Altyapı yetersizliği
* Kamusal alanlarda özelleştirmeye gidilmesi,
* Su ve enerji talebinden kaynaklı sıkıntılar,
* Kirlilik ve çevresel tahribat,
* Tarihi alanlarda oluşan hasarlar,
* Etnisite ve kimlik kaybı,
* Kontrolsüz yapılaşma oranının artması,
* Yaşam maliyetlerinde görülen artış̧.
* Sosyal anlamdaki eşitsizlikler.
Üstte verdiğimiz örnekler üzerinden değerlendirdiğimizde Adalarımıza gelen yoğun ziyaretçi akını sosyal bir sorun dönüşmüştür. Bunun için Adalarda sürdürülebilirliği zorlaştıran dışsal nüfusu koordine etmek amaçlı;mekân ve kıyı yönetimi planı acil bir ihtiyaç olarak önümüzde durmaktadır.
Bu planlamaları, başta anayasamız olmak üzere evrensel hukuk ilke ve prensiplerinin seyahat özgürlüğünü koruyan içtihatlarına göre düzenlemeliyiz.
Anayasamızın 23. Maddesi; “Herkes yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz,” der,
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 13. Maddesi; ‘‘Herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır. Herkes, kendi ülkesi de dahil olmak üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir’’ derken, BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesinin 12. maddesi ise; ‘‘Bir Devletin ülkesinde hukuka uygun olarak yaşayan bir kimse, o ülke sınırları içinde seyahat etme özgürlüğüne ve yerleşeceği yeri seçme hakkına sahiptir,’’ der.
Ulusal ve uluslararası yasa ve beyannameler seyahat özgürlüğünü bu minvalde koruma altına alırken; şimdi de yerel nüfusun yaşadığı olumsuzlukların dünya örneklerine bakalım;
2017 yılında İspanya’nın Barselona kentinde başlayıp Madrid ve Venedik gibi turizm potansiyel yüksek kentlerde halk turizme karşı eylem yapmış; ‘artık turist istemiyoruz’ sloganlarıyla tepkisini kamusal alanlarda göstermişti.
Yine Yunanistan’ın Santorini adasında ‘turist istemiyoruz’ tepkileri gözlemlendi.
Bu yaz Türkiye’den Rodos Adasına giden turistler, kapasite aşımı uygulaması gereği ya kapıda bekletildi ya da adaya alınmadılar. Bu tür uygulamalar kitlesel turizm mağduriyeti yaşayan benzeri destinasyonlarda da görüldü. En bariz yoğun turist akınına maruz kalan İtalya’nın Venedik Belediyesi ise geçtiğimiz günlerde, şehirlerine giren turistlerden 5 Euro hizmet bedeli almaya başladı.
Bu önerge, Venedik uygulamasının bir benzerini, İstanbul’un ve Adalar’ın sosyal dokusu gözetilerek önerilmektedir.
Önergede, önerilen ziyaretçi planlamasını, elbette başta anayasamız olmak üzere, üstte örneklerini verdiğimiz uluslararası teamüller dikkate alınarak, halkın rızası ile yapılmalıdır.
Adalarımızda yaşayan halkların genel istek ve talebi her ne kadar kontrollü bir ziyaretçi planlaması gerektirmekte ise de planlama yapılmadan önce(demokratik teamül gereğince de) bir anket aracılığıyla adalarda yaşayanların fikirleri tekrar sorulmalı, belediyemizin yanı sıra, alanında uzman kişilerin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de içinde yer aldığı bir komisyon yönetiminde program uygulamaya alınmalıdır. Bu uygulama; günü birlik ziyaretçilerin seyahat özgürlüğünü kısıtlamayacağı gibi, Adalıların, eskiden olduğu gibi daha yaşanabilir bir mekana kavuşmasına olanak sağlayabilir.
Önergeyi veren: Nesimi Aday; Adalar Belediyesi Meclis Üyesi.
FACEBOOK YORUMLAR