Ankara Barosu Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada "Ankara Barosu’nun 26.04.2020 tarihli ve “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın İnsanlığın Bir Kesimini Nefretle Aşağılayıp Kitlelere Hedef Gösterdiği Konuşmasıyla İlgili Basın Açıklaması” başlıklı açıklaması nedeniyle, Cumhuriyet Başsavcılığımızca, Ankara Barosu hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216/3 maddesi kapsamında, Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan re’sen soruşturma başlatılmıştır." denildi.
NE OLMUŞTU
Ali Erbaş, koronavirüsten bahsettikten sonra İslam'ın eşcinselliği lanetlediğini söyleyerek, "Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın islamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu Hiv virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim." açıklamasında bulunmuştu.
BARONUN AÇIKLAMASI
Ankara Barosu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “İnsanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmasını şaşkınlık ve ibretle” izledikleri ifade edildi.
Açıklamada, şöyle denildi:
“Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir. Aldığımız ibretse, anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz-dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip olmak için insan onuruna karşı gösterdiği büyük direnişten kaynaklanmaktadır. Görevde olduğu süre boyunca çocuk tecavüzcülerine gözlerini kapatıp kadın düşmanlığının manevi zeminini dini söylemlerle meşrulaştırma çabası karşılığında maaş alan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın deprem, LGBTİQ+, kadın ve çocuk söylemlerine rağmen halen görevde kalması durumunda, sonraki konuşmasında halkı ellerinde meşalelerle meydanlarda 'cadı' diye kadın yakmaya davet etmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Anılan şahsı ve ona hak veren zihniyeti büyük bir şaşkınlık ve ibretle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla arz ederiz.”