ARSLAN ARİÇ, TUZLA BELEDİYESİ İLE CHP'Yİ YORUMLADI

ABONE OL

AKP’li Tuzla Belediye Başkanı ile, muhalefet partisi CHP arasındaki ilişkiyi allah nazardan saklasın. Fevkaledenin fevkinde bir ilişki. Nedeni bilinmez ama, CHP grubu adeta kendini “muhalefet etmeme” konumuna formatlamış, etliye sütlüye hiç bir şey karışmıyor. Özellikle CHP tabanının da gözlemlediği, bu “mahalefetsizliğin” sebepleri ile ilgili Grup Başkanı ve Grup Başkanvekilinin iki çif sözü vardır mutlaka..

Usulsüz ihale yapıldığı, kamu zararı oluştuğu, ihaleye fesat karıştırıldığı yönünde iddialar var. Basın bunu belgeleriyle ortaya koyuyor, belediye başkanı iddialara cevap veremiyor suskun. CHP grubu belediye başkanından daha suskun.!

Bu yayınları ihbar kabul edip araştırıp soruşturacağına, varsa bir şey savcılığa suç duyurusunda bulunup kamuoyu ile paylaşacağına belediye başkanının yanında yer alır gibi “muhalefet etmeme” pozisyonu sürdürüyor. Belediye çalışanları adına “Şehriyaz Yapı Kooperatifi” ismiyle bir kooperatif kuruluyor. İddiaya göre bu kooperatif 775 sayılı yasaya göre kuruluyor.

Detaya girmiyorum. Bu yasaya göre üye olmanın şartlarına uyulmadığı, üyelere verilen dairelerin dükkanların Kooperatif yasasına aykırı olarak usulsüz bir şekilde alınıp satıldığı iddia ediliyor. İkinci bir Kooperatif daha kuruluyor. O Kooperatifte de bazı sıkıntılar var. Belediye bu konuda suskunluğunu koruyor. CHP meclis grubu belediye’den daha suskun.!

Bir soru önergesi verip, gelen cevabı kamuoyu ile paylaşmak yerine, susmayı müdahil olmamayı tercih ediyor. Peki bu durumu nasıl izah etmek gerekir. Bu gibi durumlarda muhalefet yapılmayacaksa, ne zaman yapılacak? Muhalefetin görevi nedir? Basına da yansıyan bu iddiaları meclis gündemine taşımak soru önergesi verip iddiaların aslını araştırmak öğrenmek varsa bir şey gereğini yapmak ve sonucunu kamuoyu ile paylaşmak değilmidir? Süleyman Şah Üniversitesi’nin Orhanlı’da ki kampüsünde kaçak yapılar, kaçak işletmeler bulunduğu nedeniyle, zabıta Üniversite’ye gidiyor, müdahale ediyor mühürlüyor, belediye ile Üniversite arasında olaylar yaşanıyor. Paralel yapı iddiaları gündeme geliyor. Olaylar basına yansıyor. Yaşanan bunca olaya rağmen, CHP yönetimi hiç bir şey olmamış gibi suskun, meclis grubu Belediye Başkanı’na şunu sormuyor “

Bu Üniversitenin kampüsü yaklaşık iki yıldan fazla bir süredir faaliyet gösteriyor, sen bu güne kadar nerdeydin, neden müdahale etmedin mühürlemedin. Ne oldu da bu gün müdahale ediyorsun mühürlüyorsun” demiyor.! Sayın Belediye Başkanı “Devlet Denetleme Kurulu paralel yapı ile mücadele kapsamında belediyeleri mercek altına aldığını açıkladı. Siz de, paralel yapı ile mücadele ediyorum mesajı vermek için mi bunu yaptınız” diye sormuyor.!

Marina ile ilgili ciddi iddialar gündeme gelmesine rağmen, bu güne kadar ciddi bir araştırma neden yapılmamıştır? Şelale Park, yapımına başlandığı günden itibaren Tuzla’nın kanayan yarasıdır. Yapıldığı günden beri usulsüzlükleriyle gündemden düşmemiştir. Kamu zararı iddialarına inandırıcı cevaplar verilememiştir. Orada hala duvarların çökme ihtimaline karşı bir takım harfiyat çalışmaları yapılmaktıdır. Bunların tamamı klıfına uydurulmuş kamu zararıdır. CHP, bunu da görmezden gelmekte ve gündeme getirmemek için adeta direnmektedir. CHP grubunun, bu konularla ilgili ciddi bir soru önergesi basına ve kamuoyuna yansımamıştır. Bu da eleştirilerimizin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir.

Belediye Başkanıyla, “fevkaledenin fevkinde” bir ilişki sürderen CHP, seçimlerde Tuzla halkına ve kamuoyuna ne anlatacaktır. “Belediye Başkanı çok güzel ve eksiksiz bir belediye yönetti” demekten başka ne diyebilecektir? O gün yapacağı eleştirilerin inandırıcılığı olabilir mi? Onun için, Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, içinden “Allah her AKP’li belediye’ye böyle muhalefet nasip etsin” diyordur.

Bir anektotla bitireyim. Bir dostum şunu söylemişti “bütün belediyelerde meclis toplantıları saatler sürer, Tuzla belediye meclisi 5 dakikada biter” demişti. Şunun şurasında fazlasını saymazsak 2.5 yıl sonra seçim var. Belediye meclisinde hakkını vererek muhalefet yapmayanlar, yerelde hakkını vererek siyaset yapmayanlar, yarın insanlardan hangi gerekçeyle oy isteyecekler merak ediyorum. Son bir not: Bu “muhalefetsizlik” durumunun olumsuz siyasi sonuçlarının, bu konuda dahili olan siyasetçilere yazılacağı tartışmasız bir gerçektir.