Bedelli Askerlik
Zenginiz bedelöder askerimiz fakirdendir diye boşuna türkü yakmamış halkımız. Bu türkü sözleri günümüzde konuşulan bedelli askerlikten yüz yıllar öncesi söylenmiş gerçek ve acıklı sözlerdir.Hani bir söz vardır ya acı ama gerçek..Ne zaman bedelli askerlik gündeme gelse hemen birileri ortaya çıkıp?efendim zengin çocukları para ödesin de fakir çocukları ölümemi gitsin...??Aslında bedelli askerlik olsun yada olmasın askerlikte nöbeti tutan , her t ürlü zorluğa katlanan yine fakir fukara veya orta sınıf çocuklarıdır. Hiç kimse zengin veya üst sınıf çocuğunun askerlikte gösteriş hariç gerçek bir nöbet tuttuğunu veya hepimizin kuşku duymadığı vatan için en büyük onur olan şehit düştüğünü gördüğünü iddia edemez.Günümüzde ülke ve dünya çapında baş gösteren ekonomik kriz ve askerlik dahil insan yetiştirmede kişi başına düşen maliyetin yükselmesi nazara alındığında 1milyona yaklaşan askerimizin silah altında bulunduruluyor diye onca masrafın yapıldığı ve bir nevi bu işle uğraşan müteahitlerin işine yaradığı artık tartışılmalıdır.Ayrıca günümüzde savaş stratejilerinin değiştiği ve değişmeye devam ettiği, asker sayısınından çok modern savaş oyunları ile yetişmiş ve tam teknik techizatlı imkana kavuşturulmuş yeteri miktarda asker bulundurmanındaha yararlı olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir.İş lafa geldiğinde şehitliğin büyük bir kutsallığa sahip onur olduğu dile getirilirken bazı çevrelerce bedelli askerlik sözkonusu oluduğunda bu kez zengin çocuğu ölüme gönderilmesin, fakir çocuğu ölüme gönderilsini mi kabul edelim diye bağıranları açıkca görmekteyiz.Şehitliğin büyük bir kutsal ve büyük bir onur olduğunu hepimiz bilmekte ve savunmaktayız. Madem ki mesele orta ve fakir kesim çocuklarının cepheye sürülmesi ve gerekiyorsa şehit olması söz konusu ediliyorsa ozman neden şu öneri ortaya atılmamaktadır.Bedelli askerlikten elde edilen gelirin cepheye giden askerlere maaş olarak dağıtılsın... Böyle bir önerinin kabul edilmesi halinde o zaman cepheye gidenle gitmeyen arasındaki uçurum daha çok azaltılmış olur.Yazımızın başında belirttiğimiz ve günümüzdeki bedelli askerlik konuşulmasından yüz yıllar öncesinden halk tarafından dile getirilen ?zenginimiz bedel öder-askerimiz fakirdendir? türkü sözlerinin günümüzde dahi geçerliliğini koruduğu nazara alındığında bu gerçeğin geçmişten beri süre geldiği, günmüzde devam ettiği ve gelecekte de devam edeceği bir gerçektir.O zaman bu sorunutamamen ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını, sorunu asgariye indirmeye gerektiğini düşünmeliyiz. Halk arasında güncel olaylar olarak ikiliğin konuşulmasının önüne geçilmesinin nedenlerinden biri de bedelli askerliği gidilmesi halinde bu bedelden elde edilecek gelirin tümünün olmasa bile büyük bir kısmının cephede görev yapan mehmetciklerimize hakkaniyete uygun bir şekilde paylaştırılması olmalıdır.Eskiden beri üzerinde durduğum ve geçmişteki yazılarımda dile getirdiğim bir husus da cephede vatan uğruna şehit olan askerlerimizin mirasçılarına başbakan veya genelkurmay başkanının aldığı maaşa eşdeğer bir maaş bağlanmasıdır. Zira bir Genelkurmay Başkanı nasıl ki bir yüce görev olarak ordumuzu idare ediyorsa veya Başbakanımız hükümetimizin başı olarak ülkeyi yönetiyorsacephede savaşarak şehit düşen bir askerimizde en az o düzeyde bir riskle görev yapmaktadır. Hatta bu görevini hayatı ile ödemektedir. Ozaman o askerin mirasçılarına yukarda örneklerini verdiğim maaş tutarında ödeme yapılmalıdır. İşte o zaman şehitlerimize gerçek değeri vermiş oluruz. Aksi taktirde söylenenlerin lafı güzar olduğu tartışmasını getirir.Mesele her ne şekilde olursa olsun zengin veya üst sınıf çocuğunun gerçek bir askerlik göreviniyapmadığı kanısıdır. O zaman gerçek askerlik görevini yapanların bu görevi yapmayanlardan alınacak ödentiden mutlaka yararlandırılmaları gerekir.Bizden söylemesi.... Av. Casim Yılmaz