CHP'den Şırnak Raporu
CHP'nin Doğu Masası çalışmaları kapsamında görevlendirdiği İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, gittiği Şırnak ve ilçeleri için hazırladıkları raporu basınla paylaştı. Raporda, 'Şırnak'ta bürokratların hangimiz daha çok Ak Parti'liyiz' diye birbiriyle yarıştığı iddia edildi.
Partisinin Doğu Masası çalışmaları kapsamında geçtiğimiz hafta Şırnak merkez ve ilçelerine 3 günlük bir ziyaret gerçekleştiren CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, hazırladıkları rapora ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Tanal’ın basınla paylaştığı raporda, Şırnak’ta en büyük sorunun işsizlik ve geçim sıkıntısı olduğuna dikkat çekildi. İktidarın Şırnak halkını sağlık, ulaşım, eğitim, altyapı ve içme suyu gibi en temel ihtiyaçlardan mahrum bıraktığının altı çizildi.
Şırnak’ın yeraltı kaynaklarının yağmalandığının vurgulandığı raporda, Cumhur İttifakı’nı desteklemeyenlerin “terör sopası”yla cezalandırıldığı ifade edildi.
Söz konusu raporda, Şırnak’ta partizanlığın, torpilin, partili bürokrat vakalarının sıradanlaştığına işaret edildi.
Habur Sınır Kapısı’nda ‘dönen dolapların’ anlatıldığı raporda, Şırnak’ın tanıtımının yapılması gerektiği kaydedildi.
CHP’nin Doğu Masası çalışmaları için görevlendirilen vekil Mahmut Tanal’ın Meclis’teki toplantıda gazetecilerle paylaştığı Şırnak raporu şöyle:
Cumhuriyet Halk Partimizin (CHP) Doğu Masası çalışmaları kapsamında bir kez daha Şırnak’a gidildi.
6-7-8 Ekim 2021 tarihlerini kapsayan 3 günlük ziyaretimizde Şırnak merkez ve ilçelerine gidildi.
Şırnak İl Başkanımız Cangir Bilin, PM Üyemiz Nevaf Bilek, İl Başkan Yardımcılarımız Serdar Soysal ve Rıdvan Çiçek, İl Kadın Kolları Başkanımız Perihan Onuk, İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Suzan Duran Çivi, il yönetimi, ilçe başkanları, kadın kolları, gençlik kolları ve üyelerimizle birlikte 3 gün boyunca, kısmen akşamları da süren İl merkezi, ilçe ve beldelerde vatandaşlarımızla bir araya gelindi.
Esnafı dolaşıldı, resmi kurumlar, sivil toplum kuruluşları ziyaret edildi.
EN BÜYÜK SORUN GEÇİM SIKINTISI
Şırnak ziyaretine ilişkin başlıca değerlendirmeler ve tespit edilen eksiklikler şöyle:
Türkiye genelinde olduğu gibi Şırnak’ta da en can alıcı sorun, geçim sıkıntısıdır.
Merkez ve ilçelerde işsizlik yurttaşlarımızın belini bükmektedir.
Artan girdi maliyetleri, iktidarın yanlış politikaları, terör sorunu nedeniyle tarım ve uğraşanların sayısı azalmaktadır.
İş bulamayan, baba mesleklerini devam ettiremeyen gençler doğup büyüdükleri toprakları terk etmenin, göç etmenin yolunu aramaktadır.
Şırnak’tan Batı illerine yönelik ciddi bir göç dalgası yaşanmaktadır.
Şırnaklı yurttaşlar, iş bulma, karınlarını doyurma umuduyla gittikleri büyük kentlerde birçok sorunla boğuşmaktadır.
İş konusunda umduğunu bulamayan Şırnaklılar, çocuklarına iyi bir gelecek sunamamaktadır.
Esnaf, gün boyunca siftah yapmadan dükkan kapatmadan yakınmaktadır.
Vatandaşın alım gücünün düşmesi, esnafı doğrudan olumsuz etkilemektedir.
BAŞ BELASI: DEDAŞ
Ak Parti iktidarını arkasına alan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) / Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş. (Dicle EPSAŞ), diğer Güneydoğu Anadolu illeri (Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt) gibi Şırnak halkının da korkulu rüyası haline gelmiş bulunmaktadır.
Ak Parti iktidarının elektrik hizmetini özelleştirmesi sonrası DEDAŞ, Şırnak halkına da kan kusturmaktadır.
Şırnak il merkezinde, ilçelerinde, tüm belde ve köylerinde elektrik sorunu yaşanmaktadır.
Kent genelinde elektrik kesintileri saatleri bulmaktadır.
Sık sık elektrik kesintileri yaşanmaktadır.
Vatandaşa istediği gibi fatura kesen, ceza yazan DEDAŞ firması, elektrik alt yapısına ise yatırım yapmamaktadır.
Elektrik kabloları en ufak rüzgarda koparak tehdit oluşturmaktadır.
Eskiden kalma kablolardan, panolardan, trafolardan kaynaklı olarak sürekli elektrik yangınları çıkmaktadır.
Şırnaklı yurttaşlar, DEDAŞ personelinin sayaçlara bakmadan kafalarına göre kendilerine yüksek faturalar kestiklerini dile getirmektedir.
Haksız cezalar kesildiğini ifade etmektedirler.
DEDAŞ firmasınca Şırnak’ta gelişi güzel sokaklara, kaldırımlara kurulan elektrik panolarıyla yaya yolları kapatılmaktadır.
Çocukların oyun alanlarına dahi konulan, açık bırakılan elektrik panolarıyla tehlikeye davetiye çıkarılmaktadır.
ŞIRNAK’TA İKTİDARIN ÖVÜNDÜĞÜ O YOLLAR YOK!
İktidarın her fırsatta övündüğü yollar, Şırnak’ta bulunmamaktadır!
Şırnak merkezden ilçelere, ilçelerden köylere gitmek, bozuk yarım yamalak yollar yüzünden vatandaşlar için deyim yerindeyse işkenceye dönüşmektedir.
Özellikle Silopi-Cizre arası bölgede hiç yapılmayan, yapım çalışmaları yavaş ilerleyen yollar, ciddi bir sıkıntı kaynağıdır. Ayrıca yapımı tamamlanmasına rağmen yeterince kontrol edilmeyen, altyapı uygun malzeme kullanılmayan, kalitesiz malzeme tercih edilen yollar en ufak bir yağışta, ağır tonajlı araçların geçişinde çökmektedir.
Bu tür hadiselerden ötürü hem vatandaşlar, şoförler mağdur edilmektedir hem de devlet zarara uğratılmaktadır.
Örnek vermek gerekirse: Cizre’yi, Silopi’yi içine alan bölgeyi Habur Sınır Kapısı’na bağlayan ve İpek Yolu olarak bilinen karayolunda, sık sık çökmeler meydana gelmektedir.
Toprağın dolgu malzemesi olarak kullanılmasıyla, kalitesiz malzeme ve işçilikle yağış günlerinde yolda çöküntü, aşınma oluşmaktadır.
YERALTI KAYNAKLARI YAĞMALANIYOR
Şırnak’ın yeraltı kaynakları adeta yağmalanmaktadır.
Kentteki kömür üretiminin yerel halka bir faydası olmazken usulsüz ve doymak bilmez iştahla çıkarılan kömür madeniyle belli şahıslar, gruplar zenginleşmektedir.
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun Şırnak’taki kömür sahalarını özel şirketlere bırakması, bölge sakinlerini son derece olumsuz etkilemiştir.
Kömür ocaklarında sigortasız işçi çalıştırılmaktadır.
Belirlenen sahanın dışına çıkan özel şirketler, buralardaki kömürden haksız kazanç sağlamaktadır.
Özel şirketlerin kömür işine girişiyle Şırnak’ta işsiz sayısı artmıştır.
Kölelik koşullarında çalıştırılan kömür emekçilerinin ise can güvenliği tehlikeye atılmaktadır.
Özel şirketler iş güvenliği konusunda gerekli hassasiyeti göstermemektedir.
Şırnak’ın dağları, kömür madeniyle köşeyi dönme sevdasına kapılan şirketlerce talan edilmektedir.
İl Özel İdaresi ve Bakanlıktan alınan onayla kömür ocaklarını işleten firmalar, denetim boşluğundan yararlanarak hem çalıştırdığı işçilere hem çevreye hem de Şırnak halkına telafisi güç zararlar vermektedir.
Gerek nüfuzlu şirketlerin kömür faaliyetleriyle gerekse de Ciner Grubu’na ait Silopi’deki termik santralle Şırnak halkının sağlığı tehdit edilmektedir.
Şırnak’taki kömür ocaklarından ve Silopi’deki Ciner Grubu’na ait elektrik üreten termik santraline Tırlar ile taşınan kömür, tonajına, ağırlığına bakılmaksızın yeni yapılan yollardan geçmektedir.
50-60 ton kömür yüklü Tırlarla yollara zarar verilmektedir.
Silopi’de çevre yolu olmasına rağmen şehir içinden saate, zamana bakılmaksızın izin kömür yüklü araçların geçişine izin verilmektedir.
Kaymakamlık yetkili kurumlar, trafik ekipleri bu duruma göz yummaktadır.
Ağır tonajlı kömür tırları, şehir içinde trafiğin kilitlenmesine neden olmakta, kazalara sebebiyet vermektedir.
Çadır, branda kontrolü de yapılmadığı için yerlere dökülen kömür parçalarıyla arkadan gelen araçlara zarar verilmektedir. Söz konusu kömür taşıma işini de iktidara yakın bir şirket olan Bölünmez Grup tarafından yapılmaktadır.
Bu sebeple yetkililerin usulsüz taşımayı görmezden geldikleri iddia edilmektedir.
BAŞVERİMLİ’DEKİ ÇÖP SORUNU
Silopi ilçesine bağlı Başverimli Beldesi’nde, yerleşim yerlerine yakın bir alanda belediyelerin toplayıp getirdikleri çöpler gelişigüzel dökülmektedir.
Vahşi depolama sistemiyle bölge halkına adeta cehennem yaşatılmaktadır.
Başverimli’de söz konusu alana ayrıca tıbbi atıklar atılmaktadır.
Çöplerin bertaraf edilmesi için ise yakma işlemi tercih edilmektedir.
Tıbbi atıkların da yer aldığı çöplerin yakılmasından dolayı halkın sağlığına, çevreye, tarım alanlarına ciddi zararlar verilmektedir.
Ateşe verilen çöpün çıkardığı dumandan dolayı Başverimli yaşanmaz bir hal almaktadır.
En ilkel yöntemlerle dökülen ve ateşe verilen çöp yığınlarının bölgede birçok hastalığa sebebiyet verdiği vatandaşlar tarafından dile getirilmektedir.
Yerel yönetimler ise yıllardır bu alanın çöplük olarak kullanıldığını belirterek, sorumluluktan kaçınma yolunu seçmektedir.
İÇME SUYU SIKINTISI
Şırnak merkezde, ilçelerde, beldelerde ve köylerde içme suyu sorunu çözülmemiş durumdadır.
Yurttaşlar temiz ve sağlıklı suya yeterince erişememektedir.
Özellikle örnek aktarmak gerekirse: Güçlükonak’ın 275 haleni beldesi Fındık’lıda sık sık su kesintisi yaşanmaktadır.
Belde sakinlerine belli aralıklarla su verilmektedir.
Bu sebeple yurttaşlar çevredeki pınarlardan, çeşmelerden katırlarla, eşeklerle evlerine su taşımaktadır.
Yine Güçlükonak köylerinde, diğer ilçelerde halk, açtıkları sondaj kuyularıyla su ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır.
Sondaj sistemi nedeniyle de yüksek elektrik faturalarıyla karşılaşılmaktadır.
Ödenmeyen faturalar nedeniyle elektrikleri kesilen vatandaşların mağduriyeti katlanmaktadır.
PARTİZANLIK, TORPİL, PARTİLİ BÜROKRAT…
Ak Parti iktidarının taraflı politikaları, Şırnak’ta rahatsızlığa yol açmaktadır.
Sosyal yardımlar dahi partizanca dağıtılmaktadır.
İktidara yakın durmayanlara amiyane tabirle hayat hakkı tanınmamaktadır.
Şırnaklı yurttaşlar, torpil ve kayırmacılıktan, işe alımlarda yapılan adaletsizliklerden, yardım dağıtımlarında iktidar yandaşlarının tercih edilmesinden dert yakınmaktadır.
Resmi kurumların Ak Parti’nin teşkilatıymış gibi hareket etmesi tepki toplamaktadır.
Valilik ve Kaymakamlık makamları, tabi oldukları yasaları, kamu etik kurallarını unuturcasına iktidar partisiyle, iktidar partisi teşkilatlarıyla gerekli mesafeyi tutturamamaktadır.
Kamu kurumları, içli dışlı oldukları iktidar partisi yetkilileriyle sürekli birlikte hareket etmektedir.
Sosyal devlet gereği yapılan yardımlar, çalışmalar bile iktidar partisinin hanesine yazılmaktadır.
Ak Parti teşkilatları, kamunun hizmetlerini kendi partilerinin başarısı gibi göstermektedir.
Kamu kurumlarının attığı adımları, kendi lehlerine propaganda malzemesi olarak kullanmaktadırlar.
Devlet yerine “Ak Parti yaptı” algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Valilik ve Kaymakamlıklar, iktidar partisi lehine her türlü kolaylığı sağlarken, muhalefet partilerini ise dışlamaktadır, diğer siyasi partilere farklı davranmaktadırlar.
Bürokratlar, Ak Parti’lilerle fotoğraf çekimi konusunda herhangi bir çekimserlik göstermezken, hatta Ak Parti’li yetkililerle aynı karede yer almada ısrarlı davranılırken, aynı bürokratlar, CHP’li başkanlarla, yöneticilerle fotoğraf çektirmekten, aynı kareye girmekten kaçınmaktadır.
Kentteki kamu kurumlarında amirlik yapan, yönetici konumundaki bürokratlar, Ak Parti’nin temsilcisi, üyesi gibi davranıyor.
Adeta kim daha fazla Ak Parti’li diye bürokratlar birbiriyle yarışmaktadır. Oysa bürokratlar, memurlar, devlet yetkilileri, her partiye eşit mesafede durmalıdırlar.
Bu durum tepkiyle karşılanıyor.
İŞKUR aracılığıyla yapılan işe alımlarda, AKP teşkilatları etkili olmaktadır.
Ak Parti’ye yakın şahıslara İŞKUR alımlarında iş olanağı sağlanmaktadır.
Torpille İŞKUR alımından yararlanan şahıslar, ‘bankamatik personel’ gibi davranmaktadır.
İşe gitmeden maaş alınmaktadır.
Okul kantinlerinin, Ak Parti milletvekilinin Milli Eğitim’de şube müdürü olan yeğeni tarafından istenen kişilere verildiği iddia edilmektedir.
Şırnak’ta yapılan ve yapılması istenen her işte Ticaret Odası Başkanı’nın ve Belediye Başkanı’nın referansının arandığı öne sürülmektedir.
Şırnak’taki uygulamalar, ‘parti devleti’ görüntüsü vermektedir.
CUMHUR İTTİFAKI’NI DESTEKLEMEYENLER “TERÖR SOPASI”YLA CEZALANDIRILIYOR!
İktidar partisine oy vermeyen, Cumhur İttifakı’na mesafeli duran kesimler, “terör sopası” kullanılarak sindirilmekte, cezalandırılmaktadır.
Vatandaşların evlerine terör operasyonu yapılır gibi baskınlar düzenlenerek, 10-12 yıl önce katılım gösterilen parti (HDP) mitingi nedeniyle gözaltı işlemi uygulanmaktadır.
Siyasi faaliyetlere ara veren, ancak HDP’den uzaklaşmamış kişilere çeşitli suçlamalar yöneltilerek gözdağı verilmektedir.
BAŞKANLAR VE KAMU YÖNETİCİLERİ MAKAMDA DURMUYOR
Şırnak’ta bazı resmi kurumlarda müdürler, belediye başkanları, makamlarında bulunmayarak, mesai harcamayarak vatandaşı mağdur etmektedir.
Sıklıkla şehir dışına çıkan üst düzey bürokratlar ve belediye başkanları, yerlerine vekil de tayin etmeyince vatandaşı sıkıntıya sokmaktadırlar.
SAHİPSİZ İLÇE: GÜÇLÜKONAK
Güçlükonak ilçesinde resmi kurumların eksikliği, kamu kurumları binalarının yetersizliği, (Adliye, Noter vs.) ilçede ikamet edenleri mağdur etmektedir.
Güçlükonak’ta ikamet edenler, adli konularda 55 kilometre uzaklıktaki Cizre ilçesine gitmek durumunda kalmaktadır.
İlçe ulaşımında aksaklıklar bulunmaktadır.
Belediye tarafından halk otobüsü gibi toplu taşıma aracı uygulamasının devreye konulmaması, ulaşıma erişimi engellemektedir.
Ak Parti’li Güçlükonak Belediye Başkanı dahi ilçelerine yeteri derecede hizmet gelmediğinden şikayet etmektedir.
1990 yılında ilçe statüsü kazanan Güçlükonak’ta sigorta acentaları da bulunmamaktadır.
Dönüşümlü şekilde ilçeye su verilmektedir.
Hastanede yeterli sayıda uzman doktor yok.
İlçenin tüm yükü 2 tane doktorun omuzlarına yüklenmiş durumdadır.
Vatandaşlar, “Whatsapp üzerinden randevu alıp muayene olmaya çalışıyoruz” bilgisini vermektedir.
İlçenin etrafında çember şeklinde akan Dicle Nehri’nden vatandaşlar yararlanamamaktadır.
Güçlükonak, kendi kaderine terk edilmiş bir ilçe görüntüsü vermektedir.
İlçe en temel hizmetlerden bile mahrum bırakılmaktadır. Bölgeye gerekli yatırımlar yapılmamaktadır.
Güçlükonak’ta tarihi kaplıcalar onarılmamaktadır.
İlçenin kalkınması, turist çekmesi için yeraltından çıkan şifalı sular yatırıma dönüştürülmemektedir.
Güçlükonak’ta ayrıca çocuk ve yetişkinler için yapılan parklar sürekli kapalı tutulmaktadır.
Vatandaşlar parklardan yararlanamamaktadır.
Yeteri kadar park inşası da yapılmamaktadır.
Yeşil alan eksikliği giderilmemektedir.
Güçlükonak halkı sosyal aktivitelerden, sosyal alanlardan yoksun kalmaktadır.
UÇAK BİLETİ FİYATLARI YÜKSEK
Şırnak’ta vatandaşlar, uçak bileti fiyatlarının yüksek oluşundan şikayet etmektedir.
Çeşitli işler için Ankara, İstanbul gibi şehirlere mecburen gitmek zorunda olan yurttaşlar, bilet fiyatlarından dolayı sıkıntı yaşamaktadır.
Doğu’nun uç noktasında yer alan Şırnak’ta, mesafeden kaynaklı fiyat farkının makul seviyede uçak biletlerine yansıtılması, bilet ücretlerinin vatandaşın karşılayabileceği rakamlara çekilmesi talep edilmektedir.
HENDEK’TE EVİ YIKILANLAR HALA MAĞDUR
Şırnak merkezde 2015-2016 yıllarında yaşanan Hendek olayları sırasında evleri yıkılan vatandaşlara TOKİ tarafından yeni evlerin yapılıp teslim edilmesi gerekirken, bu adım atılmaktadır.
Vatandaşlara yeni evleri teslim edilmemektedir.
Evleri yıkılan çok sayıda aile, TOKİ konutları yapılmasına rağmen ‘etap dışı’ bırakıldıkları için kendilerine ev verilmediğini iddia ediyor.
Hendek mağduru aileler, “6 yıldır beklemedeyiz, şimdi de arsa bedeli istiyorlar. Evi yıkılan mağdurlardan para isteniyor. Kiralarda sürünüyoruz. Hakkımızın biran önce bize verilmesi lazım” şeklinde bu duruma tepki göstermektedir.
Vatandaşlara arazilerinin de teslim edilmediği şikayeti dillendirilmektedir.
Hendek yıkımı sonrası mağdur ailelere yönelik yapılan TOKİ konutları konusunda kayırmacılık, usulsüzlük iddiaları dilendirilmektedir.
Siyasi nüfuz sahibi Ak Partililere vatandaşların yerlerinin peşkeş çekildiği, konut ve işyeri konusunda ticari anlamda merkezi noktalarda iktidar yandaşlarına yerler verildiği, mağdur vatandaşların ise kiralarda süründüğü, TOKİ konutlarından mahrum bırakıldığı kaydedilmektedir.
CİZRE HALKINA MOBBİNG UYGULANIYOR
Yaklaşık 150 bin nüfusuyla Şırnak’ın en büyük ilçesi konumundaki Cizre’de, 150 yataklı devlet hastanesi yetersiz kalmaktadır.
500 yataklı devlet hastanesinin Cizre’ye yapılacağı konusunda sözünü tutmayan iktidar, Cizrelilerin sağlık hakkını gaspetmektedir.
Cizre’deki mevcut hastane hem kapasite hem sağlık personeli hem de tıbbi cihaz konusunda son derece yetersizdir.
Örneğin hastanede tek tomografi cihazı bulunmaktadır.
Cizreliler muayene için saatlerce bekletilmektedir.
Hastane önünde, koridorlarda kuyruklar oluşmaktadır.
Tedavi konusunda hastane yetersiz kalınca hastalar çevre illerdeki hastanelere sevk edilmektedir.
İktidar temsilcileri, Cizre’ye de üvey evlat muamelesi yapmaktadır.
Cizre’de kamu hizmetleri ağır aksak yürümektedir. DEDAŞ’ın elektrik çalışmaları ve diğer yenileme çalışmaları nedeniyle kazılan sokaklar aylarca öylece bekletilerek kapatılmamaktadır.
İstihdam alanı oluşturulmayarak, yatırım yapılmayarak Cizreli gençler işsizlikle sınanmaktadır. Cizre’de iş bulamayan gençler, Batı illerine yevmiyeci olarak çalışmaya gitmektedir.
Güçlükonak’ta olduğu gibi Cizre’de çöp bertaraf tesisi kurulmamaktadır.
İlçede hakim tepeye çöpler dökülmektedir.
Sonrasında bu çöp yığınları yakılmaktadır.
En ufak bir rüzgarda şehri zehir kaplamaktadır.
Bu şekilde şehir yaşanmaz bir hal almaktadır.
Güzel ilçemiz Cizre’nin toprağı, suyu, havası kirletilmektedir.
Cizre halkına adeta mobbing uygulanmaktadır.
Yine Cizre’nin ortasından geçen Dicle Nehri, birçok noktadan bağlanan kanalizasyon borularıyla kirletilmektedir.
Cizre ilçesinde yaptığımız temaslar ve incelemeler sırasında, Nur ve Yafes Mahallesi’ndeki birçok noktadan kanalizasyon atıklarının herhangi bir filtreleme yapılmadan Dicle Nehri’ne akıtıldığı, tarafımızca tespit edilmiştir.
Hemen akabinde bu duruma kayıtsız kalmamak adına bizler tarafından Dicle Nehri’ni kirleten sorumlular hakkında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.
Dicle Nehri’nin tertemiz suyunun kanalizasyonla kirletilmesi, tam bir çevre felaketidir.
Sadece Cizre’nin değil, Dicle Nehri’nin geçtiği tüm yerleşim yerleri bu kirlilikten etkilenmektedir.
Dicle Nehri’nde canlılar ölmektedir.
İnsanların sağlığıyla oynanmaktadır.
Dicle’nin suyuyla meyve ve sebze sulaması yapılmaktadır.
Bölgede kirli sular nedeniyle kanser oranı çok yüksektir.
Vatandaşın temiz ve sağlıklı çevrede yaşama hakkı ihlal edilmektedir.
EĞİTİM KONUSU
Şırnak ilimiz eğitimde de geri kalmaktadır.
Eğitim kalitesi yeterli seviyelerde değildir.
Şırnak merkezde ve Silopi ilçemizde, bölgedeki ailelerin geçim sıkıntısı gözardı edilerek, Milli Eğitim’e bağlı kurumlarda, okul ve sınıf temizliği için velilerden temizlik malzemesi istenmektedir.
Ayrıca velilerin gelip okul ve sınıfları kendi imkanlarıyla temizlenmeleri talep edilmektedir.
Bu konu velilere Whatsapp gruplarından bildirilmektedir.
Şırnak genelinde okul servislerine ilişkin şikayetler alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın uyguladığı taşımalı öğrenci modelinde öğrencilerin ayakta yolculuk yaptığı, okul taşıtlarıyla gerekli kurallara riayet edilmeden, gerekli araç bakımı yapılmadan, yeterli ekipmana sahip olmadan yola çıkıldığı belirtilmektedir.
Taşımalı eğitim sistemine ilişkin denetim eksikliğine dikkat çekilmektedir.
Öğrencilerin ders bitiminde sokaklarda, üst geçitlerde bekletildiği, servislerin belirlenen saat kurallarına riayet etmediği vurgulanmaktadır.
SİLOPİ’NİN SORUNLARI
Silopi ilçesinde yaklaşık 30 yıl önce yapılan, 9 köyün faydalandığı büyük su kanalı işlemini yitirmesi çiftçilerimizi sıkıntıya düşürmüştür.
Başvurulara rağmen su kanalını yenileme çalışması yapılmamaktadır.
Devletin geri planda durması nedeniyle çiftçiler, maliyeti kendilerine yaklaşık 200 bin TL olan parayı harcayarak kanalı açmaya başlamışlardır.
Su kanalının eksikliği ayrıca üreticileri DEDAŞ’ın insafına bırakmaktadır.
Çiftçiler yıllık 60-70 bin lira, tarımsal sulamadan kaynaklı elektrik faturası ödemeye mecbur bırakılmaktadır.
HABUR’DA DÖNEN OYUNLAR!
Silopi ilçesinde bulunan Habur Sınır Kapısı, Türkiye’nin Irak’a açılan tek sınır kapısıdır.
Fakat ne yazık ki Habur Sınır Kapısı, bölge halkı için yeterince avantaja dönüştürülmemektedir.
Sınır ticareti büyük bir potansiyele dönüştürülmemektedir.
Verimli tarım arazilerinin oluşuna, sınır kapısına rağmen Silopililer varlık içinde yokluk yaşamaktadır.
Silopi’de halen bir Organize Sanayi Bölgesinin olmayışı, ilçeni kaderini olumsuz etkilemektedir.
OSB eksikliğinden dolayı yatırımcılar bölgeden uzak durmaktadır. Uygun arazi alanları oluşturularak Silopi’de bir Organize Sanayi Bölgesinin inşa edilmesi, bölge halkının mağduriyetini artırmaktadır.
Habur’da yeteli düzeyde denetimler yapılmamaktadır. Yasa dışı geçişler endişe uyandırmaktadır.
Habur Gümrük Kapısı’nda ilgili kurumlarca denetimler sıklaştırılmalı, incelemelere ağırlık verilmelidir.
Şöyle ki: Sınır dışı ticareti yapan, ihracat, ithalatla uğraşan birtakım şirketlerin vergi kaçakçılığına tevessül ettikleri ileri sürülmektedir.
Sınır ticareti şampiyonu konumundaki şirketlere yönelik incelemeler yapıldığında faturaların nasıl şişirildiğinin ortaya çıkarılacağına işaret edilmektedir.
Vergi kaçakçılığı, usulsüz işlem suçlaması yöneltilen firmaların iktidar yanlısı oldukları belirtilmektedir.
Söz konusu firmaların üst düzey kamu yetkilileriyle, vekillerle “kol kola” oldukları vurgulanmaktadır.
Irak’la ticarette Habur Sınır Kapısı’nı kullanan tır sürücülerinin yararlandığı Silopi’deki TIR Parkı da usulsüzlük, keyfilik iddialarının odağındadır.
Tır şoförlerinden park ücreti adı altında alınan paranın, bağışın kaydı tutulmamaktadır.
Silopi TIR Parkı’nda toplanan paraların, bağışların nerelere harcandığı, kimlere aktarıldığı büyük bir soru işareti olarak durmaktadır.
KANTAR MERKEZİ KURULMALI
Cizre-Silopi arasındaki uygun bir yere ağırlık ölçüm kantarı merkezinin da acilen kurulması gerekmektedir.
Kantar merkezine duyulan ihtiyaca ilişkin talepler yıllardır dile getirilmesine rağmen yetkili makamlarca görmezden gelinmektedir.
ÜST GEÇİT YOK, YAYALAR ÖLÜYOR
Silopi Başverimli Beldesi, Kizir Mevkii’nde yeni yapılmakta olan Silopi-Habur arası 4 şeritli yolda üstgeçit ve altgeçidin olmayışı, karşıdan geçmeye çalışan vatandaşların ölümüne, yaralanmasına yol açmaktadır.
Yol üstündeki üstgeçit ve altgeçit eksikliği, maddi hasarlı, ölümlü kazalara davetiye çıkarmaktadır.
Öte taraftan Silopi’de 4 köyü bağlayan, ortak kullanılan yolun şose oluşuna yönelik şikayetler bildirilmektedir.
Vatandaşlar işlevsiz yol nedeniyle köylerine ulaşamadıklarını, arazilerine gidemediklerini ifade etmektedir.
Tarımla uğraşan yurttaşlar, yol yapımı hızlandırılarak, tarlalarına kolayca gitmenin altyapısının hazırlanmasını talep etmektedir.
ULUDERE ORTASINDAKİ DERE MİKROP YUVASI
Uludere ilçesinde çarşı merkezinden geçen dere, kanalizasyon sularıyla, çöplerle kirletilmektedir.
Göz göre göre mikrop yuvasına dönüştürülen dere yatağı, vatandaşların sağlığını tehdit etmektedir.
İlçede yoğun şekilde ishal vakaları görülmektedir.
Etraf kötü kokudan geçilmemektedir.
İlgili belediye, kaymakamlık, valilik ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Uludere’nin merkezinden geçen derenin temizlenmesi, bir daha kirletilmemesi konusunda görevlerini yapmamaktadır.
ŞIRNAK’IN TANITIMI YAPILMALI
Şırnak ilimiz doğası, tarihi ve kültürel kimliğiyle, sosyal yapısıyla ön plana çıkan bir ilimizdir.
Yıllardır terörle gündeme gelen Şırnak’ın yatırımlarla, turizmle gündeme gelmesi gerekmektedir.
Örneğin Balveren Beldesi’nde her yıl yaklaşık 3 asırdır küskünlerin barıştırıldığı, kardeşliğin, dayanışmanın pekiştirildiği, vefat edenlerin dualarla anıldığı geleneksel bir etkinlik düzenlenmektedir.
Balveren geleneksel etkinliğinin ülke kamuoyunda yeterince yer bulması gerekmektedir.
Yine yeşilliğiyle, temiz havasıyla, konumuyla tam bir doğa harikası olan Gabar (Küpeli) Dağı’nın turizme kazandırılması gerekir.
AĞAÇ KATLİAMI DURMALI
Şırnak’ın Cudi, Gabar, Namaz Dağları ile Besta Bölgesi’nde güvenlik gerekçesiyle yoğun ağaç kesiminin yapıldığı yönünde bölge halkının şikayetleri olmuştur.
Vatandaşlar, kesilen meşe, palamut, meyve ağaçlarının tırlarla şehir dışına taşındığını dile getirmektedir.
Şırnak’taki ağaç kıyımının durdurulması gerektiğinin altı çizilmektedir.