CHP'den Sözleşme Mağduru Öğretmenler İçin Kanun Teklifi

ABONE OL

CHP'li vekil Mahmut Tanal, belirli süreli iş sözleşmesi nedeniyle tazminat alamayan, iş güvencesinden yoksun bırakılan özel öğretim kurumu çalışanı öğretmen ve öğreticilerin mağduriyetinin sonlanması amacıyla kanun teklifi hazırladı.

CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, “Belirli Süreli İş Sözleşmesi” nedeniyle kıdem, ihbar tazminatı başta olmak üzere birçok haktan mahrum bırakılan özel öğretim kurumu çalışanı öğretmen ve öğreticilerin süregelen mağduriyetine son verilmesi amacıyla kanun teklifi hazırladı.

Tanal’ın TBMM Başkanlığı’na sunduğu 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’yle, belirli süreli iş sözleşmesinin, asgari süreli iş sözleşmesi olarak değiştirilmesi öngörülüyor. Böylece iş sözleşmesi feshedilen öğretmen ve öğretici, kıdem ve ihbar tazminatı alabilecek, işe iade davası açabilecek.

İŞ GÜVENCESİNDEN YOKSUN ÇALIŞIYORLAR

Tanal’ın hazırladığı kanun teklifinin gerekçesinde, özel öğretim kurumlarındaki öğretmen ve öğreticilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiği kaydedilerek, “5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda öğretmenlerin ve öğreticilerin iş sözleşmeleri ile ilgili mevcut düzenleme, bu kurumlarda çalışan öğretmenler ve öğreticilerin iş güvencesinden yoksun olarak çalışmalarına neden olmaktadır. Bu durum, öğretmenlerin ve öğreticilerin gelecek kaygısı, ekonomik kaygılar duymasına neden olmaktadır. Öğretmenlerin ve öğreticilerin sırf özel öğretim kurumunda çalışmaları nedeniyle iş güvencesinden yoksun olmaları kabul edilemez. Aynı kurumda yıllarca çalışan öğretmen ve öğreticiler, belirli süresi sözleşme ile çalıştıkları için kıdem tazminatına hak kazanamamakta, genellikle bir yıllık yapılan iş sözleşmeleri sona erdiğinde sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi nedeniyle insan onuruna yakışır çalışma hakkından yoksun kalmaktadırlar” denildi.

EĞİTİM ÖĞRETİM FAALİYETİ SÜREKLİLİK GEREKTİRİYOR

Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmen ve öğreticilerin yaptığı iş olan eğitim öğretim faaliyetinin, 4857 sayılı İş Kanunu’nda tanımlanan Belirli Süreli İş Sözleşmesi’nin düzenlenme şartları ile uyuşmadığının belirtildiği gerekçede, şöyle devam edildi: “Eğitim öğretim faaliyeti süreklilik gerektirmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirli süreli iş sözleşmesi ise ancak belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif nedenlerin varlığı halinde yapılabilir. Esaslı neden olmadıkça üst üste belirli süreli iş sözleşmesi yapılamaz. Ancak mevcut haliyle özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmen ve öğreticilerin iş sözleşmesi belirli süreli olarak yapılmaktadır. 5580 sayılı Kanun’daki bu düzenleme, başka hiçbir iş kolunda özel olarak düzenlenmiş değildir. Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun amacı ve eğitim öğretim faaliyetinin kesintisiz şekilde yürütülmesi gözetilerek, özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin iş sözleşmeleri ile ilgili yasal değişiklik yapmak kaçınılmaz olmuştur.

 

Belirli süreli iş sözleşmesi genellikle süresi belli bir projenin tamamlanması, süresi belli bir etkinliğin yapılması gibi nedenlerle kurulmaktadır. Eğitim öğretim faaliyetleri ise hem öğretmenlerin verimliliği ve ekonomik kaygılardan uzaklaşması hem de çocuklarımızın nitelikli ve sürekli eğitim alabilmeleri açısından belirli süreli iş sözleşmesine uygun değildir.

 

Ülkemizin gelişmesi, bilgili, eğitimli nesiller yetişmesi için çok önemli görevler üstlenen öğretmenlerin ve öğreticilerin iş güvencesinden yoksun bırakılmaması, en az bir eğitim öğretim yılı içerisinde iş sözleşmesinin, haklı neden olmadan feshedilememesi ile eğitim öğretim faaliyetinin özel öğretim kurumları ile yönetici, öğretmen ve öğreticilerle bağıtlanan iş sözleşmesinin niteliğini düzenleyerek daha sağlıklı ve kesintisiz sürdürülmesi amaçlanmıştır.”