CHP'li Karabat "Vurgunlar, Çökertilen Sayıştay Eliyle Gizleniyor"
CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Sayıştay raporlarının oluşturulmasında baskı uygulandığını ve vurgunların gizlenmeye çalışıldığını söyledi.
CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, AKP'nin Sayıştaş'ın denetim mekanizmasını ortadan kaldırmak için yaptıklarını açıkladı. AKP'li bürokratların Sayıştay'ın denetleme yapmasını engellemeye çalıştığını söyleyen Karabat; raporların da kırpılarak AKP'ye zarar gelmeyecek hale getirilmeye çalışıldığını vurguladı.
Karabat'ın konuya dair paylaşımları şöyle:
"1) Kamu kurumlarının denetlenmesi, devletin varlığı açısından oldukça önemli. Bu denetimi gerçekleştiren Sayıştay’ın ne ölçüde görevini yaptığı ise büyük bir soru işareti barındırıyor. Şimdi örneklerle anlatalım...
2) 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu’na göre, sorumlular, denetçilerin istedikleri belgeleri gecikmeksizin vermek zorundadır. Bunu yapmayan kamu görevlisi suç işlemiş olur. Sayıştay raporlarında bu ihlallerle ilgili onlarca tespit var.
3) Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Sayıştay denetçilerini üniversite binasına sokmadı. Hotar kim peki? Eski AKP milletvekili! Sayıştay denetime engel olan rektör için mi yoksa kendi bürokratına mı soruşturma açtı?
4) Dokuz Eylül Üniversitesi ile ilgili basında çok sayıda haber çıktı. Üniversite, son dönemde yolsuzluklar, akademisyen ve personele ilişkin hukuksuz soruşturmalar ve Sayıştay raporlarındaki usulsüzlük tespitleri ile gündeme geldi. Sayıştay burada neden sessiz?
5) Genel olarak baktığımızda Sayıştay raporlarında suç teşkil ettiği açık olan haller var. Sayıştay neden Cumhuriyet Savcılıklarına gerekli suç duyurusu yapmıyor? Bu konuda Sayıştay denetçilerinin eli kolu niçin bağlanıyor? Şimdiye kadar kaç tane suç duyurusu yapıldı?
6) Görevini hakkıyla yapan, AKP’nin değil halkın memuru olan bazı Sayıştay bürokratlarına baskı yapıldığını biliyoruz. Yazılan raporlar sürekli kırpılıyor. Hatta bazı durumlarda, rapor yazılmadan önce denetlenen kuruma da danışılıyor. Böyle bir komedi yok.
7) Sayıştay’daki rapor süzgeci:
-Ekip başkanı
-Grup başkanı
-Bölüm başkanı
-Başkan yardımcısı
-Başkan
-Rapor değerlendirme kurulu
-Rapor okuma komisyonu
-Denetlenen kurumların siyasi uzantıları Böyle bir denetimden halkın yararına bir iş çıkmaz.
8) Raporların budanması noktasında Sayıştay Başkanı Metin Yener’e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Yener, personelci kökenli ve mali mevzuattan uzak bir isim. Bu makama sırf AKP’li olması nedeniyle atandı. Saray’a bağlı. AKP’ye dokunmasın diye raporları didik didik ediyor.
9) Acaba Metin Yener, bu yıl denetim ekiplerini oluştururken “ince mühendislik” yapmış mıdır? Belirli kritik kurum ve belediyelere özel denetim ekipleri mi yönlendirmiştir? Seçim yılı öncesinde Sayıştay Başkanı Metin Yener’in ne tür hesapları vardır?
10) Denetim kutsaldır, aynı vergilendirilmiş kazanç gibi. Ama gelin görün ki, koyun kırpar gibi Sayıştay raporlarını kırpan bir Sayıştay Başkanı ile karşı karşıyayız.
11) Sayıştay Başkanı kadar Başkan Yardımcıları da AKP’li geçmişe sahip. Daha önce AKP’den belediye başkan adaylığı olan dahi var. Böyle politik kimliğe sahip insanlardan Sayıştay gibi bir kurumda bağımsız ve tarafsız olmasını bekleyebilir misiniz?
12) Sayıştay bazı belediyelerin şirketlerini niçin denetlemiyor? Örneğin İzmir, Ankara, İstanbul büyükşehir belediye şirketleri her yıl denetleniyorken Gaziantep, Konya, Sakarya belediye şirketleri neden hiç denetlenmiyor? Kriter nedir? Partileri mi?
13) Denetim yapılırken bazı kurumların bir ayrıcalığı mı var? Örneğin Cumhurbaşkanlığı denetiminde 7 yılda bir tane bile bulgu yok. Manidar... Yoksa psikolojik bir baskı mı var? Niçin belirli kurumları yıllarca aynı kişiler denetliyor? Cumhurbaşkanlığı, İçişleri, Adalet...
14) Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda onlarca bulgu var ama Spor Toto’da tek bulgu yok. Ama biz sebebini çok iyi biliyoruz. Spor Toto’nun milyarlarca liralık kaynağı her yıl yandaş müteahhitlere ve AKP’li belediyelere aktarılıyor.
15) Size soruyorum, Türkiye’yi yalanlarla işgal eden pinokyo TÜİK belge sunmadığı halde, onlar hakkında denetlemeyi engellemekten suç duyurusunda bulundunuz mu? Milli İstihbarat Teşkilatı hakkında yine belge vermediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundunuz mu?
16) Sayıştay, Varlık Fonu’ndaki vurgunları da gizliyor. Fona tabi şirketlerin yüzde 60’ı denetimden kaçıyor. Bağımsız denetim var diyorlar. Onlar da “sınırlı olumlu görüş” bildiriyor. Yani, “Ben denetim yapamadım, bana bilgi ve belge vermediler” diyorlar.
17) Sayıştay raporlarının bu başkan döneminde, “denetlenen kurumun üst yöneticilerine öncelikle danışılıp sonra kırpıldığı, ifadelerin yumuşatıldığı” iddiaları oldukça fazla dile getiriliyor. Başkan Metin Yener’in bu konu hakkında bir fikri, açıklaması var mı?
18) AKP döneminde Sayıştay’ın yetkileri budandı. Çünkü kendi yönettikleri kurumlarda rahatça vurgun yapıp, kadrolaşıp hesap vermek istemiyorlar. Sayıştay’ın denetimini zorlaştıracak prosedürler ve angaryalar arttı. Sayıştay’ın yöneticilerinin bununla ilgili bir fikri var mı?
19) Bir ülkenin etkin-verimli kamu yönetimi, ekonomik kalkınması, mali disiplini için bu kadar önemli ve değerli bir kurumun görevinin yapması niçin engellenir? Neden zorlaştırılır, fikriniz var mı? Bunların hesabının bir gün sorulmayacağını mı sanıyorsunuz?
20) Sayıştay, tespit ettiği “yerine getirilmeyen bulguların” peşinde düşse belki de Amasra’daki maden faciası yaşanmayacaktı. Daha önceki yıllarda Sayıştay tespit ediyor, ama düzeltilmiyor. Sayıştay bununla ilgili suç duyurusunda bulunmak zorundaydı.
21) Buradan başta Varlık Fonu yöneticileri olmak üzere tüm kamu kurumlarına sesleniyorum. Yakında iktidar değişiyor, Sayıştay denetimine tabi olacaksınız. Ona göre belgeleri hazırlayın."