DEMİRTAŞ "TÜM RENKLERLE ANKARA’YA YÜRÜYORUZ

ABONE OL

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kartal’da düzenlediği miting’de 1. Bölge adaylarını tanıttı.Demirtaş miting’de yaptığı konuşmada Madem ki bizler Meclis'e gidiyoruz, o halde tarihinde ilk defa Ege Ege olarak, Trakya Trakya olarak, Karadeniz, Akdeniz kendi inancıyla, rengiyle, yoksulluğuyla ilk defa Ankara'ya yürüyor.

Bizler tarihte ilk defa Meclis'te halk iktidarına yürüyoruz. Bu tarihi fırsatı kaçırmayacağız dedi.

Adayların tanıtıldığı miting’de önce 1. Bölge adayı Hüda Kaya, daha sonra da 1. Bölge ilk sıradan milletvekili adayı Selahattin Demirtaş konuştu. Demirtaş, mitinge katılanları selamladıktan sonra, şunları söyledi:

“İnşallah bu coşkunuz, bu heyecanınız, mutluluğunuz daim olacak. Özlediğimiz, bütün halk olarak, 7'den 70'e, Artvin'den, Ardahan'dan Hakkari'ye, Edirne'ye, İzmir'den Antalya'ya, Samsun'dan Mersin'e, Adana'ya, özlediğimiz o güzel günlere, barış dolu, kardeşlik dolu günlere, huzur dolu günlere kavuşurken de bu coşkuyla yürüyeceğiz.

İnşallah 7 Haziran akşamında aynı coşkumuz,Türkiye 'nin dört bir yanında, HDP'nin neşesini, HDP'nin yapraklarının heyecanıyla buluşacak. İktidardan başaşağı düşene kadar, ta ki bu ülkenin çocuklarını, gençlerini birbirine kırdırtıp öldürtecek kadar koltuğa, iktidara sevdalı olanlar o koltuktan tepetaklak düşene kadar HDP'nin yürüyüşü devam edecek.

Mevzu, mesele sadece barajı aşmak değil. Bu kadar umutsuzluğun, bu kadar çaresizliğin, korkunun, kaygının olduğu bir ülkede, bir umut, bir ışık, bir yol haritası ortaya koyan seçim bildirgemiz, işte gördüğünüz gibi Karadeniz'de de aynı heyecanı yarattı. Trakya'da da, Doğu'sunda, Orta Anadolu'da, Güneyde Akdeniz'de de aynı heyecanı yarattı. Çünkü neden biliyor musunuz?Çünkü Türkiye'nin her yerinde aynı acılar, aynı yoksulluklar var.

 

Çünkü Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, tıpkı sizler gibi bu ülkenin gerçek sahibi olup horlanılmak, bu ülkenin gerçek sahibi olup da hakaret edilenler var, ülkenin her yerinde yoksullar, işsizler var. Ülkenin her yerinde günlük 12 saat 30 gün çalışıp kirasını ödeyemeyenler var. Ülkenin dört bir köşesinde aldığı 3 kuruş maaşla kazandığı 3 kuruş gelirle çocuğuna, bebeğine mama almaya çalışan analar var. Akşam eve giderken çocuğuna bir çikolata alamadı diye, bir somun ekmek alamadı diye eve gitmeye utanan babalar var. Ülkenin her yerinde bunlar var.

SEÇİM BEYANNAMEMİZ HEYECANLA KARŞILANDI

İşte bu nedenle Türkiye'nin dört bir tarafında seçim beyannamemiz heyecanla karşılandı. Şimdi soruyorlar, 'Ya bunları halka niye vaat ediyorsunuz, niye bunları halka vereceksiniz?' diyorlar. Bunlar lüksmüş gibi, halk bunları hak etmezmiş gibi, halk onlara layık değilmiş gibi. Oysa dün bakın televizyonda da söyledim, yoksul halka sosyal hak olarak gıda paketi, yardım paketi dağıtmak zorunda olmamız, bunu vaat ediyor olmamız bir utançtır. Bu AKP 'nin, ondan önceki hükümetlerin bir utancıdır, utancı! Gönül isterdi ki, hiçbir yerde gıda yardımına, sosyal hakka ihtiyaç duymayan insanlarımız olsaydı. Ama tablo böyle değil maalesef. Gençler halk otobüsüne binecek, halk otobüsüyle seyahat edecek, para bulamıyor. Kadınlar çocuklarına, bebeklerine sağlıklı beslenecekleri gıda alamıyorlar, mama alamıyorlar, süt alamıyorlar ve bu ülkenin gerçeği bunlar işte. Ülkeyi yönetenler ne diyorlar? Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmayan yolları yaptık. Yol yaptın, doğru, gözle görünüyor duble yol yapmışsın ama, bir de yaptığın yolsuzluklar var. Gözle bakınca görünmeyen, çaldığınız paraları götürdüğünüz, paraları kağıt 200 TL olarak yaptığınız o duble yollara döşesek, yaptığınız yollara çaldığınız paralar sığmaz. Siz kime, neyi anlatıyorsunuz? Ben görmüyor olabilirim, beni kandırabilirsiniz, aldatabilirsiniz. Ya sokakta, alanda, meydanda gün be gün sizin yaptıklarınızı izleyen bu yoksul emekçi halkı nasıl kandıracaksınız? Cebinde 3 kuruş parayla sizin saltanatınızı, saraydaki lüksünüzü izleyen fakir fukarayı nasıl kandıracaksınız? Halkı aldatmak öyle kolay bir iş değil, halkı kandırmak öyle kolay bir iş değil.

KARADENİZDEN BİZE SELAM VAR

Bakın saraydaki bu işi iyi yapıyordu, aldatma, kandırma işini. Ama onun küçüğü bunu yapamıyor, bunu beceremiyor. Öbürü ustaydı, büyük usta. O yüzden büyük usta diyorlar ya, ayak üstü 10 tane yalan söyler ama, bana mısın demez. Böylesine büyük bir ustalığı vardı onun. Şimdi büyük usta, sarayında, huzursuz sarayın 1.150 odasını kendine tahsis etmişti, ne güzel hayaller kurmuştu, daha uzun yıllar ülkede başkanlık, sultanlık, saltanat kuracaktı. Sarayda mutlu bir hayat yaşayacaktı. Ülkenin bütün malı mülkü elinin altında olacaktı. Ne dese, kime neyi emretse anında yerine getirilecekti. Şunu satın, şunu atın dese hiçkimse itiraz bile edemeyecekti. Tam da böyle tatlı tatlı rüyalar, hayaller kurduğu günlerde siz çıktınız. Eğer hazırsak, Türkiye'de değişim konusunda görev almaya hazırsak, Türkiye halklarının bize verdiği talimatın gereğini yapmaya hazırsak, biraz daha sabırla çalışmamız gerekir. Karadeniz'den bize selam var. Aynı zamanda talimat var, deniyor ki, Karadeniz'in yoksulluğunu, Karadeniz'in göçünü, sefaletini durduracak sadece siz varsınız, HDP var diyorlar. Bizim de Karadeniz'e bir selam göndermemiz, 7 Haziran'da Karadeniz Meclis'tedir dememiz lazım. Ege'de, Trakya'da çiftçilerin, işçilerin bize selamı var. Biz geçici olarak da olsa, irademizi size emanet edeceğiz. 7 Haziran'dan sonra kalıcı olarak artık bu partideyiz diyorlar, biz de hoşgeldin Trakya, hoşgeldin Ege diyoruz. Madem ki bizler Meclis'e gidiyoruz, o halde tarihinde ilk defa Ege Ege olarak, Trakya Trakya olarak, Karadeniz, Akdeniz kendi inancıyla, rengiyle, yoksulluğuyla ilk defa Ankara'ya yürüyor. Bizler tarihte ilk defa Meclis'te halk iktidarına yürüyoruz. Bu tarihi fırsatı kaçırmayacağız. Nereden geldiğimizi çok iyi biliyoruz, nereye gideceğimizi çok iyi biliyoruz.