Fenerbahçe ve Basın Konseyi'nden İmamoğlu'na Tebrik Ziyaretleri

ABONE OL

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve 10 yönetici arkadaşını Saraçhane'deki makam odasında ağırladı. İmamoğlu, tebrik ziyaretine gelen Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ve arkadaşlarını da aynı yerde misafir etti.

İmamoğlu, yurt içinde ve yurt dışında yaptığı gezilerde, Türkiye’deki basın özgürlüğü alanında yaşanan sorunlara dair sorular geldiğini belirterek, “Bunu duymak rahatsız ediyor bizi tabi. Ama böyle bir süreç yaşanıyor. Ben de ‘Farklı mecralar etkin, işliyor’ dedim. Bu olabilir, ama bir geçiş dönemi. Sorunları hep beraber çözeceğiz” dedi.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tebrik ziyaretinde bulundu. Ziyarette Koç’a Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük ile yönetim kurulu üyeleri Erol Bilecik, Sertaç Komşuoğlu, Simla Türker Beyazıt, Mustafa Kemal Danabaş, Burak Çağla Kızılhan, Sevil Zeynep Becan, Turhan Şahin, Alper Pirşen, Esra Nazlı Ercan ve Selahattin Baki eşlik etti.



İMAMOĞLU: “GİTTİĞİN YERDE İŞ ÇÖZÜYORSUN”
Koç, İmamoğlu’nu, “Hoş geldiniz kendi mekanınıza” sözleriyle selamladı. İmamoğlu da Koç’a, “Arada bir uğruyoruz gibiyiz yani! Diyorlar ya; ‘Arada bir uğruyor!’ Ama mekan değişikliğini seviyoruz. İstanbul’un farklı yerlerinde etkinliği mekan kabul etmenin bana da avantajı var. Gittiğin yerde iş çözüyorsun” karşılığını verdi. Koç, İmamoğlu’nun, “İstanbul Turizm Platformu”nda yaptığı konuşmada dile getirdiği 18 Kasım’ın evlilik yıl dönümü olduğu bilgisini İBB Başkanı ile paylaştı. Koç’tan pası alan İmamoğlu, bu hatırlatmaya, “Bizim evlilik yıl dönümü. Büyük oğlumun doğum günü. Aynı zamanda eşimin de doğum günü. Bana diyorlar, ‘Nasıl başardın?’ Ekonomiyi severim yani” yanıtını verdi. Koç, “Ne yapacaksınız akşam” sorusunu yöneltince, İmamoğlu’nun yanıtı da “Evdeyiz. En güzeli evde. Bir yere gidemeyiz. Dedim ki, ‘Yemek yiyelim. Sohbet edelim. 25’nci yılı konuşalım.’ Çeyrek yüz yıla giriyor artık evliliğimiz. Bir yere gittiğin zaman iş başkalaşıyor. Seneye 25’nci yıl. Önümüze 1 yıllık bir stratejik plan çizelim ailece. Zaten dışarıya çıkmak istemiyorlar. Kızım hemen şerh koyuyor. ‘Kalabalık mı gideceğimiz yer’ diyor. Hayırlısı her şey. Bütün aileler güzel olsun. Bütün çocuklar güzel bir geleceğe sahip olsun inşallah” oldu.



“ALLAH’IN BİR LÜTFU DİYORUM”
Koç, İmamoğlu’na, “Her şey çok güzel olacak” sloganının esin kaynağı 13 yaşındaki Betkay Gezgin’i de sordu. İmamoğlu, “Takip ediyoruz eğitimini. Pırıl pırıl 2 erkek kardeş. Allah bağışlasın. Bahtını açık etsin. Bir iş insanı hanımefendi, 2 kardeşe hamilik yapmak istediğini beyan etti. Beni de süreçle ilgili bilgilendiriyor” dedi. Gezgin ile tanışma ve sloganın yaygınlaşmasıyla ilgili süreci Koç ile paylaşan İmamoğlu, bazı basın yayın organlarında hakkında son dönemde çıkan bir haberden söz etti. 2013 yılında attığı bir tweetin gündeme getirildiğini belirten İmamoğlu, “Beylikdüzü’ndeki adaylığım döneminde tweet atmışım, ‘Her şey çok güzel olacak’ demişim. Hatta altına da eklemişim: ‘Önce Beylikdüzü’nde, sonra İstanbul’da!’ Malum medyadaki arkadaşlar, ‘Bak, demedik mi bu proje! Kaç yıl önceden hazırlanıyor falan!’ Attığım tweeti bile unutmuşum. O zaman böyle bir şey attık. Allah’ın bir lütfu diyorum. Biz o zaman yazılı attık, adam şimdi diliyle bize söyledi. Muazzam bir şey” dedi.



“BAŞARILI OLMAMIZ LAZIM”
Koç, geliş sebeplerini, “Vefa Bey bizim Yüksek Divan Kurulu Başkanı’mız. Yönetim kurulu üyelerimizin çoğu burada. Geç kalınmış bir ziyaret. Hayırlı uğurlu olsun ziyareti. Bize de gelmiştiniz nezaket gösterip, sağ olun. Güzel bir kampanya. Enteresan bir seçim dönemi oldu” sözleriyle dile getirdi. İmamoğlu da Koç’a, “İlginç bir 2019 yaşadık. Esas kısmı şimdi başlıyor. Bazen diyorlar bana: Başkanım her şey çok güzel oldu! ‘Yok’ dedim, ‘Öyle yok!’ Bir günde her şek çok güzel olsa, bu dünyanın en kolay işi. Esas şimdi. Başarılı olmamız lazım. Söylediklerimizi yapmamız lazım. Dolayısıyla her sabah uyanırken, ‘Her şey çok güzel olacak’ diye uyanıyorum” şeklinde karşılık verdi. Görüşme sonunda Koç, İmamoğlu’na sırtında adının yazılı olduğu 34 numaralı Fenerbahçe forması, futbol topu ve üzerinde Osmanlıca yazılar bulunan Atatürktablosu hediye etti.

KOÇ: “İSTANBUL’UN 3 BÜYÜK KULÜBÜNE VERDİĞİNİZ MARKA DEĞERİ BİZİ HEYECANLANDIRIYOR”
İmamoğlu ve Koç, çıkışta kameraların karşısına geçti ve kısa açıklamalarda bulundu. İmamoğlu’na misafirperverliğinden dolayı teşekkür eden Koç, “Seçim öncesi bize yaptığınız ziyarette bilhassa bizi heyecanlandıran, İstanbul’un üç büyük kulübüne verdiğiniz marka değeri. Bu şehrin en önemli değerlerinden biri olarak görüyordunuz. Bence çok doğru. İnşallah büyük kulüplerimizle, belediyemizle sadece futbol değil diğer sportif alanlarla da iş birliği yaparız, bu imkanı sağlarız” dedi. İmamoğlu da “Ben de başkanımıza başarılar diliyorum. Fenerbahçe Kulübü’ne başarılar dileyince, insanların aklına sadece futbol geliyor ama burada her branş var. Dolayısıyla her branşta başarılar diliyorum” diye konuştu.

BASIN KONSEYİNİ DE AĞIRLADI
İmamoğlu, Saraçhane’deki Başkanlık makamında Basın Konseyi üyeleri ile de bir araya geldi. Başkan Pınar Türenç, 2’nci Başkan Murat Önok ve diğer yüksek konsey üyeleri, İmamoğlu’nu 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerindeki başarısından dolayı tebrik etti. Misafirlerini, “Sizleri ağırlamaktan çok mutlu oldum. Çok saygın hem masa hem konsey” sözleriyle karşılayan İmamoğlu, “Basın, herkesin haber alma kaynağı. Orası iyi olmalı. Çünkü orası önemli. Orası iyi işlemeyince, diğerleri de yürümüyor. Oradaki özgürlüğü, iyi alanı oluşturmak zorundayız” dedi. Basın alanında birlikte çalıştığı arkadaşlarını, “Bu süreçleri iyi bilen insanlar. Bizim için bir avantaj” sözleriyle tanımlayan İmamoğlu, şöyle devam etti:

“HEP BERABER ÇÖZECEĞİZ”
“İBB olarak adil davranmaya ve basının anlamlı bir şekilde desteklenmesi konusunda, şehir ölçeğinde, aktif olmaya dönük kararlı bir yönetimiz. Etik kuralları gözeten, karar verirken ona göre hamle yapma konusunda ince davranan, titiz davranan arkadaşlarımız var.” İmamoğlu, yurt içi ve yurt dışı gezilerinde bir araya geldiği insanların kendisine, Türkiye’deki basın özgürlüğü ve konuyla ilgili yaşanan sorunlara dair sorular sorduklarını belirterek, “Bunu duymak rahatsız ediyor bizi tabi. Ama böyle bir süreç yaşanıyor. Ben de ‘Farklı mecralar etkin, işliyor’ dedim. Bu olabilir, ama bir geçiş dönemi. Her ülke yaşıyor bu sorunları. Yani son 100 yıla baksak en ileri demokrasi dediğimiz ülkelerde bile bu anlamada baskıcı dönemler yaşandı. O bakımdan böyle söyleyip, süreci biraz erteliyoruz. Ama hep beraber çözeceğiz” şeklinde konuştu.