Gaz odasında sigara yasağı!

ABONE OL

Pek çok ülkede, sigara içmeyenleri korumak amacıyla toplumun ortak kullanım alanlarında 'sigara içilmez-içilebilir' düzenlemesi yapılmıştır.Bu durumu 'medeniyet göstergesi' sayan Başvekil Erdoğan, zaten gıcık kaptığı sigaraya karşı tipik bir IV. Murat tavrı sergilemiş, sigarayı yasaklama mevzusunu, tabiri caizse bir 'Osmanlı medeniyet gösterisi' haline dönüştürmüş ve toplumun ortak kullanım alanlarında 'sigara içilmez-içilebilir' düzenlemesi yapmak yerine, asıl sigara mağduru çocukların yaşadıkları konutlar hariç, bütün kapalı alanlarda sigara içmeyi yasaklamıştır...Sigaranın insan sağlığı üzerindeki zararları hakkında çok şey söylendi, söyleniyor. İyi de yapılıyor. Ama aynı hassasiyet, insanlık açısından, sigara ile asla karşılaştırılamayacak büyüklükte yakın bir tehlike haline gelen fosil yakıtlardan çıkan zararlı gazlar için gösterilmiyorsa, ortada bir 'gariplik' var demektir.Şurası açıktır; iktidarın, sigara yasağı hikayesinde başlığa çıkarttığı 'halkın sağlığı' söyleminde hiçbir samimiyet belirtisi görünmüyor.Mesele, gerçekten 'halkın sağlığı' olsaydı, enerji ihtiyacını kömür ve petrol gibi fosil yakıtlardan sağlama ısrarını sürdüren kapitalist haydutlar yüzünden, yalnızca insanlığın değil bütün canlı türlerin bugününü ve yakın geleceğini yaşamsal düzeylerde tehdit eden zararlı gazlara karşı mücadeleye öncelik verilirdi; bunca yakıcı ve büyük bir bela dururken, birkaç teknik ve yasal düzenlemeyle sadece içenleri etkileyen bir zararlıya dönüştürülmesi mümkün olan sigara dumanına 'öncelik' verilmezdi.Enerji ihtiyacını fosil yakıtlardan karşılayan kapitalizmin, insanlığın başına musallat ettiği devasa sorunlar, bir dizi başlık altında incelenebilir çaptadır. Burada, sadece otomobillerin egzozundan çıkan gazların zararları hakkında bir çift söz etmekle yetineceğim.Otomobillerin egzozlarından artan oranlarda karbonmonoksit ve azotoksit gibi son derece tehlikeli gazlar salınıyor. 900 santigrat derecede tütün olarak yanan sigara da insan ciğerine karbonmonoksit olarak girmekte ve zifte dönüşmektedir. Ve fakat bu iki zararlı arasında muazzam bir fark vardır. Farkı anlamak için 'basit' ama asla önerilmez bir deney yapılabilir:Kapalı bir mekandasınız, örneğin bir garajdasınız. Garajın içinde sigara içerseniz, içmeyenleri feci şekilde rahatsız edersiniz. Ama aynı kapalı garajda motoru çalıştırılan bir otomobilin egzozundan çıkan karbonmonoksit, azotoksit gibi gazlar beş on dakika sonra sigara içeni de içmeyeni de öldürür.Yapılan muhtelif bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre, benzinle çalışan bir otomobilin egzozundan çıkan gazlar, bir yıl içinde yaklaşık on beş ağacın hayatımıza kattığı oksijeni yok etmektedir. Bu oran, mazotla çalışan otomobillerde ikiye katlanmakta, otogazla çalışan otomobillerde düşmektedir.Egzoz gazı, başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa neden olmakta, egzozdan çıkan gazlar, kanın oksijen taşıma yeteneğini köreltmekte, doku, kemik ve sinir sistemlerine zarar vermektedir.Egzoz dumanındaki karbonmonoksit gazının yüzde sekseni havada asılı kalmakta ve yağmurla birlikte suyumuza, yiyeceklerimize karışarak insan dahil bütün canlı türlere ölümcül bir tehlike olarak dönmektedir.İnsanlığın acil çözüm isteyen büyük sorunlarından biri budur; üretim ve tüketim denklemini fosil yakıtlardan elde edilen enerji üzerine kuran kapitalizm, dünyamızı adeta bir gaz odasına çevirmiştir. Ve Başvekil Erdoğan'ın sigara yasağı, gaz odasında sigara içmeyi yasaklamaktan farksızdır!..