KANSERE 10 YILDA ÇARE BULUNABİLİR

ABONE OL

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı son rakamlara göre kanser vakaları 2035 yılına kadar yılda 24 milyonu bulacak. Bu önemli hastalığa dikkat çekmek amacıyla Nisan ayının ilk haftası, Türkiye' de “Kanserle Savaş Haftası” olarak kabul ediliyor. Kanser tedavisinde erken teşhisin önemini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent “Türkiye’de erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanserine sık rastlanıyor. Tıpta yaşanan gelişmeler ve kanserin erken teşhisi için atılan adımlar umut vadediyor. 10 yılda kansere çare bulunabilir” dedi.

 

 

Dünyada kanser tanısı alan hasta sayısı her yıl 12,7 milyonu bulurken 7,6 milyon kişi de kanser nedeniyle yaşamını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre son 4 yılda dünya genelinde kanserin görülme sıklığı yüzde 11 artarak yıllık 14 milyon yeni vakaya ulaşıldı. Rakamlar kanserin her yıl 8,2 milyon hastanın ölümüne neden olduğunu gösterirken erken teşhis hastaların hayatının kurtulmasında büyük önem taşıyor. Bu önemli sağlık sorununa dikkat çekmek ve toplumun kansere yönelik bilincini arttırmak amacıyla Nisan ayının ilk haftasında Kanser Haftası başlığı altında etkinlikler gerçekleştirilerek kanserle savaşa yönelik ilginin ve farkındalığın canlı tutulması amaçlanıyor.

 

10 yılda kansere çare bulunabilir

Tıpta yaşanan gelişmeler ve kanserin erken teşhisi için atılan adımların umut vaad ettiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent “Kanserde en yeni tedaviler immünoterapi (Bağışıklık sisteminin kanser hücresine yönlendirildiği, bağışıklık sistemi hücrelerinin tümörle savaşmasının sağlandığı tedaviler), gen tedavileri ve hedefe yönelik tedaviler. Kişiye özel hedef tedavileri ve immünoterapileri biz hastanemizde de uyguluyoruz. Tümörün genetik yapısına bakarak saptanan genetik mutasyon ve alterasyonlara göre kişiye uygun tedavileri ve ilaçları belirliyoruz. Kanserde hücre ve aşı tedavileri büyük umut vaat ediyor. Çalışmalar hız kazandı. Özellikle de beyin tümörleri ve pankreas tümörleri üzerinde denenen hücre tedavilerinin sonuçları çok başarılı. Bilimsel araştırmalar bu hızla giderse gelecek 10 yılda kansere çare bulunacak gibi görünüyor” dedi.

 

Erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanserine sık rastlanıyor

Dünyada erkeklerde en sık sıra ile Akciğer, Prostat, Kolon (Kalın Bağırsak), Mide ve Karaciğer Kanseri, kadınlarda ise en fazla sırasıyla meme, kolon, akciğer, Servix (Rahim Ağzı) ve Mide Kanseri görülüyor. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı en son rapora göre Türkiye’de her yıl yaklaşık 97 bin erkek, 62 bin kadın yani toplamda 159 bin kişi kansere yakalanıyor. Kanserden ölüm ülkemizde yılda 50.000 civarında. Erkeklerde Türkiye’de Akciğer, Prostat, Kolon ve Mide, Kadınlarda ise Meme, Tiroid, Kolon, ve Mide sırasıyla görülüyor. Ancak Tiroid kanseri olgularının büyük çoğunluğu kurtarılabildiği için ölüm oranı Tiroid kanserinde düşük. Kanserin genetiğine dair önemli bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent “Artık evre 4 olup da iyileşen hastalarımız var. Bu, kanserin genetik yapısının bilinmesi ve ona yöneltilebilen hedef tedaviler ile ilgili. Gelişen tedavi yöntemleri, hedefe yönelik tedaviler ve teknoloji sayesinde dördüncü evre kanser hastası olmasına rağmen 10 yıl yaşayan, hastalıkları nüksetmeyen hastalarımız var” dedi.

 

CTC teknolojisi kandaki kanser hücrelerini buluyor, sayılarını ve kanser türünü tespit ediyor

Son 20 yılda kanserin tedavisi konusunda ciddi gelişmelerin yaşandığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent kanserde erken tanı ve etkin tedavide CTC tekniğinin de önemli rol oynadığına dikkat çekiyor.

Eskiden hastadan bir parça alıyor ve yapılan teste göre tedavi uygulanıyordu. Ancak bu yolla uygulanan tedavi bazı hastalarda işe yararken bazılarında yaramıyordu. Artık her hasta için değişkenlik gösteren tümörün genetiğine bakılıyor ve tedavi kişiselleştiriliyor. Kandan kanser teşhisi yapılmasını mümkün kılan son teknoloji CTC ise hastalara umut oluyor. Basit bir kan testiyle kanda dolaşan tümör hücrelerini çok erken evrede bulan CTC tekniği adeta bir dedektif gibi sadece hücreleri bulmakla kalmıyor, kanda dolaşan tümör hücrelerinin sayılarını, hatta hangi tür kanser olduğunu da tespit ediyor. Böylelikle kanser daha yolun çok başındayken önlem alma şansı doğuyor.