SAMAST’IN TAHLİYE TALEBİNE RET

ABONE OL

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Ogün Samast’ın tutuklu yargılanma süresinin makul süre sınırını aşmadığı gerekçesiyle tahliye talebinin oy birliğiyle reddine karar verdi.
     Yargıtay 1. Ceza Dairesi, ’’tasarlayarak Hrant Dink’i öldürmek’’ ve ’’ruhsatsız silah taşımak’’ suçlarından 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Ogün Samast’ın tahliye talebini oy birliğiyle reddetti.
     Dairenin 20 Ocak 2012’de aldığı kararda, Samast’ın tutukluluk döneminin 20 Ocak 2007’de başladığı, Samast hakkındaki hükmün ise İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde 25 Temmuz 2011’de kurulduğu hatırlatıldı.
     Dairenin kararında olayın özelikleri, suçların niteliği, verilen ceza miktarı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddesi, sözleşmeyi yorumlayan ve uygulayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşmiş kararlarına göre, ’’makul tutukluluk süresinin’’ belirlenmesinde esas alınan yerel mahkemedeki tutuklu yargılanma süresinin toplamının 4 yıl 6 ay 5 gün olduğu belirtildi.
     Daire, AİHM’in yerleşmiş bu kararı ile ağır cezalık suçlarda tutukluluk süresinin üst sınırı 5 yıl olarak öngören Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 102/2. maddesini birlikte değerlendirdi. Kararda, bu unsurlar birlikte değerlendirildiğinde Samast’ın tutuklu yargılanma süresinin makul süre sınırını aşmadığı anlaşıldığından salıverilme isteminin reddine oy birliğiyle karar verildiği bildirildi.
    
     -20 Ocak 2007’de tutuklandı-
    
     Samast’ın tutukluk süresi 20 Ocak 2007’de başlamış, 24 Ocak 2007 itibarıyla da cezaevine konulmuştu.
     Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) tutukluluk süresini belirleyen 102. maddesinin 31 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girmesiyle, örgütlü suçlarda 10, diğer suçlarda ise 5 yıllık tutukluk süresini dolduran sanıklar tahliye edilmişti.
     ’’Adam öldürme’’ suçlarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 1. Ceza Dairesi de CMK’nın 102. maddesinin yürürlüğe girdiği gün, ’’Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez’’ hükmü gereğince 5 yıllık süreyi dolduran sanıkların tahliyesine karar vermişti.
     Ancak, bu tahliyelerin ardından, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, baktığı başka bir davada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ’’Yerel mahkemelerin karara bağladığı davaların sanıkları hükümlü sayılır. Temyiz aşaması tutukluluktan sayılmaz’’ kararı doğrultusunda yeni bir karar vererek, ’’Yerel mahkemenin verdiği mahkumiyet kararıyla kişinin artık hükümlü hale geldiğini, dolayısıyla mahkeme kararından sonra 5 yıllık tutukluluk süresinin dolduğu gerekçesiyle tahliye edilemeyeceğine’’ karar vermişti.
     Yargıtay 1. Ceza Dairesi de Samast ile ilgili tahliye talebini görüşürken AİHM’in ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun son kararını esas aldı.