Tarih katliamına hazırlık
İçinde, Bizans dönemi hamam ve antik yerleşim alanları, binlerce ağaç ve Cumhuriyet dönemi endüstriyel mimari örneklerinin bulunduğu Kartal Dragos?taki Tekel arazisinin, özel bir üniversiteye kiralanması ve üzerinde inşaat yapılmasına onay verilmesi arkeologları, araştırmacıları ve Kartal Belediyesi?ni harekete geçirdi.Böylesine önemli bir alanda Üniversite için bile olsa inşaat yapmayı düşünmenin içler acısı bir durum olduğunu söyleyen araştırmacılar, tarihi bir katliama hazırlık yapıldığını, bir an evvel harekete geçilmemesi halinde, kültürün üzerine beton döküleceğini söylüyorlar. Tekel arazisi üzerindeki ağaçlar, spor alanları, endüstriyel mimari örnekleri ve arkeolojik alanlar üzerine inşaat yapılmasına karşı çıkan Kartal Belediyesi ise, bu alanın kültüre ve Kartal?a kazandırılması için, Anıtlar Yüksek Kuruluna başvurarak kazıların yeniden başlatılmasını talep etti. Belediye, kazıların başlatılması durumunda her türlü desteği vereceklerini söyledi.Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız, belgesel yapımcısı ve araştırmacı Soner Sevgili şunları söyledi ?Ben bu bölgeye dair araştırma yaparken İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü?nün 1974 yılında gelen bir ihbar üzerine Tekel arazisi içinde bir kazı çalışması yaptığı bilgisiyle karşılaştım. Bu kazı üzerine biraz araştırma yapınca 1974-1979 yılları arasındaki bu kazıların Alpay Pasinli ve Cihat Soyhan tarafından yapıldığını öğrendim. Hemen Alpay Pasinli ile bağlantı kurdum.Alpay Bey, bu kazılara başladıklarında buranın küçük bir hamam olduğunu gördüklerini ve bundan büyük heyecan duyduklarını anlattı. Küçük bir hamam demek, bunun genel kullanım için olmadığını olsa olsa bir saray ya da bir Bizans banliyö villasına ait olabileceğini düşündürüyor. Maalesef İstanbul?da benzeri bütün kalıntılar talan edilip üstü betonla, ya da yollarla kapatıldığından bu alandaki kalıntının önemi bir kat daha artıyor.Şu anda üstü toprakla kaplı alanda bulunan bu hamam ve çevresi kazıldığında bizim Bizans tarihi ve sanatı üzerinde bilgilerimize yeni bilgiler katılacaktır. Bu alanda kazı yapılması o yüzden çok önemlidir.? Brias Sarayı mı?Bizans dönemi Kadıköy?den Kartal?ya doğru Marmara kıyılarında altı tane yerleşim biriminin varlığı bilinmektedir. Bunlardan Kadıköy?deki ve Kartal?daki antik Kartalimen?in neresi olduğu biliniyor. Ancak arada bulunan yerleşim birimlerinin neresi olduğu konusunda yüzlerce yıldır belirsizlik ve tartışmalar sürmektedir.Bölgeye dair araştırmalar yapan arkeologlar, araştırmacılar birbirinden farklı yerleri göstererek bu tartışmalara son noktayı koymaya çalışmışlar ama bir türlü sonuca ulaşılamamıştır. 1500?lü yıllarda Gillius adında bir Fransız tabiat bilimci İstanbul?a gelip araştırmalar yapıyor. Gillius Dragos tepesinin doğu eteklerinde geniş bir alana yayılmış kalıntıları görüyor. Fransız bilim adamı o dönemde yaşanan büyük depremler sonucunda birçok yerleşim yerinin değiştiğini ve bu kalıntıların büyük olasılıkla Brias Sarayı kalıntıları olduğunu yazmıştır. Aynı bölgede 1959 yılında bir araştırma yapan ünlü Bizantolog Semavi Eyice Türk Tarih Kurumu Belleten Dergisi?nde yazdığı yazısında Tekel arazisi üzerinde ki kalıntıların önemli olduğunu ancak Bryas Sarayı?nın Küçükyalı?da bulunan kalıntılar olduğunu ileri sürdü. 1974 yılında ise Tekel FabrikalarıMüdürlüğü?nün Arkeoloji Müzelerine başvurusu üzerine Cihat Soyhan ve Alpay Pasinli tarafından burada bir kazı çalışması başlatılmıştır. Aralıklarla 5 yıl süren bu kazılar sonrasında burada Bizans dönemine ait bir küçük hamam tüm ayrıntıları ile çevresindeki binaların önemli bir bölümü ortaya çıkarılmıştır. 3. derece sit alınıgösterilmişBurada anlaşılmaz bir durum olduğunu ifade eden Sevgili ? Burası 3. derece sit alanı ama bu bölgede kazı yapmış, hala araştırmalarını sürdüren görüştüğümüz bütün uzmanlar bize şunu söyledi: Bu alan asla 3. derece sit alanı olamaz. Burasının 1. derece sit alanı olması gerekir. Anıtlar Yüksek Kurulu, burayı 1989?daki kararla önce 2. derece sonra da 3. derece sit alanı ilan ediyor. Ama çıkan karara bir koşul eklenmiş, deniyor ki burada yapılan kazılar sonucunda alanın derecesi değişebilir?Herkes duyarlı olmalıSevgili ?Şurası bir gerçek ki saray ya da manastır, bugün Maltepe Küçükyalı?da ya da Dragos Tekel fabrikaları arazisi içinde bulunan bu kalıntılar, Bizans tarihi açısından önemli yapıların izlerini taşıyor? Burada geçmişin ışığıyla geleceği aydınlatacak tarihi bir hazine yatıyor?Kartal?da yaşayan herkesin buraya duyarlı olması gerekir. Bu kocaman alan üzerinde İstanbul?da özlemini çektiğimiz yeşil alanlar var. Korunması gereken tabiat zenginliğimizin bir parçası olan binlerce ağaç yok edilmek üzeredir. Cumhuriyet dönemi endüstriyel mimari zenginliğimizin örnekleri olan Tekel Fabrikası binaları yıkılmak üzere. Bu binalar mutlaka korunmalı. Hiç kimse bir üniversite kurulmasına karşı çıkmaz tabi. Ancak bir üniversite kurulurken hepimizin malı olan arkeolojik, doğal, mimari zenginliklerin talan edilmesine karşı durmak gerekiyor. Çünkü bu Tekel arazisi üzerindeki zenginlikler sadece Kartal için değil bütün Anadolu yakası için, hatta denilebilir ki bütün İstanbul için sahip çıkılması gereken, değerlendirilmesi gereken zenginliklerdir.?Süratle katliama doğru gidiyor?Bir araya gelip çok geç kalmadan ne yapacağımıza karar vermemiz lazım. Şu anda son sürat katliama doğru gidiyor, hem doğal güzellik adına, hem tarihi geçmişimiz adına bir katliama hazırlanılıyor. Bu alan üzerinde üniversite kurmak için izin alan Vakıf yetkilileri tek bir ağaç bile kesmeyeceklerini, tek bir binayı dahi yıkmayacaklarını söylüyorlar ama insanların kafasındaki sorulara yanıt vermiyor bu söylenenler. Çünkü inşaat izni alınan oranlar ve rakamlar ortaya koyulduğunda, insan bu kadar inşaatın nereye yapılacağını sormadan geçemiyor. Ağaçlar kesildikten, endüstriyel miras olan binalar yıkıldıktan, arkeolojik tarihin üzerine beton döküldükten sonra ağlasak da çok faydası olmaz. O yüzden şimdiden hepimiz çocuklarımız için, geleceğimiz için miras olan bu alan üzerinde bir katliam yapılmaması için elimizden geleni yapmalıyız.?Kültür Bakanlığıve Anıtlar Yüksek Kurulu bu işe nasıl izin veriyor.? ?Burası 3. derece sit alanı olarak geçtiği için, komşu parsellere inşaat izni Anıtlar Yüksek Kurulu?nun izni ile verilebiliyor. Ancak o parsellerin haricinde inşaat izni gerekmemektedir. Oysa 1500?lü yıllardan 1990?lı yıllara kadar bölge üzerinde araştırma yapan bütün uzmanlar kalıntıların bu alanın bütün çevresine yayıldığını söylüyorlar.Sadece hamam kalıntısının bulunduğu alan 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edildiği için, bu alan dışında kalan yerlerde inşaat yapılmasının önünde hiçbir engel görülmüyor. Ama yazılanlar ve eski fotoğraflardan anlaşılmaktadır ki, hamamın çevresinde birçok büyük binanın kalıntıları ortaya çıkarılmış. Ve bu kalıntıların nerelere kadar uzandığını bilemiyoruz ama tahmin edebiliyoruz.? Kartal Belediyesi devredeKartal Belediyesi?nin bu bölgede yapılacak araştırmalar ve kazı için desteğini açıklamasının büyük sevinç yarattığını söyleyen Soner Sevgili: ?Kartal Belediyesi, bu kazıların başlaması için gerekli desteği vereceğini açıkladı. Anıtlar Yüksek Kurulu da ilk izni verdi. Kültür Bakanlığı?nın onayı bekleniyor. Çünkü 1979?da ki kazılarda hamam ve dört bir yanındaki duvarlar ortaya çıkmıştı. Alpay Pasinli ve Cihat Soyhan para bulamadıkları için kazıyı devam ettiremiyorlar öylece kalıyor. Bir daha da para bulup bu kazıyı devam edememişler. Burada katliam için hazırlık yapılıyor daha doğrusu, bütün ön hazırlığı yapılıyor. Korkarım bizim olan tüm bu zenginlikler hepimizin gözü önünde yok edilecek. Yok olmaması için ne yapmamız gerekiyorsa yapmalıyız? - Fotoğraflar ilk kez İLK HABER?de yayımlanmaktadır