TARİHİ KONSOLOSLUK BİNASINDA NELER OLUYOR?
Ek yapılaşma izni olmayan tarihi binada restorasyon skandalı devam ediyor
İstanbul Beyoğlu Tepebaşı’nda uzun yıllar ABD İstanbul Başkonsolosluğu binası olarak hizmet veren 150 yıllık tarihi binanın, otel olarak kullanılmak üzere kiralanmasıyla başlayan restorasyon çalışmaları, tartışmaları da beraberinde getirmişti. 1. ve 2. derece tarihi eser niteliğindeki 3 binadan oluşan tarihi yapının ortasına bina dikilirken, çatısına da havuz yapılmıştı. Bu gelişmelerin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin CHP’li üyeleri restorasyon skandalının sorumluları için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş ve savcılık soruşturma başlatmıştı. Binadaki restorasyon çalışmaları hızla devam ederken, bodrum katlarında da plan dışı ek yapılaşma yapıldığı iddia ediliyor.
Her şey, Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupa'da mülk olarak satın aldığı ilk temsilciliği olan ve ABD’nin 2003 yılına kadar konsolosluk olarak kullandığı 4 dönüm arazi üzerine kurulu olan birinci ve ikinci derece tarihi eser niteliğinde üç adet binadan oluşan Beyoğlu Tepebaşı’ndaki tarihi binanın, 2008 yılında Serdar Bilgili ve Ferit Şahenk'in birlikte kurduğu Corpera Turizm tarafından 51 yıllığına kiralanmasıyla başladı.
EK YAPILAŞMA İZNİ YOK
Şirket, konsolosluk binalarını otel olarak işletmek için girişimde bulundu.
Ancak 1/5000 ölçekli Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı alanın turizm amaçlı kullanılmasına izin vermediği için proje askıya alındı. 2009 yılında aynı şirket, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvurarak, arazinin turizm alanına çevrilmesini istedi. İmar ve Bayındırlık Komisyonu hazırladığı raporda, tarihi binaların aslına uygun restorasyonu ve ek yapılanma içermeme şartı ile 299 ada, 17 ve 18 sayılı parsellerin turizm+konaklama alanına alınmasını uygun gördü. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi de 11 Ocak 2010’da söz konusu değişikliği onayladı.
Yeni imar düzenlemesinin ardından eski ABD konsolosluğu yerleşkesinde bulunan binalarda restorasyon çalışması başladı. Ancak şirket yapılan imar planı ek bir yapılaşmaya izin vermemesine rağmen, bahçede 11 bin metrekare kapalı alana sahip yeni bir bina inşa etti. Tarihi binadaki restorasyon skandalı bununla da sınırlı kalmadı ve binanın çatısına havuz yapıldı. Tepkilerin ardından havuz kaldırılıp, çim ekildi. Tüm bunların ortaya çıkmasının ardından konu, CHP’li İBB Meclis üyeleri Hakkı Sağlam ve Hüseyin Sağ tarafından mahkemeye taşındı. Savcılık, suç duyurusu üzerine soruşturma başlattı. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen restorasyon çalışması yapan firmanın, ek imar izni olmamasına rağmen özellikle bodrum katlarında hummalı bir çalışma yürüttüğü iddia ediliyor. Son yaşanan gelişmeler üzerine hem savcılığın, hem İBB’nin, hem de Koruma Kurulu’nun ne yapacağı ise merakla bekleniyor.