Yüce Diriliş Partisi Başkanı Karakoç'tan Siyasi Partilere Çağrı
31 Mart yerel seçimleri öncesi Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı ve şair Sezai Karakoç'tan siyasi partilere yönelik bir çağrı geldi.
Karakoç o çağrıda, “Şu anda seçim dolayısıyla yapılan siyasi polemikler, seçim sonrasına da olumsuz etkiler yapacak nitelikte görünmektedir. Demek ki, siyaset adamlarımıza böyle kapsamlı bir çağrı yapmak zorundayız ve demeliyiz; efendiler, kendinize geliniz ve gençlere kötü örnek olmayınız.” ifadelerine yer verdi.
Yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri öncesi Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı ve şair Sezai Karakoç’tan siyasi partilere yönelik bir çağrı geldi. Karakoç, yaptığı çağrıda siyasi partiler arasında yaşanan olaylara dikkat çekti, siyasilerin gençlere örnek isimler olması gerektiğini belirtti.
“ÖRNEK OLACAKLARINI UNUTMUŞ BİR ŞEKİLDE, EN AĞIR TARZDA BİRBİRİNİ SUÇLUYORLAR”
Siyasi partiler arasında yaşanan gelişmeleri değerlendiren Diriliş Partisi Genel Başkanı ve şair Sezai Karakoç açıklamasında, “Birbirleriyle sürekli kavga halindedirler. Siyaset adamlarımız, yeniden arka arkaya sürekli olarak gelmekte olan yeni nesillere örnek olacaklarını unutmuş bir şekilde, en ağır tarzda birbirini suçluyorlar, birbirlerine saldırıyorlar. Kısacası kötü örnek oluyorlar. Bu durumda gençler siyasetin mutlaka bu üslupla yapılacağını sanabilirler. Partiler arasındaki bu sürekli gerginlik, yüksek tansiyon, siyasi hayatımızı zehirlemekte ve sonunda dönem dönem büyük çöküntülere sebep olmaktadır. CHP, kendini devletin kurucusu ve kurtuluş savaşının yapıcısı olarak görmekten hiçbir zaman kurtaramamış, hep rejimin sahibi, koruyucusu vazifesinde ve mecburiyetinde farz etmiştir. Oysa, gerçek bunun tam tersidir. Devleti kuran CHP değil, CHP'yi kuran devlettir” ifadelerini kullandı.
Karakoç, “1945'te, II. dünya savaşı bittiğinde, biz de, çok partili düzene geçtiğimizde, CHP'nin tarihe karışması ve yepyeni, birbirine eşit durumda partiler kurulması gerekirken, CHP içinden ve yine onun kontrolünde olması istenen bir parti doğurulmuş, böylece dışarıya, Demokrasi Cephesine kendisine katıldığımız mesajı verilmek istenmiştir. Fakat, halk, oyunu bozmuş, Demokrat Parti'yi CHP'nin boyunduruğu altında bir parti olarak değil karşıtı bir parti olarak var olma durumuna getirmek istemiştir. 1950'den sonra, iddia ettikleri gibi gerçekten demokrasiye geçilmişse, CHP'nin büyük bir kurultay yapıp köklü bir öz eleştiri ile yepyeni ve karşısındaki partileri eşit gören ve halka gelecek için projeler sunup oy isteyen bir parti haline gelmesi lazımdı. Oysa bu öz eleştiri, kendini yenileme ve yeniden doğma bugüne kadar CHP'nin hayatında mümkün olmamıştır. Buna karşılık, CHP'den doğan Demokrat Parti de, sağduyulu ve sakin bir parti gibi hareket edememiş, CHP gibi, o da kendi dışında partiler oluşmasına meydan vermemiş ve siyasi hayatımız o gün bugündür bitmez tükenmez bir kavganın içerisine yuvarlanmış ve kavga bugüne kadar sürmüş, bu sebeple, bu ülke ne yazık ki, darbeler ve huzursuzluklar yaşamıştır” diye devam etti.
"BİLİNCİMİZİ VE BİLİNÇALTIMIZI YOKLAMALI VE YENİLEMELİYİZ"
Seçim dolayısıyla yaşanan polemiklerin yalnızca seçim sürecini etkilemediğini belirten Karakoç, “Şu anda seçim dolayısıyla yapılan siyasi polemikler, seçim sonrasına da olumsuz etkiler yapacak nitelikte görünmektedir. Partiler ve hepimiz, kendimizi hesaba çekerek, kendi öz medeniyetimizden ne kadar uzaklaşmışız ve ne şekilde ona dönebiliriz gibi derin tarihi-sosyolojik tahliller yapmak zorundayız. Bilincimizi ve bilinçaltımızı yoklamalı ve yenilemeliyiz. Demek ki, siyaset adamlarımıza böyle kapsamlı bir çağrı yapmak zorundayız ve demeliyiz; efendiler, kendinize geliniz ve gençlere kötü örnek olmayınız. Yeniden doğuşumuzun, dirilişimizin yolunu açınız” ifadelerine yer verdi.