SİYASİ TERBİYEDEN YOKSUN BİR AÇIKLAMA
CHP’li Kartal Belediye Başkanı Opr.Dr. Altınok Öz, önceki gün yerel bir gazeteye verdiği röportaj’da, yerel basına ağır hakaretler içeren siyasi terbiyeden yoksun bir takım sözler söylemiş.!
Bu konuya cevap vermeden önce belediye başkanının gazetede yayımlanan o sözlerine bir bakalım.
İşte o sözler..
“Gazeteci” soruyor “Basınla aranız ne durumda?”
Belediye Başkanı cevaplıyor “ Biz göreve geldiğimizde belediye olarak gazete veya dergi çıkartmayacağımızı söyledik. ‘Bunun bir bütçesi var ve bunu da sizlerle paylaşacağız’ dedik. Paylaşımda kimileri açgözlülük yapınca önce birbirlerine düştüler. Sonra da birbirlerine düşenler buluşup belediyeye saldırmaya başladı.
Yani, kendi paramla kendime düşman kazandım. Şimdi de o düşmanları onlara karşı izliyorum.
Basınla aramızın düzelmesi basın müdürü kanalıyla olmaz. Basın; yaptığı yanlışları, ‘evet biz yanlış yaptık’ dediği takdirde onlarla aram düzelir. Yanlış yaptıklarını çıkıp açıkça yazılı ve sözlü ilan edecekler. Aksi takdirde basınla bir araya gelmem imkânsız. Gerekirse siyaseti bırakırım, ama kimliğimi ve kişiliğimi bırakamam.
Basın kazanır, bir yerlerden gelirini sağlar, buna saygı duyarım. Ama benimle bir şey yapacaklarsa dillendirdikleri, ama hiçbir zaman uygulamadıkları etik basın kurallarına uyacaklarsa o kuralın birinci vazifesi olan, “evet biz kendi yanlışımızla bu noktaya geldik. Bundan sonra bu yanlışları yapmayacağız. Belediye ve belediye başkanı ile sorun yaşamayacağız” diye itiraf edecek ve yazıya dökecekler. Ben ondan sonra basınla bir araya gelirim. Yoksa ne yazdıkları beni ilgilendirmiyor. Beni sadece halkımın yazdıkları ilgilendiriyor.”
Diyor..
Neresinden baksanız tam bir skandal. Haddini oldukça aşan belediye başkanı açıkça basının teslim olmasını ve şunu söylemesini mi istiyor “evet biz yanlış yaptık bundan sonra bu yanlışları yapmayacağımıza, ne kadar usulsüzlük ve yolsuzluk iddiası varsa bunları görmeyeceğimize duymayacağımıza ve yazmayacağımıza söz veriyoruz.”
Yani şunu söylüyor, ilan’ı veririm ama hiçbir şey yazmayacaksınız, tamam diyorsanız bunu yazılı ve sözlü açıklayın, kabul etmiyorsanız ilan da yok diyalog da..
Devam ediyor belediye başkanı “kendi paramla kendime düşman kazandım”
Lafa bak, kendini öyle kaptırmış ki, Kartal’ın tek hakimi görüyor, belediyenin ne kadar mali mülkü parası varsı hepsi kendisinin sanıyor.
Milletin parası ne zamandan beri senin paran oldu. Milletin devletin parasıyla, gazetecilere diz çöktürmeyi denemek ateşle oynamaktır.
Bu açıkça şantajdır ve suçtur.!
İncilerine devam ediyor “gerekirse siyaseti bırakırım ama, kimliğimi kişiliğimi bırakmam”
Peki siz bu sözleri söylerken karşınızdakinin “kimliğini kişiliğini” düşündünüz mü.? Sizin kimliğiniz kişiliğiniz var da, onlar kimliksiz kişiliksiz mi.? Ya da sizin ilan tehdidiniz altında kişiliklerini mi kaybedecekler.!
Basın belediye ile dost olacak diye bir şey mi var.! Gazeteciler “ kardeş belediyeler” gibi “ kardeş gazetecimi.?
Belediyeler, milletin parasını harcayarak hizmet yapar, basın da bu yapılanları kamuoyu adına denetler. Denetim görevi yapan bir kurum, nasıl belediye ile bir araya gelir.
Hesap verecek olan sensin.!
Her kes yasalar bağlı iş yapıyor. Hukuk sisteminde savunmayı çıkarırsan ortada bir şey kalmaz.
Bütün mesele üç kuruşluk ilan parası yüzünden midir.
İsmi üstünde “ilan” bir şeyin ilanıdır, ister duyurursun ister duyurmazsın, ister verirsin ister vermezsin, bu senin bileceğin bir şeydir, ama bu “ilan” meselesini basına baskı aracı olarak kullanmak ahlaki değildir.
Basın neyin hesabını verecek.!
Gazeteciler belediye başkanına hesap vermez, yeri geldiğinde kamu adına hesap sorar. Bu basının birinci görevidir ve varlık nedenidir.
Belki siz, bazı meclis üyelerine çeşitli gerekçelerle baskı uygulayarak bir takım usulsüz ve yasal olmayan kararlar aldırabilirsiniz ama, bunu basına uygulamaya kalkmayın bu sevdadan vazgeçin. Bunun altından kalırsınız..!
Yaptığınız bu ayıbı, sizi partinin ve belediyenin tek hakimi durumuna getirmiş olan CHP yönetimine ve meclis üyelerine atfediyorum..!
Basınsız bir seçim sürecinde CHP’ye başarılar diliyorum.!