Ya "Sarı Öküz", Ya Sine-i Millet"!
CHP, iyice yolunu şaşırdı. Nereye gittiğini hangi amaca hizmet ettiğini anlamak mümkün değil !
Memlekette demokrasi adına bir şey kalmamış, yangın yerine dönmüş. Kendilerinin de sabahtan akşama kadar söylediği “memlekette tek adam rejimi var. Yargı, hak hukuk adalet diye bir şey kalmadı, her şey bir kişinin iki dudağının arasında, demokrasi diye bir şey kalmadı, Parlemento işlevsiz bırakıldı. Milletvekilleri, Belediye Başkanları tutuklanıyor, gazeteciler siyasiler sokak ortasında dövülüyor, tutuklanıyor.
Bir kararnameyle şunu yaptılar bunu yaptılar, imam şunu dedi, milli eğitimde şöyle oldu, hazine bakanı grevden alındı vs, vs, bunları sayfalarca çoğaltabiliriz..”
Son olarak da, Emekli Amirallerin imzaladıkları bildiri ve sabaha karşı gözaltına alınmalırı..!
Kendi söylemleriyle “tuz kokmuş” CHP yöneticileri sanki başka demokratik yol kalmamış gibi, muhalefeti Salı’dan Salı’ya yapılan grup toplantısına hapsederek günü kurtarmaya çalışıyorlar!
Ana muhalefetin görevi, iktidarın yarattığı gündemin arkasına takılıp onunla zaman öldürmek değildir!
Bunca yaşananlara karşı, bu kadar pasif kalmak, bedel ödemekten korkmak, demokrasiye ihanettir! “tuzun kontuğu yerde” CHP bugün bedel ödenmeyecekse ne zaman ödenecek?
CHP’nin bu anlayışla, bu siyasi duruşla, topluma umut olması mümkün olabilir mi?
ilk seçimde “İktidar olacağız” söylemleri inandırıcı olabilir mi?
CHP’nin, bir an önce ayağa kalkıp, ne yapacağına karar verme zamanı gelmiştir. Sendikalara, STK’lara ve topluma demokratik öncülük etme zamını gelmiştir.
O nedle, Ya demokratik yolları, bedel ödeyerek sonuna kadar kullanmalıdır. Yada Sine-i Millete dönmelidir.
Yoksa, “Sarı Öküz” ün hikayesini yaşaması kaçınılmaz olacaktır!
CHP’nin bu durumu görmemesi ise büyük bir handikaptır!