ÜLKEMİZDE ULUSAL ÇÖKÜŞ VE AKP

Ülkemiz tarihinde benzersiz bir yıkım ve çöküşle yok oluş süreci yaşadığımız 21 yıllık AKP iktidarı bilinen bir gerçek olmasına karşılık din afyonuyla uyuşturulmuş toplum gerçeğine karşılık uyanışın zor bir sürecini Türk halkına yaşatılmaktadır.
Sivil toplum örgütleri, demokratik kurumlar, sendikalar, aydınlar, yazarlar, sanatçılar, basın yayın kuruluşları susturulmuş, ağır bedeller ödetilmektedir. Güzelim ülkemizin bütün kurumları kirletilmiş, liyakatsiz insanlar tarafından yönetiliyor olması hiçbir işin doğru yönetilmediği bu süreci doğru okumak zorundayız.
Ülkemiz yok oluşun eşiğine getiren AKP tarımı, hayvancılığı, sanayiyi bitirme noktasına getirdiği tarihin en yüksek iç ve dış borç batağına saplandığını, enflasyonun tarihimizin en yüksek seviyesine çıkarmış, halkın alım gücünü sıfıra indirmiş. Ülkenin ekolojik dengesini bozmuş, savurganlığı, talanı, hırsızlığı, yalanı, yolsuzluğu şiar edinmiş. Tek amacı koltuk ve servetini kollamak olan bir anlayış içinde halktan kopuk, ülke ve halk gibi bir derdinin olmadığı ülke ve halkın zulümle, baskıyla, yalanla yöneten tek adam diktatörlüğüne sandıkta hakettiği cevabı verme zamanıdır.
Tarihimizin en büyük felaketlerinin yaşandığı hepimizin göz yaşlarıyla izlediği deprem bölgesinde yitirdiğimiz binlerce canımızın sorumlusu bugünkü iktidardır. Çıkardıkları imar aflarıyla liyakatsiz yöneticilerin sorumsuzluğunda zamanında müdahele edilmeyen enkazlar ihmalkarlıktır. Günlerce müdahele edilmeyen enkazlarda binlerce yitik canımızı hiç yoktan kaybettik. AKP iktidarı sadece Tük halkının değil dünya halklarının vicdanında da mahkum edilmiştir…
Şimdi önümüzde tarihi bir fırsat durmaktadır. Genel anlamıyla halkımızı inim inim inleten bu ülkenin ve halkın baş düşmanı AKP’nin sonunu sandıkta en demokratik yollarla son vermek yaptıklarının hesabını sorma zamanıdır.
AKP feto ve çetesiyle her türlü ayak oyunları ve entrikayla iktidara gelmedi mi!.. Daha doğrusu AKP’yi iktidara getiren fetonun kadroları değil miydi!..
Ülkemizin tepesine karabasan gibi çöküp onarılması güç yaralar açmadı mı!.. Ülkemizi bir bataklığa dönüştürmedi mi!.. Hukukun, adaletin sonunu getirmedi mi!..
AKP ülkemizi her alanda enkaza çevirmişken, uluslar arası arenada güvenilirliğini, inandırıcılığını kaybetmiş, ülkeyi tarikat-cemaat şeriatçı çetelerin sarmalında peşkeş çekmiş, çekmeye devam etmiyor mu…
Depremde yitirdiğimiz canların sebebi felaketin sorumlusu AKP ve liyakatsiz kadroları değil mi! İmar barışıyla yüzleştirmenin zamanı değil mi!
Sayın Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum; sadece beşli çetenin yurt dışına kaçırılan parası mı! Erdoğan ailesinin ve yandaşlarının yurt dışına kaçırdığı astronomik milyar doların hesabını sormayacak mısınız?..
Sevgili halkım, önümüzde tek adam diktatörlüğüne son vermek için tarihi bir seçim var. Bu seçim ülkemizin ve halkımızın kurtuluşunun umudu olmaya muktedirdir.