Arslan Ariç, CHP'nin Geldiği Durumu Yorumladı!
Editör: İlk Haber
27 Haziran 2020 - 20:09 - Güncelleme: 28 Haziran 2020 - 08:56
Peki olay doğrumudur? Bu rakamları duyan birisi, bunun doğru olduğuna inanır mı? İnanmaz!
Partili birisi inanır mı asla inanmaz!
İnanmaz çünkü, “halkçı” “sosyal demokrat” “yeri geldiğinde devrimci” “Mustafa Kemal”in ilkelerini savunan bir partinin belediye başkanı böyle bir şey yapmaz. Yapamaz. Hatta bu parti bunu yaptırmaz diye düşünürsünüz değil mi!
Ama maalesef doğru. Peki doğru olduğunu nerden biliyoruz?
İşe burdan biliyoruz. Bu konu gazetelerde yazıldı gündeme geldi. Partililer tepki gösterdi.
Milleyet’ten Melih Aşık şunları yazdı “Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın Boğaz’da aylık kirası 60 bin lira olan bir villaya taşınmakta olduğunu gazeteler yazdı. Yakıt masrafı da ayda 7 bin liraymış. Oysa Başkan şimdiye kadar Bahçelievler semtinde mütevazı bir dairede otururmuş.
Rıza Akpolat rakamları yalanlamadı. Maddi durumunun bu kirayı ödemeye yeterli olduğunu, ailesini koronadan korumak için bu villayı kiraladığını söyledi.
Aşık yazısını şöyle sürdürüyor “Konuyu Hürriyet’te Yalçın Bayer de yazmıştı. Rıza Akpolat’ın partideki ağabeylerinden Erdoğan Toprak ve Gökhan Zeybek, Yalçın Bayer’i arayarak kira sözleşmesinin tepkiler üzerine iptal edildiğini bildirmişler.
Merak ettik... Acaba Erdoğan Toprak ve Gökhan Zeybek, Rıza Akpolat’a ayda 67 bin lira kira ödeyecek zenginliğe ne zaman ve nasıl ulaştığını da sormuşlar mı?
Soru iki: Kiralama meşru kazanca dayanıyorsa sözleşme neden iptal edilmiş? Diye yazdı
** ** **
Hürriyet’ten Yalçın Bayer’de “Kulak Çekilmiş” başlıklı yazısında şöyle yazdı. “BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın, boğaza bakan bir villayı 60 bine (7 bin kapıcı parası da var) tutması üzerine yoğun eleştiriler alması karşısında bu sözleşmeden vazgeçtiğini bize bildiren CHP İstanbul milletvekilleri Erdoğan Toprak ile Gökan Zeybek’in kendisine gereken uyarıları yaparak ‘kulağını’ da çektiklerini söylediklerini...” diye yazdı"
Kulağı çekilse ne olur, çekilmese ne olur.! Özetle söylüyorum. Mesele partinin geldiği durumdur.!
Mesele, partinin inandırıcılığını kaybetmesidir!
Mesele, partinin söyledikleriyle yaptıklarının çelişmesidir!
Mesele, Burjuva mı, halkçı mı olma meselesidir!
Mesele, bunun bir ilk olmadığıdır, son da olmayacağıdır!
Mesele, bu tür insanların nasıl olup da bu mevkilere getirilmesine onay verme meselesidir!
Mesele büyüktür. Mesele derindir!
Mesele, bazı Genel Başkan Yardımcılarının parti tabanında çok güçlü tartışıldığı meselesidir!
Mesele, bu tür olayların parti tabanında hayal kırıklığı yaşattığı meselesidir.
Mesele, bu ve benzeri durumlardan dolayı ilk seçimde tabanın nerelere kayacağını görememe meselesidir!
Mesele, patrinin özünü kaybettiği, bundan dolayı da önümüzde ki günlerde önemli gelişmelere gebe olacağı meselesidir.
Ve son olarak, Mesele Ankara’nın ve yerel yöneticilerin parti tabanında ki bu kırılmayı görememe meselesidir Vesselam..
FACEBOOK YORUMLAR