ARSLAN ARİÇ SON GELİŞMELERİ YAZDI
Bir çok partili ve meclis üyesi, belediye başkanının uygulamalarından, verdiği yanlış kararlardan, kimseyi dinlememesinden, partililere ve kadrosuna karşı rencide edici davranışlarda bulunmasından dolayı çok rahatsız.
Maalesef Belediye Başkanı her kesi dinliyor ama “dünya”sının dışında kimseye güvenmiyor kendi doğru bildiğini yapıyor.!
Birilerinin söylediğini yapsın demek yanlış olur ancak “ben yaptım oldu” mantığı da doğru değildir.
Peki, meclis üyelerine ne demeli.
Meclis üyelerinin bir çoğunun bu uygulamalardan rahatsız olduğunu hemen her kes biliyor.
Hal böyle olunca insan sormadan edemiyor, madem bu kadar rahatsızlık verecek olaylar var, seçilmiş meclis üyeleri olarak bu uygulamalara neden onay veriyorsunuz..!
Bu meclis üyeleri, bu kentin parlamenteri değil mi.?
Onların onayı olmadan yanlış bir şeyin meclisten geçmesi söz konusu olabilir mi.?
Meclis üyeleri, sadece el kaldırıp indirmek için mi seçildiler.!
Hayır..O zaman sızlanmanın bir anlamı olmaz.!
Şimdi birileri, üç binaya karşılık verilen Dokuz Palmiye’nin yanındaki arsayla ilgili ciddi iddialar olduğunu ima ediyorlar.
O zaman sormazlar mı, Dokuz palmiyenin yanında bulunan arsaya karşılık, sahildeki belediye binası, Soğanlık YKM ve Katlı otopark projesinde usulsüzlükler olduğu iddiasıyla, mahkemeye dava açmak için meclisten karar çıkararak belediye başkanına yetki vermediniz mi.?
Verdiniz..
Daha sonra, taraflarla sulh yapıldığı belirtilerek açılan davaların geri çekilmesi için 11.3.2011 de 2011-32 nolu meclis kararıyla, AKP’lilerin muhalefetine rağmen, belediye başkanına bu davaların geri çekilmesi için yetki vermediniz mi.?
Verdiniz..
Peki şimdi ne oldu. “Efendim nasıl bir sulh yapıldığını bilmiyoruz. Madem büyük usulsüzlük vardı, bunun için dava açtık, o zaman niye geri çektik”
Madem anlamamışsınız, sızlanacağınıza belediye başkanına sormak çok mu zor.!.
Xx xx xx
Son zamanlarda, belediye başkanının gerek partililere, gerekse bazı meclis üyelerine karşı toplum içinde olumsuz ve rencide edici konuşmalar yapması da tepki topluyor.
Mahalle toplantısında bir vatandaşın “ Başkan yardımcısı Hasan Kumral Milletvekili adayı oldu, döndükten sonra neden görevine iade etmediniz?” sorusuna
Belediye Başkanı şu cevabı veriyor “ zaten görevden alacaktım. İbrahim Doğan’ı da alacaktım işe ihtiyacı vardı rica ettiler almadım”
Doğrusu inanamadım. Belediye Başkanı seçilmiş bir insan için bunu nasıl söyler.
Diplomatik dille söylenecek o kadar söz varken, ne demek “işi ihtiyacı vardı diye görevden almadım”
Artık Kartal’da insanlar, belediyenin üst kademelerinde görev yapan bir çok kişinin insiyatif kullanamadığını, yetkilerinin bulunmadığını yapılması gereken en ufak bir işi bile belediye başkanının onayı olmadan hayata geçiremediklerini, sadece kendilerine verilen işlerin yürümesini takip etmek ve imza atmak için bulunduklarını kanıksamış durumda.
Tabi bu durum, üzerinde çok düşünülmesi gereken vahim bir durumdur.
Öte yandan, bir partili Büyükşehir’den “Halk Ekmek” satış büfesi almış bütün evrakları tamam, büfenin önüne dondurma ve su koymak için de büyükşehirden ilgili yerlerden izin belgesi verilmiş,
Kartal Belediyesi’nin de olur alınması istenmiş. Vatandaş ilgili Başkan Yardımcısı Gülseren Böyüktaş’tan izin almış ve dondurma dolabını büfenin önüne monte ettirmiş..
Kısa süre sonra, Kartal’ın zabıtaları gelip müdahale etmişler, Vatandaş “bütün belgelerinin tamam olduğunu ve ilgili başkan yardımcısından da izin aldığını” söylese de, nafile, Başkan yardımcısı da kim oluyor, monte edilmiş dolabı söküp götürmüşler
Doğrusu bu olay beni çok rahatsız etti.
İlgilisinden konuyu ve evrakları inceledim hiçbir eksiği yoktu..
Onlarca örnek varken bu özel uygulama neden.. Zabıta Müdürüne ve diğer sorumlulara buradan soruyorum. CHP’nin yanında SİT alanında bulunan ruhsatsız kaçak yapıyı neden görmediniz.?
Kartal Baba alt geçidinin karşısındaki Hacıoğlu’nun önüne, dondurma dolabı, mısır dolabı, içecek dolabı konulmasına neden göz yumuyorsunuz.?
Hadi kaldırın..
Çay bahçelerinin önü, Üsküdar caddesi ve onlarca cadde üzerinde bulunan dondurma su dolabı ve derin dondurucuların konulmasına kim neden göz yummaktadır.!
Hadi kaldırın..
Kaldırın ki, kamuoyu bu uygulamayı sadece CHP’lilere değil herkese eşit davrandığınızı görsün.!
Kaldırın ki, belediye başkanı bu durumdan dolayı mağdur olmasın.!
Yoksa bu olay çok su götürür.
İlçe Başkanı dahil, bir çok yetkili ve meclis üyesi bu durumu bildiği halde bu hukuksuzluğa karşı söz geçirememeleri, hepsinden çok daha vahim bir durumdur.!
Xxxx xxxx xxxx
Bir çok belediye başkanıyla çalışmış bir gazeteci olarak, son dönemlerde belediyede yaşanan ve toplumun büyük bölümünün rahatsızlık duyduğu uygulamalardan bende vicdanen rahatsızım.
Telafisi mümkün olmayan ve partinin itibarını zedeleyen hatalar yapılıyor.
Belediye hızla kurumsal kimliğinden uzaklaşıyor. Keyfiyete dayalı, insan haklarını ve emeğe saygıyı yok sayan, despot bir sistem oturtulmaya çalışılıyor. Belediye Başkanı tarafından bir yerlere getirilen bazı insanlar, kendilerini sadece başkana karşı sorumlu gördükleri için kendilerini dokunulmaz sanıyorlar.
Devlet terbiyesi görmeyen ve idarecilik tecrübesi olmayan bu “yetkili” ler “iş yapıyor” görünmek adına, keyfi davranarak çalışanlara olmadık eziyetler yapıyorlar. Haksızlığı dile getiren çalışana da “kapıyı gösterme”yi ima eden davranışlarda bulunuyorlar.
Kendileri işten anlamadıkları için, 4 kişinin yapacağı işi 10 kişiye yaptıramıyorlar.!
Bir belediye de, kurumsal yapı çökmüşse, çalışma düzeni birilerinin keyfiyetine bırakılmışsa, Orada söz bitmiştir..!