CHP, Çocuk İşçiliğiyle Mücadele İçin Komisyon Kurulmasını Talep Etti
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve 22 milletvekili arkadaşı, çocuk işçiliğinin sebeplerinin tespiti, gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulması için TBMM Başkanlığı’na önerge sundu.
Editör: İlk Haber
19 Kasım 2022 - 11:50 - Güncelleme: 19 Kasım 2022 - 11:56
Tanal ve milletvekili arkadaşlarının TBMM Başkanlığı’na sunduğu Meclis Araştırması önergesinin gerekçesinde, çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek adına 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin imzalandığı ve o tarihten günümüze 20 Kasım’ın ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’ olarak ilan edildiği hatırlatıldı.
Çocukların yetişkinlerden daha farklı ve kapsamlı haklara sahip olması gerçeğinden yola çıkan BM’nin, ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ ile çocuk haklarını güvence altına almayı hedeflediği ve taraf devletleri kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorladığının aktarıldığı gerekçede, Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin, halen dünya genelinde en fazla ülkenin kabul ettiği insan hakları belgesi konumunda olduğuna dikkat çekildi. 197 devletin imzaladığı ve çocuk hakları konusunda yükümlülük altına girmeyi taahhüt ettiği bu önemli belgenin, çocuklar için daha iyi bir dünya yaratabilmek açısından önemli bir dayanak olmayı sürdürdüğünün altı çizildi.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN TEMEL SEBEBİ YOKSULLUK
Küresel bir sorun olan çocuk işçiliğini önlemek amacıyla yine Birleşmiş Milletler tarafından 12 Haziran’ın Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildiğinin belirtildiği gerekçede, çocuk işçiliğinin başlıca sebepleri arasında yoksulluk ve işsizliğin geldiği, bu hususların nüfus, göç, eğitim düzeyi, ekonomik gelişim ve sosyal kalkınma kavramlarıyla doğrudan ilgili olduğu, çocuk işçiliğinin temel sonuçlarından birinin ise eğitimdeki devamsız olduğu aktarıldı.
Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre çocuk işçiliğinin; çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar verici işlerde istihdam edilmesi olarak ifade edildiğinin vurgulandığı gerekçede, UNICEF’in, çocuk işçiliğini “Çocuğun yaşına ve işin türüne bağlı olarak, minimum çalışma saatini aşan ve çocuğa zararlı olan iş” olarak tanımladığı anlatıldı.
Yoksulluk, göç, eğitim, işsizlik, denetimsizlik, mevzuatlardaki, denetimlerdeki eksiklikler ve işverenlerin ucuz emek olarak gördüğü çocuk iş gücü talebinin, çocuk işçiliğinin belli başlı sebeplerinden olduğunun anımsatıldığı gerekçede, yaş grubuna göre çocuk işçilik oranlarına bakıldığında çoğunlukla yaşça küçük olan grubun gelişimlerine uygun olmayan işlerde yer aldığının görüldüğüne dikkat çekildi.
TÜRKİYE’DE EN AZ 2 MİLYON ÇOCUK İŞÇİ VAR
Küresel çapta yapılan çalışmalara rağmen çocuk işçi rakamları hâlâ çok yüksek seyrettiğinin dile getirildiği gerekçede, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF verilerine göre, dünyada çocuk işçi olarak çalıştırılan çocukların sayısının son dört yılda 8,4 milyon artarak dünya çapında 160 milyona yükseldiği bilgisi aktarıldı.
Kayıt altına alınmamış durumlar dikkate alındığında, çocuk işçiliğinin önünü kesmek için küresel ve yerel ölçekte çok daha fazla denetimin ve iş birliğinin gerekli olduğunun kaydedildiği gerekçede, TÜİK’in son olarak yaptığı “Çocuk İşgücü Araştırması”nda, Türkiye’de 5-17 yaş grubunda çalışan çocuk sayısını 720 bin şeklinde açıkladığı, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 2022’de yayınladığı rapora göre ise Türkiye’de en az 2 milyon çocuk işçinin bulunduğu, bu sayının yaz aylarında 5 milyona yaklaştığı bilgisine yer verildi.
İSİG’in 2021 verilerine göre de çocukların yüzde 30,8’inin tarım, yüzde 23,7’sinin sanayi, yüzde 45,5’inin hizmet sektöründe çalışırken, geri kalan yüzbinlerce çocuğun sokakta, küçük ve orta ölçekli işletmelerde, ağır ve tehlikeli işlerde sömürüldüğü bilgisi gerekçede aktarıldı.
ÇOCUKLARI KORUMAK ORTAK GÖREV
CHP’li Tanal ile arkadaşlarının imzasını taşıyan Meclis Araştırmasının gerekçesinde, “Çocukların sömürü aracı olarak kullanılması, beraberinde çocuğun eğitim hayatından kopmasını getirmekte, çocuğun ihmal ve istismarının başlangıcını da çocuğun eğitim hayatından koparılması oluşturmaktadır. Artan yoksulluk ve işsizlik nedeniyle aileleriyle birlikte göç etmek zorunda kalan çocuklar göç ettikleri şehirlerde çocuk işçi olarak çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Kız çocukları da benzer nedenlerle eğitim öğretimden uzaklaşarak erken evliliğe sürüklenmekte, kayıt dışı işgücü oluşturmaktadır. Kız çocuklarının yaptıkları işlerin büyük çoğunluğu evde yapılan ücretsiz ev işleri şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Çocukların çocukluk dönemlerini yaşayabilmelerini sağlamak, onları her türlü fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel istismardan korumak; anne, baba ve çocukların bakımıyla yükümlü olanların yanı sıra devlet ve toplumun ortak sorumluluğudur” denildi.
ÇOCUKLAR İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİDİYOR
Gerekçede, Türkiye’de çalıştırıldıkları işyerlerinde yaşamını yitiren çocukların sayısında her yıl artış yaşandığına dikkat çekildi. Çocuk işçiliği sorunu Türkiye’de katlanarak büyürken, geçtiğimiz günlerde Hatay’ın Erzin ilçesinde çalıştığı narenciye fabrikasında paketleme makinesine kıyafetini kaptıran 14 yaşındaki çocuk işçi Dicle Nur Selçuk’un hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL
Son 9 yılda en az 571 çocuğu iş kazalarında can verdiğinin belirtildiği gerekçede, İş Kanunu kapsamında 15 beş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılmasının yasak olduğu, çocukları çalıştırma yasağına uymayan veya gece işlerinde çalıştıranlar hakkında 4.173 TL idari para cezası uygulandığı, ancak her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılan para cezasının enflasyonun altında kalarak caydırıcılığını yitirdiği kaydedildi.
İVEDİLİKLE KOMİSYON KURULMALI
Türkiye’de çocuk işçiliğine dair kapsamlı politikalar oluşturularak, gerekli çalışmaların ortaya konulması ve çocuk işçiliğinin önlenmesi adına TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonunun ivedilikle kurulması gerektiğinin belirtildiği gerekçede, söz konusu araştırma önergesi kabul edilerek çalışmanın tamamlanması sonucunda; Türkiye’deki çocuk işçi oranı, çocuk işçilerin içinde bulunduğu elverişsiz koşulların tespitinin yapılabileceği, çocuk işçi çalıştırılmasına ilişkin mevzuat ve yaptırımların ne derece etkili olduğu ve yapılması gereken düzenlemeler tespit edilebileceği dile getirildi.
FACEBOOK YORUMLAR