CHP,Depremde Twitter'a Kısıtlamayı Meclis'e Taşıdı
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile 21 milletvekili arkadaşı, 10 ilde büyük yıkıma yol açan Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası, arama-kurtarma çalışmalarının en kritik saatlerinde Twitter’a getirilen erişim kısıtlamasını, Meclis gündemine taşıdı.
Editör: İlk Haber
10 Şubat 2023 - 12:10 - Güncelleme: 10 Şubat 2023 - 12:25
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal ile 22 CHP’li milletvekili arkadaşı, arama-kurtarma çalışmalarına katkı sağlayan, deprem bölgesinde haberleşmenin sağlanması noktasında büyük önem arz eden sosyal medya platformu Twitter ve TikTok’a yönelik erişim kısıtlamasında sorumluluğu bulunan şahısların tespit edilmesi, vatandaşların deprem sonrası ortaya çıkan iletişime ilişkin sorunlarının ve mağduriyetlerinin belirlenmesi, söz konusu sorunların ve mağduriyetlerin çözümlerinin tespit edilmesine ilişkin hususların araştırılması amacıyla TBMM Başkanlığı’na Meclis Araştırması önergesi sundu.
TWİTTER MESAJIYLA ENKAZDAN CANLI ÇIKARILDILAR
Tanal ve arkadaşlarının imzasını taşıyan önergenin gerekçesinde, 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğündeki ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğündeki depremlerin 10 ilde yıkıma yol açtığı hatırlatıldı. 10 binlerce vatandaşın enkaz altında kaldığının aktarıldığı gerekçede, “Can pazarının yaşandığı dakikalarda, enkaz altındaki vatandaşlarımız ve yakınları, sosyal medya platformları aracılılığıyla ‘imdat’ çağrısında bulunmuş, yardım taleplerinin özellikle Twitter üzerinden duyurulması, konumların paylaşılmasıyla çok sayıda depremzede enkaz altından canlı olarak çıkarılmıştır” bilgisi verildi.
Depremin akabinde arama-kurtarma çalışmaları esnasında iletişim altyapısı konusunda birçok problemin yaşandığının, operatör servislerinin yetersiz kaldığının, arama-kurtarma ekiplerinin faaliyetlerini eksik ve yetersiz haberleşme ile yürütmek zorunda kaldıklarının anımsatıldığı gerekçede, yaşanılan bu problemin de sosyal medya platformlarından iletişim kurularak, çeşitli çağrılar yapılarak giderilmeye çalışıldığı kaydedildi.
“KURTARIN” ÇIĞLIĞINA KISITLAMA DARBESİ!
Afet bölgesindeki vatandaşların Twitter başta olmak üzere çeşitli sosyal medya platformlarından çağrılar yaparak arama ve kurtarma ekiplerini bilgilendirdiği, birçok vatandaşın enkaz altından kurtulmasına yardımcı olduğunun dile getirildiği gerekçede, “Fakat arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiği kritik bir zamanda, 08.02.2023 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından Twitter ve TikTok sosyal medya platformlarına kısıtlama getirilmiştir. Sosyal medya platformlarına yönelik getirilen kısıtlamanın gerekçesi anlaşılamamış, bu konuda yetkililer tarafından açıklama yapılmamıştır” denildi.
Twitter’a yönelik kısıtlamanın uygulanmasıyla deprem bölgelerindeki arama-kurtarma, yardım çalışmaları zarar gördüğünün vurgulandığı gerekçede, getirilen bu kısıtlamanın hukuka, vicdana ve akla aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
Ülkemizin büyük bir afetin etkisinde olduğu bu dönemde iletişimin bu şekilde kısıtlamaya tabi tutulmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığının altının çizildiği gerekçede, “Dayanışmanın ve yardımlaşmanın en örgütlü biçimi, sosyal medya platformları üzerinden yapılmaktadır. Afet bölgesinde yardıma ihtiyaç duyan milyonlarca insan, sosyal medya hesapları üzerinden haberleşerek, hayatta kalmaya çalışmakta ve umutla kurtarma çalışmalarına destek vermektedir” değerlendirilmesinde bulunuldu.
CHP’li vekil Mahmut Tanal ve milletvekilleri arkadaşları, afet zararlarının asgariye indirilmesi ve afet sonrası dirençli bir toplum yaratmada ve arama kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesinde etkin bir iletişim stratejisinin rolünün son derece önemli olduğu, bunun afet yönetim başarısı üzerine doğrudan etkili olduğu kaydedildi.
YAŞAMA HAKKI TEHLİKEYE ATILDI
Sosyal medya kısıtlamasıyla yaşama hakkının tehlikeye atıldığına dikkat çekilen gerekçede, şöyle devam edildi: “Bir afetin gerçekleşmesiyle haberleşme altyapısının büyük zarar göreceği, en ihtiyaç duyulan anda haberleşememenin yaratacağı panik ve kaos ortamı, afetin etkilerinin daha çok hissedilmesine yol açmakta, bilgi akışını bozmakta, afet müdahale hizmetlerinin kalitesini etkilemekte, can kaybı ve zararların artmasına neden olabilmektedir. Dolayısıyla getirilen bu kısıtlama, can kayıplarının artmasına sebep olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi ve Anayasamızın 17. maddesiyle korunan yaşam hakkının ihlaline sebep olmaktadır.”
HABERLEŞME VE İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ…
İletişim, haberleşmenin gerekli ve önemli bir toplumsal ihtiyaç olmasının yanı sıra temel bir insan hakkı olduğunun belirtildiği gerekçede, şunlar kaydedildi: “Haber alma ve iletişim özgürlüğü, bugün için hukuk devletlerinin tamamında anayasalarla güvence altına alınmış temel hak statüsündedir. Anayasamızın ‘Haberleşme hürriyeti’ başlıklı 22. maddesinin ‘Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır’ hükmü, iletişim ve haberleşme hakkının anayasal düzlemde korunmasını sağlamaktadır.
İletişim hakkı aynı zamanda ifade özgürlüğünün sağlanmasının bir aracıdır. Twitter ve TikTok platformlarına getirilen kısıtlama, ifade özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahaledir. Anayasa Mahkemesi’nin de sosyal medya platformlarına getirilen kısıtlama ve yasaklara ilişkin tüm kullanıcıların ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale olarak nitelendirdiği birçok kararı bulunmaktadır. İfade özgürlüğü, özgür toplum ve özgür bir birey olmanın en önemli bileşenlerinden biridir ve demokratik toplumların yapıtaşlarından biridir. İfade özgürlüğünün ve iletişim hakkının inşa edilmesinin temel şartı hükümetlerin yurttaşların farklı kaynaklardan bilgi alabilecekleri çeşitli ve bağımsız bir medya ortamını geliştirmeleridir.”
KISITLAMANIN YOL AÇTIĞI TAHRİBAT ARAŞTIRILMALI
Gerekçede, söz konusu Meclis Araştırması Önergesiyle sosyal medya sınırlamasının gerekçesinin tespiti, arama kurtarma çalışmalarına yönelik katkı sağlayan, deprem bölgesinde haberleşmenin sağlanması noktasında büyük önem arz eden sosyal medya platformu Twitter’a yönelik yapılan sınırlamaya karşı harekete geçilmesi ve kısıtlamayı gerçekleştirenlerin tespiti, bu konuda sorumluluğu bulunan yetkililerin tespit edilmesi, depremzedelerin deprem sonrası ortaya çıkan iletişim ihtiyaçlarının ve haberleşmeye yönelik ortaya çıkan mağduriyetlerin belirlenmesi, söz konusu sorunların çözümlerinin tespit edilmesine ilişkin hususların araştırılmasının amaçlandığı ifade edildi.
Tanal ve arkadaşlarının hazırladığı önergenin gerekçesinde, “önergenin dikkate alınıp gerekli çalışmaların tamamlanması sonucunda; afet bölgesi için en kritik zamanda sosyal medya kısıtlaması getirilmesi sonucu yaşanan sorunların araştırılarak, çözümlerinin neler olduğu tespit edilerek, kısıtlamanın gerekçesinin öğrenilmesi ve yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesinin sağlanabileceğine” dikkat çekildi. Büyük deprem afetinde arama-kurtarma çalışmalarının sağlıklı şekilde yürütülmesi noktasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, vatandaşlara ve kamuya görev düştüğünün altı çizildi.
FACEBOOK YORUMLAR