CHP'Lİ BAŞKANIN KONUTU OLAYINDA TOPBAŞ VE AKP'DE SUÇLU

Geçtiğimiz günlerde Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz’ün yaptığı Konut-Lojman ile ilgili bir haber yayımladık. Haberde Altınok Öz’ün Konut-Lojman’a 7 yıldır kira ödemediği gibi, elektirik, su doğalgaz vs giderlerini de belediye bükçesinden ödetiğini kamuoyu ile paylaşmıştık.

Haberimizden sonra, partili partisiz bir çok kişi arayarak tespitlerimize katıldığını ifade etti. Bürokrasiden gelenler ise haberimizin tamamen doğru olduğunu belirterek tebrik etti..

Bir iki partiliden de eleştiri aldık. Her ne kadar bu eleştirileri yapanlar, meselenin hukuki ve yasal boyutuna bakmadan, sırf partili reflksi ile yapsalar da, bizim açımızdan da partililer ve kamuoyu açısından da bilinmesi gereken üzerinde durulması gereken eleştiriler olduğunu, bizim de bu eleştirilere hoş görüyle baktığımızı belirtmek isterim.

**                                         **                                                   **                                    **

Gelelim meselenin özüne.!

Bu olayı, konunun uzmanlarından, resmi kaynaklardan bir kez daha detaylı bir şekilde araştırdık.

Belediye Başkanı, belediyenin yani kamu arsasına konut yapamaz..

Bunun hiçbir yasal dayanağı yok.

Yaparsa usulsüz olur “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturur.!

Eğer yapılabilseydi, başta AKP’li belediye başkanları olmak üzere, tüm belediye başkanları kendine bir konut yapardı. Bugüne kadar böyle bir örnek de yok .!

Kartal Belediye Başkanı’nın yaptığı yer, lojman statüsüne de girmiyor. Çünkü lojman şartları da oluşmamış.!

Son zamanlarda muhalefete de yedirilen bir söz ortaya atılmış “Başkanlık Çalışma Ofisi”  kanunda mevzuatta da böyle bir statü de yok. Belediye Başkanı’nın makamı zaten çalışma ofisidir.

Üstelik, eşiyle çocuklarıyla yatıp kaltığı konut olarak kullandığı yer “çalışma ofisi olabilir mi?

Belediye Başkanı, bürokrasiden gelen birisidir. Konutun da, Lojman’ında nasıl yapılacağını, hangi şartlarda oralarda oturulacağını çok iyi bilir.!

Bunu bildiği halde, bile bile bu usulsüzlüğü yapmıştır. Bunun TCK’da ki  karşılığı “Görevi Kötüye Kullanmadır” Ayrıca bu olayda kendisine ve bu olayda imzası bulununlara milyonlarca lira zimmet çıkma durumu söz konusudur.!

O ZAMAN HER BELEDİYE BAŞKANI KENDİNE KONUT YAPAR

Kanunda, Maliye Bakınlığı ve İş İşleri Bakanlığı mevzuatında kimlere konut yapılabileceği, tahsis edilebileceği, tek tek yazılıdır. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Konsolosluklar, Valiler, Kaymakamlar..

Eğer böyle kolaylıkla bir belediyebaşkanı kendine konut yapacak olsaydı. İktidar partisi  belediye başkanları da kendi ilçlerinde kendilerine birer konut yapardı.!

Kartal’dan başka bir örneği var mı. Yok.

Sadece 2006 yılında Bağcılar Belediyesi, MaliyeBakanlığı yönetmeliğine uygun bir yönetmelik hazırlayarak personeline lojman adı altında bir şey yapmak istemiş, o da dava konusu olmuş. Sayıştayın’da bu konuda olumsuz raporları var.Başka da örneği yok.

Peki Belediye Başkanı belediye arsasına, yani kamunun arsasına lojman vb bir şey yapabilir mi?

Yapamaz..

Ancak belediye başkanı’da bir kamu görevlisi olduğu için lojman vb bir şey yapmak isteyebilir.

Peki bunun için ne yapması gerekiyor? Öncelikle yapmayı düşündüğü lojman için yapacağı harcamayı tüm tetaylarıyla bütçeye koyması gerekiyor.  Sonra bunun için  meclisten onay alması gerekiyor. Sonra bu projeyle İç İşleri Bakanlığı’ndan izin alması gerekiyor, son olarak da Maliye Bakanlığı’ndan onay alması gerekiyor.

Bitmedi. Sonra bu arsayı tapuya konut-lojman diye işlendikten sonra bina yapılabilir.

Bitmedi. Bina yapıldıktan sonra içinin tefrişi yapılacak, kayıtlara lojman diye girecek, içine yapılan tüm tefrişat musluğuna kadar hepsi demirbaş defterine işlenecek. Sonra  bir takdir komisyonu kurulacak,  o komisyon buranın kira bedelini belerleyecek ve tahsis yapılan kişi o bedel üzerinden kirasını, elektiriğini, suyunu, doğalgazını ve olası tamir bakım onarım vs giderlerini de kendisi ödemek kaydıyla oturacak!

Peki meclis kararı var mı Hayır. Diğer şartlar yerine getirildi mi? Hayır.!

Peki bu konut nasıl yapıldı? Hatırlatalım.

Belediye’nin 2009 yılı faaliyet raporu görüşmelerinde muhalefetin eleştirilerini yanıtlayan belediye başkanı Altınok Öz, konuşmasının bir bölümünde şunları söylüyor “Kadir beye gittim, (İBB Başkanı) dedim ki ‘ben aldığım maaşla kirada oturamam, plansız bölgede belediyenin iki dönüm yeri var, eğer izniniz olursa 250 metre kare bir ev yapıp oturmayı düşünüyorum. İzin vermezseniz yapmayacağım” dedim.

Aynen bana cevabı “ Bende florya’da yaptırıyorum” dedi. Bende Sayın Başkanım teşekkür ediyorum, 1 metre kare fazla yapmam” dedim. Gereken yerlere gereken talimatı verdim. Bunun üzerine başladık”  diyor..

Oldu da bitti maşallah..!

Mesele bu kadar açık ve net.!

Peki Kadir Topbaş kim? o günkü sıfatı ne? İBB belediye Başkanı.

İç İşleri Bakanı mı? Maliye Bakanı mı? Hangi yetkiyle bu izni verebiliyor.

Üstelik burası çivi dahi çakıyamayacak olan plansız bölgede olmasına rağmen bunu söyleyebiliyor? Burası kaçak olarak yapıldı, daha sonra ruhsatlandırıldı.

Bu ülke kanunlarla yönetiliyor. Her kes kafasına göre keyfi bir şekilde istediğini yapabilir mi?

BÖYLE MUHALEFET OLURSA HER ŞEY YAPILIR

Gelelim bu meselenin en can alıcı notasına.!

Evet böyle bir muhalefet olursa her şey yapılır.!

Belediye Başkanı burada ne kadar kusurlu ise, Kadir Toppbaş, AKP Kartal İlçe Başkanı ve ekibi de o kadar kusurludur?

O gün bu usulsüzlüğe karşı hiçbir hukuki girişimde bulunmayanlar, ne yazık ki bu gün de aynı tutum ve davranışlarını sürdürüyorlar.!

Hala hiçbir araştırma yapma gereği duymuyorlar. Her kes oturduğu yerden kendi aklınca yoruma dayalı, yetkili yetkisiz kişilerden aldıkları bilgiler paylaşıyoralar.

Sıradan vatandaş gibi bile bir şube müdürünü arayıp tüm bilgileri öğerenebilecek iken, bunu yapmayarak top çevirmeye devam ediyorlar.

AKP böyle top çevirmeye devam ederse,  kimse kusura bakmasın, Kartal kamuoyunun algıladığı gibi, bizim de kaygılarımız kuşkularımız düşüncelerimiz bakış açımız değişir. Biz de AKP’nin icraatlarına kuşkuyla bakarız.

Neden muhalefet yapmadığınızı sürekli top çevirdiğinizi, örnekleyerek üst üste koyup her fırsatta bu millete anlatırız.

Biz kamu adına sorumluluk bilinciyle gazetecilek yapıyoruz.

Gazetecinin yanlı bakma gibi bir durumu olamaz.

Gazeteci muhaliftir. Görevini yaparken, bana yakın belediye, bana uzuk belediye diye bakamaz. O gün hangi belediye görevde ise,  görev süresince kamu adına denetim görevini sürdürür.

Gazetemizin Arif Dağlar dönemende ki muhalif duruşunu Arif Dağlar dahil, tüm AKP’liler ve o günkü CHP’li meclis üyeleri bilir. Yaptığımız haberler ortadadır. Bir çok CHP’li belediye meclis üyesi, AKP’nin Kartal’da kaybetmesinde bizin gazetemizin katkısını da bilir.

AKP yapınca, en sert biçimde eleştireceksin, CHP yapınca görmezden geleceksin. Böyle gazetecilik olmaz.

Kaldı ki, bana göre tüm CHP’liler bu konut meselesini eleştirmelidir. Sosyal demokrat “Halkçı” geçinen bir partinin belediye başkanının bu denli burjuva, kapısında onlarca emekçinin çalıştığı, halktan kopuk bir yaşam sürmesini içine sindirmemelidir. Bu gün CHP’nin eleştirdiği Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde bile Üsküdar Kısıklı da bir aprtmanda otururken, şu anda mevcut belediyebaşkanları apartmanlarda otururken, CHP’lilerin Saray’ı eleştirmesi ne kadar inindırıcı olur. Bu durum CHP’yi ve bazı CHP’lileri rahatsız etmiyor olabilir ama, kimse kusura bakmasın bizi rahatsız ediyor.!