Çöken Bina İle İlgili İki Kişi Tutuklandı
Kartal'da 21 kişinin hayatını kaybettiği çöken bina ile ilgili gözaltına altına alınarak Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen iki kişi tutuklandı.
Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Suzan Çayır ve Uğur Mısırlıoğlu tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Çöken binanın projesini oluşturan Suzan Çayır mahkemede, “85 yılından itibaren Kartal’da mimari bürom vardır, 10 yaşından beri aynı yerde ikamet etmekteyim, şu ana kadar yaptığım tüm mimari projelerden yasal olmayan herhangi bir olay tespit edilmemiştir. Benim çalışmam bir binanın ruhsat alıp çalışmaya başlaması için yapılan hazırlık dönemidir.
Kanunlar yönetmelikler doğrultusunda benim hazırladığım projede büyükşehir ve ilgili belediyeden onay görür ilk onaylanan da mimari tasarım projesidir. Arkasından satik yani taşıyıcı proje, statik hesaplar tasdik olunur onaylanır belediyeden mekanik ve elektronik projeleri onaylanır, bu projeler sonucunda yapı ruhsatı işlemleri yapılır, hazırladığımız projede ilgili kurumlar tarafından tasdik edilmiştir.
Daha sonra inşaatın yapımına başlanır. Yapımıyla ilgili herhangi bir bilgim yoktur, 27 sene önce olmuştur, hem geçen yıllar hem de yapmış olduğum proje sayısı nedeniyle ben bu projeyi hatırlayamadım, ben basında gördüğümde fark ettim projenin bana ait olduğunu da bilmiyordum, eksik noksan bir şey söz konusu değildir, zaten bununla ilgili bir tutanak mevcut değildir.
Mimari proje yapıya uygun yapılmış ancak projeye uygun olmayan ilave yapılmış, bunları bilmem mümkün değildir, uygulama yetkili müelifler tarafından yapılır, bunu takip etmemi gerektirecek bir yükümlülüğüm yoktur, zaten dediğim gibi mimari projeye aykırı yapıldığına ilişkin bir tespit de yoktur. Sorumlu olduğum alan projenin hazırlık aşamasıdır. Yasal prosedürler yerine getirilmiştir. Projenin onayı yapıldıktan sonra işim biter. Eğer bir değişiklik talep edilirse ben yeniden bir proje hazırlarım. Ben projeden sonra bütün süreci bilmem mümkün değildir. Kaldı ki yapımcı benim yaptığım projeyi kaldırabilir. O da ilgili onaylardan geçtikten sonra olur. Dosyanın hazırlık aşamasında herhangi bir eksiklik veya kusur bulunmamaktadır. Proje ile ilgili tüm onay ve izinler alınmıştır. Olaydan dolayı çok üzgünüm. Herhengi bir eksikliğim, hatam olmamıştır.” ifadelerini kullandı.
Çöken bina inşaatının teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu da ifadesinde “Mevcut binanın teknik sorumlu olarak benim imzam var. O süre içerisinde üzerime düşen yükümlülükleri yerine getirdim. İnşaatı 2 yıllık bir süreç içerisinde sorunsuz olarak bitirdim.
Hukuki olarak benim sorumluluğumda 25 aydır. Bu süreçten sonra da uzatma talep edilmediği için üzerime düşen yükümlülük hukuken düşmüş olmaktadır. İnşaatın kontrolü sürecin yürütülmesi adına tüm görevlerimi yerine getiridm.
98 yılında o ofisten ayrılarak farklı birişe geçtim. Ben de yıkıldığını sonradan öğrendim ve binanın üzerine kaçak kat atıldığını öğrendim. Ancak kakaç kat atıldığını bilmiyorum. Bizim yasal olarak yapılmış binanın üzerine kaçak olarak 3 kat atılmış olmasına rağmen 99 depreminde zarar görmemiştir, ki Anadolu yakası İstanbul depreminin en çok hissedilen yakadır.
Binanın yıkılmasında üzerine fazladan 3 kat atılmasının etkisi olduğu gibi daha sonra da ortak alan olan bodrum katın mal sahiplerince iş yerine dönüştürülüp binanın ön taradınfan perde kesilerek iş yeri haline getirilmiştir. İş yeri mobilya atölyesi olarak kiraya verilmiştir. Mobilya atölyelerinin ürünleri ağır olduğu için yaomış olduğu titreşim binayı olumsuz etkilemiştir.
Konut alanlarında bu tip işletmelere izin verilmez. Ayrıca bodrum katının komple su içinde olduğu,bunun da perde duvara zarar vereceği için binanın yıkılmasında önemli etkisi olmuştur. Sosyal medyada da herkes bahsediyor. Evde çatlamalar olduğu, hatta apartman sakinlerinden bir bayanı televizyonda gördüm , evdeki çatlamaları gördüğünü eşini uyardığını söylediğini söylemektedir.
Ancak eşi sonra konuşuruz demiştir. Zaten bina o gün çökmüştür. Apartman malikleri bunları görmesine rağmen önlem almamaları bu facianın oluşmasında etken olmuştur. Ben bu bina yapılırken fenni mesul ( TUS ) olarak görev almıştım. Belediye başkanı da zaten televizyonda binanın plan ve projesi tetkik edilerek projeye uygun olduğunu tespit ettik ancak 98 yılında üzerine 3 kaçak kat çkıldığını söylemiştir.
Bu da zamanında bu binanın uygun yapıldığının bir belgesidir. Zaten projede bir fazlalık olsaydı zabıt görürdü. İmar kanuna göre ercüman karar verirdi. Bunun olmaması benim yapmış olduğum işlem sorumluluklarımı yerine getirerek bitirdiğimi belirtmektedir. Allah ölenlere rahmet eylesin. Akrabalarına başsağlığı diliyorum. Ben kurallar içinde binayı yaptırttım . Görev sorumluluğu içerisinde binanın plan projesine uygun yapılmasını sağlattım, görevimi yaptım.” dedi.