DEMOKRASİ ÜZERİNE NOTLAR

DEMOKRASİ ÜZERİNE NOTLAR
Editör: İlk Haber
01 Ocak 1970 - 00:00
İnsanlık, demokrasi kavramı ile Antik Yunan?ın site devletlerinde karşılaştı. Demos (halk) ve Kratos (egemenlik ? yönetim) sözcüklerinin birleşimiyle oluşturulan demokrasi kavramının pratik karşılığı şöyle kuruldu:Site devletlerinde, büyük meydan anlamına gelen Agora, demokrasinin uygulama alanıydı. Yönetme yeteneğine sahip olduğu varsayılan site halkı Agoralarda toplanıyor; toplumun ve devletin bütün sorunları bu meydanlarda tartışılıyor, eleştiriler ve önerilerden sonra kararlar alınıyordu. Antik Yunan demokrasisinde kamusal görevlerin belirlenmesinde, seçim sistemi yerine kura ve rotasyon sistemi uygulanıyordu. Seçimle göreve çıkanların, zamanla seçmenlere yabancılaşıp ayrıcalıklı bir kast oluşturmaları tehlikesine karşı, seçim yerine kura çekerek görevlendirme ve görevlendirilenlerin rotasyona tabi tutulmaları yöntemi benimsenmişti. Seçimler ise, son derece sınırlı alanlarda, yalnızca uzmanlık isteyen görevler için uygulanıyordu.Buraya kadar iyi, ama bu demokrasinin sınıf kimliğine ve cinsiyet ayrımcı yanına bakınca durum değişiyor?Dönem, köleci toplumlar dönemi ve köle sahipleri ile bütün soylu sınıfın genel nüfusa oranı yüzde beş civarındadır. Demokrasi, yalnızca ?yurttaş? sayılan bu azınlığın ?yurttaştan sayılmayan? köleler ve kadınlardan oluşan çoğunluk üzerindeki iktidar biçimidir. Antik Yunan demokrasisinde köleler ve kadınlar ?demokrasi meydanı Agora?ların dışında tutuluyorlardıElbette, bu durumda bir kölenin ve bir kadının ?ben demokratım? demesini kimse bekleyemezdi; demokratlık, köle sahipleri ve soyluların işiydi!..Günümüzde, kapitalist sistemin bütününde siyasal ve toplumsal yaşamın vazgeçilmezi olarak kutsanan demokrasinin kaynağında Fransız Devrimi var.İnsanlık, Fransız Devriminden önce, feodal üretim ilişkileri içinde kendine alan açmayı başaran yeni bir sınıfla tanıştı; burjuvazi?Geleceğini, tarihsel ömrünü tamamlamış bulunan feodalizmde değil, kapitalizmde gören genç burjuvazi, hızını kesen, gelişme grafiğini düşüren feodal ? mutlakıyetçi yapıları tasfiye etmek zorunda olduğunun bilincine vardığında, hiç duraksamadan devrimi hazırlamaya koyuldu. Aydınlanma Çağı?nın düşünürleri, 'geleceğin sahibi' burjuvazinin ideolojisini oluşturmaya başladılar. Bu arada, sanayileşmenin ortaya çıkarttığı yeni bir sınıf olan proletaryayı ve yoksul halkı ihmal etmemeye çok özen gösterdiler; demokrasi ? eşitlik ? özgürlük - kardeşlik sloganlarıyla proletaryanın ve yoksul halkın gönlünü fethettiler.. Bu yolla, feodal - mutlakıyetçi dönemin sonunu getirecek olan devrimlerin yıkıcı güçlerini örgütlemeyi başardılar.Fransız Devrimi ile iktidara çıkan burjuvazi, halkı demokrasi ile ödüllendirdi!...Artık eşitlik vardı!.. İşçi ? köylü , zengin ? yoksul ayrımı yapılmadan ama kadınlar hariç herkese oy hakkı verilmişti; işçiler ve köylüler kendi temsilcilerini seçip parlamentoya gönderebilirlerdi?Fakat, kapitalizm geliştikçe kaçınılmaz olarak büyüyen işçi sınıfı çok nankördü; sömürülmek ve aşağılanmak istemiyordu!... Burjuvazinin de başka çaresi yoku; artı değer sömürüsü olmadan kapitalizm olmazdı ki!..Böylece eş zamanda tarih sahnesine çıkan bu iki modern sınıf uzlaşmaz bir çelişki ve düşmanlık yaşamaya başladı. Sonra, bu düşmanlığı derinleştiren 1848 Haziran işçi ayaklanması patlak verdi. Katıldığı burjuva devrimlerinden çok şey öğrenen işçi sınıfı bir süre sonra kendi ideolojisini üretip burjuvaziyi çileden çıkartan isteklerde bulunma ?küstahlığını? gösterdi:Demokrasi dediğiniz şey, emeğin sömürüsünü disipline eden bir devlet biçimidir; bu demokraside eşitlik ve özgürlük yoktur; eşit ve özgür yurttaş olabilmek için kapitalist sömürünün ortadan kalkması şarttır; sizin egemenliğinizi sağlayan bir devlet biçimi olarak bize ?sunulan? bu demokrasiyi ve sizi istemiyoruz; biz olmazsak siz yaşayamazsınız ama siz ve kapitalist düzeniniz olmasa biz çok rahat yaşayabiliriz; bizim için demokrasi, patronsuz ve efendisiz bir toplum düzeninde üretenlerin doğrudan yönetimidir?İşçi sınıfı ve yoksul halk, istedikleri demokrasiyi Paris Komünü pratiğiyle çok kısa süre yaşadı. Komünarlar, ağır bir bedel ödeyerek yenildiler ama o zamana kadar görülmemiş bir demokrasi deneyine imza attılar.Komün deneyinden sonra, insanlık, içeriği çok farklı iki demokrasi seçeneğine sahipti; kapitalist sömürüyü disipline eden burjuvazinin iktidar biçimlerinden biri olan demokrasi ve ancak, üretim araçları toplumsallaştırılmış, efendisiz - patronsuz bir ortamda uygulama şansına sahip olan sosyalist demokrasi?