ARSLAN ARİÇ YORUMLADI

CHP’yi eleştiriyorum diye bana kızıyorlar.! Kızanlar kim, partinin gidişatına kayıtsız, yanlışlara kör, Türkiye ve  dünya siyasetini iyi okuyamayan, eleştiriye kapalı, ‘kol kırılır yen içinde kalır’ mantığı ile bakan, ön yargıdan kurtulamamış kişiler. Onlara göre bu tür eleştirileri yapanlar, CHP düşmanı.!

Ben niye AKP’yi değil de CHP’yi eleştiriyormuşum.!

İşte bu eleştiriyi yapanların anlamadıkları tam da burası.!

Türkiye’nin durumu ordada, buna rağmen CHP Türkiye’nin sorunlarına çare üretecek politikalar üretemiyor, gündem belirleyemiyor. Türkiye’de gündemi sürekli AKP belirliyor, CHP’de AKP’nin belirlediği bu gündemin peşine takılmak zorunda kalıyor. Bu şekilde davranması da türkiye’ye zarar veriyor.

Bu gerçeğin kabul edilmesi lazım.!

AKP, söylediği her şeyi uygulamaya geçiriyorsa, bunu nasıl okumak lazım.!

Birileri, ‘AKP’nin Çoğunluğu var istediğini yapıyor’ diyebilir ancak, demokrasilerde çoğunluğu olan iktidarlar, her şeyi yapar anlamına gelmez, yapamaz.! Yaparsa da orada demokrasiden söz edilemez.! Çoğunluğu olsada parlamentoda içinde ve dışında kalan partilerle istişare ederek, onların görüşlerini de içine katarak bir takım yasaları haya geçirebilir. Yoksa ben böyle istiyorum ister kabul et ister etme diyemez, desede kabul görmez demokrasiye toslar.!

Toplumsal muhalefete rağmen buna yaparsa, buna karşı muhalefetin de kullanacağı bir çok damokratik yollar vardır onları kullanır. Yeter ki istensin ilkeli durulsun.!

Peki bunlar yapılıyor mu? Bence layıkıyla yapılmıyor..

Biz CHP’yi neden dert ediniyoruz, neden eleştiriyoruz? Ana muhalefet partisi olarak memleketin kötü gidişatına dur diyemediği için, Türkiye’nin sorunlarına çare üretemediği için, akıl üretemediği için dert edinıyoruz eleştiriyoruz.!  Ve böyle bir hakkımızın olduğuna inanıyoruz.

Şu kadarını söyleyeyim. CHP’nin artık aklını harekete geçirmesi lazım. Akıl üretecek birileri lazım.! Üretilenlerin ilkeli bir şekilde hayata geçirilmesi lazım.!

AKP nasıl söylediği her şeyi bir şekilde hayata geçirip uygulamaya sokuyorsa.

CHP’nin de Türkiye’nin bu güne kadar pansuman yöntemiyle geçiştirilen surunlarını masaya yatırıp tedaviye yönelik politikalar üretmesi ve arkasında durması lazım.

Yoksa, AKP’nin yaptığı yanlışları akşam sabah eleştirmek siyaset yapmaksa vay halimize biz zaten ‘ölmüşüz ağlayanımız yok’ demektir.!

Türkiye’nin gidişatı, gidişat değil. Türkiye’nin bu politikalarla, bu sarmaldan çıkması mümkün görünmüyor. Ana muhalefet partisinin yeteri kadar politika üretememesi, bu durumu daha da kötüleştiriyor.!

Mevcut durum üzerinden empati yaparak soralım, AKP iktidarının bu gidişatından memnun olmayan insanlar, öncelikli olarak kimi eleştirir?

Doğal olarak, iktidara karşı yeteri kadar politika üretemeyen ana muhalefet partisini.!

Ana muhalefet partisi olarak, ‘rejimi değiştiriyorlar, tek adam rejimini gidiyorlar, parlamenter sistemi değiştiriyorlar, şunu yapıyorlar bunu yapıyorlar, tek bir CHP’li bile kalsa biz buna müsaade etmeyeceğiz’ diye feryat edeceksiniz, ama yapılanları boşa çıkaracak bir bir takım politikalar üretmeyeceksiniz.! İşte gelinen nokta Anayasa Komisyonunda yaşananlar olur.!

CHP artık ayağa kalkmalı, Türkiye’nin sorunlarına gerçekçi bir yaklaşımla çözümler üretmeli, ürettiği bu çözün önerilerini toplumun tüm kesimleriyle paylaşıp hayata giçirmeli ve ilkeli bir şekilde arkasında durmalıdır. Siyaseten de bedel ödemesi gerekiyorsa da ödemelidir.

Yoksa sabahtan akşama AKP’nin yaptıklarını eleştirmek, AKP’nin de işine gelmektedir.

Bazı CHP’liler şunu söylüyor; CHP her şeyi söylüyor, en sert bir şekilde eleştiriyor, mitingler yapıyor, daha ne yapsın.! Başka ne yapabilir ki?

Burası benim için sözün bittiği yerdir. ‘demokrasilerde çare tükenmez’ yapılacak çok şey vardır, ama bunun cevabını vermek de bana düşmez. Bunun cevabını verecek olanlar bellidir. CHP tabanıdır, İlçe Başkanlarıdır, İl Başkanlarıdır, parti yöneticileridir, Genel Merkezdir.!

O nedenle, kimse kusura bakmasın, memleketin ana muhalefet partisi’nde durum budur.!

Tabi haksızlık etmeyelim, parti içinde hakkını vererek siyaset yapanlar da yok değil, onları tenzih ederek söylüyorum.