HDPYE İLGİ ARTIYOR..
CHP’de bir “ön seçim” talebidir almış başını gidiyor. Öyle bir algı oluştu ki, sanki “ön seçim” yapılsa CHP’de önemli değişiklikler olacak.!
Sanki ön seçim yapılırsa CHP iktidar olacak.!
Elbette ön seçim yapılmalıdır. Bu demokratik bir haktır. Fakat, CHP'de ilkesel köklü bir siyasi değişiklik yapılmadığı sürece Milletvekili adaylarının ön seçimle seçilmesinin partiye bir şey kazandıracağını düşünmüyorum.
Bir miktar parti içi demokrasi yerine getirilmiş olacak. Bir miktar da, her seçim döneminde yaşanan bazı dedikoduların önü kesilmiş olacak.
Hepsi bu.!
Son günlerde bir çok yazar ve siyasetin önde gelen isimleri de dillendirmeye başladı. CHP'den HDP'ye büyük bir ilgi ve kayma var.
Bunu CHP'liler de kabul ediyorlar. Hatta bir çoğu açık açık HDP'ye oy vereceğini bile söylüyor. Çünkü HDP daha demokrat, daha “Sol”cu, daha ilkeli ve Türkiye gerçekleriyle daha uyumlu politika yapıyor.
Selehattin Demirtaş'ın duruşu ve söylemleri bir çok siyasi kesim tarafından da kabul görüyor.
HDP, bu siyasi duruşunu devam ettirir ve aday belrlemede de gerekli özeni gösterirse, baraj sorununu kolaylıkla aşar.
Barajı aşarsa, mecliste ve siyasi arenada dengeler de değişir.
Buna karşılık, CHP ezber bozan bir çıkış yapmadığı sürece hiç bir şey değişmez..
Çünkü CHP’nin şu anki siyasi duruşu ve söylemleri belli. Türkiye ve dünya siyasetine bakışı belli.
Hal böyle iken, CHP’nin bu siyasi görüşüyle, bu ön öngörüsüzlüğü ile iktidar olma şansı var mı?
Yok.
CHP siyaset üretmiyor, iktidar olmak için kafa yormuyor. Sadece iktidarı eleştirerek iktidar olacağını sanıyor.!
Siz,Türkiye şartlarına uygun siyaset üretmeyeceksiniz, sadece iktidarın yaptıklarını eleştirerek iktidar olmayı hedefleyeceksiniz.
Böyle bir siyaset anlayışı olabilir mi?
Dünyanın hagi ülkesinde bir siyasi parti sadece iktidarı eleştirerek iktidar olunuş. Böyle bir örnek var mı?
Kılıçdorğlu ve Gürsel Tekin başta olmak üzere CHP’nin hemen bütün yöneticileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Başbakan Davutoğlu’nu eleştiriyorlar.
“Vay efendim, Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirmiş, fiilen Başbakanlık yapıyor.
“Vay efendim, medyayı ele geçirmişler, vay efendim yargıyı ele geçirmişler, kendi polisini kendi yargısını kuruyorlar, çalıyorlar çırpıyorlar” gibi sözlerini duymaktan artık millete gına geldi.
Peki Cumhurbaşkanı, Başbakan sizin bu sözlerinizi dikkate alıyor mu?
Almıyor.
Vatandaş dikkate alıyor mu? Almıyor.
Peki, iktidar olmanız için çözümünüz var mı? Alternatif üretebiliyormusunuz?
Üretemiyorsunuz..
Tüm eliştirilerinize rağmen, yerel seçimlerde vatandaş oyunu AKP'ye verdi mi?
Verdi.
Başarılı oldular mı?
Oldular.
Siz başarısız oldunuz mu oldunuz?
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de başarılı oldular mı?
Oldular.
Peki, iktidarın bunca eksiklerini ortaya koymalarına rağmen acaba neden vatandaş CHP'ye oyunu vermiyor?
Çünkü, CHP toplumun beklentilerine uygun projeler üretemiyor. Eski plak gibi eskilere takılmış kalmış..
Onun için de, her şeye rağmen AKP'yi CHP'den daha uygun görüyor.
CHP, bir süre daha bu anlayışını sürdürür, güçlü bir muhalefet için çözüm üretmezse, bu seçim de hüsrana uğraması kaçınılmaz olur..
Onun için, CHP’nin asıl meselesi ön seçim değildir. Asıl meselesi, iktidar olmak için çözüm yolları üretme meselesidir.
Ancak, CHP'nin bu düşünceyle, bu öngörüsüzlükle, bu siyaset anlayışıyla iktidar olma şansı sıfırdır.
Bunları daha önce yazdım. Ama bir kere daha yazmakta fayda görüyorum. Bir parti düşünün, Türkiye’nin yarısında yok. Yani Doğu ve Güneydoğu da yok. Sadece tabela partisi durumunda. Kalan yarısının da yarısında yok. Ağırlıklı olarak sahil kesimlerinde var.
Hesap ortada, Türkiye’nin yarısında olmayan, yarısının da yarısında olmayan bir parti nasıl iktidar olacağını iddia edebilir.
Hadi diyelim ki bunu iddia etti. Bunun inandırıcılığı olur mu?
Tabi ki inandırıcılığı olmaz. İçi boş bir söylem..
İktidar O la maz…
Peki çözüm nedir?
Çözüm, CHP yüzünü “Sol”a dönmeli ve güçlü bir iktidar için, ilkeli Türkiye gerçekleriyle uyumlu, asgari müşterekte birlikte hareket edebilecek bir güç birliğidir.
Bu Türkiye’nin de hayrına olacaktır.
Hal böyle iken CHP hala “kapı kapı dolaşıp vatandaşın elini sıkacağız. Çalmadığımız kapı sıkmadığımız el kalmayacak” diyor.
Yahu, vatandaşın elini sıkınca ne olacak.! Vatandaşa fikrini mi değiştirecek? Ne diyeceksiniz ki?
Vatandaş, her gün sizi televizyonlardan ve gazetelerden izliyor. Fikrinizi görüşünüzü, ne yaptığınızı, ne yapacağınızı zaten biliyor. Bu anlattıklarınızla seçimde aldığınız oy oranı da ortada.!
Farklı ne anlatacaksınız?
Hiçbir şey.!
Onun için, şu anda muhalefet boşluğunu HDP dolduruyor. Sıradan vatandaştan ilgi var. Diğer siyasi partilerden ilgi var. Özellikle CHP'den yoğun ilgi ve kayma var.
Aday belirleme ve seçim sürecinde iyi bir performans gösterirlerse, siyasi dengeler değişebilir. HDP, bu duruşu ve söylemleriyle Türkiye'de iktidara yürüyen bir parti konumuna gelebilir.
Özetle, önümüzdeki süreç yeni gelişmelere gebe...