İLK KEZ ALEVİ MEZARLIĞI AÇILIYOR
Almanya'nın Hamburg kentinde Aleviler ile eyalet yönetimi arasında imzalanan "devlet anlaşması" kapsamında ilk kez Alevi mezarlığı açılıyor.
Almanya'da açılan Müslüman mezarlığından sonra tamamen Alevilerin idaresinde olacak olan "Alevi Mezarlığı" Avrupa'da da ilk olma özelliğini taşıyor.
Alman Televizyon Kanalı NDR'e göre Alevilerin Hakk'a uğurlama törenleri Alevi gelenekleri ve ritüellerine göre yapılacak ve cenaze bağlama eşliğinde defnedilecek. Alman televizyonu yorumuna göre, Alevilerin cenaze töreninde uğurlama işlemi sırasında kadın ve erkekler yan yan durmakta ve cenaze törenine gelen kadınlar başörtüsü takmamakta.
Hamburg'un Bergedorf ilçesinde 5 bin metrekarelik alana açılacak olan Alevi mezarlığı 10 Nisan'da resmi bir törenle açılacak.
Hamburg Alevi Vakfı Başkanı İsmail Ceylan, Hamburg'da kimi zaman "dinler arasındaki çatışma"nın cenaze işlemleri sırasında da yaşandığına dikkat çekerek, Aleviliğin İslam'ın bir parçası olduğunu, ancak bazı ritüellerin farklılık gösterdiğini söyledi. Ceylan ayrıca Ermenilerin, Ezidilerin, Süryani kökenli vatandaşların da bu mezarlıktan yararlanabileceklerini sözlerine ekledi.
Alevi Mezarlığı, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ile Hamburg eyalet yönetimi arasında imzalanan "hak eşitliği anlaşması" kapsamında açılacak. Gecen yıl da bu anlaşma kapsamında Hamburg kentinde ilk kez Alevilik Anabilim Dalı, Hamburg Üniversitesi'nde açılmıştı.
Almanya’da yaklaşık 800 bin, Hamburg'da ise 40 bin Alevi vatandaşı yaşıyor. Alevilerin Türkiye'de ise 15 milyon ile 20 milyon arasında olduğu belirtilirken, Alevilik resmi olarak tanınmıyor.
ALMANYA'DA ALEVİLERLE İLK DEVLET ANLASMASI 2012 YILINDA İMZALANMIŞTI
Almanya'da ilk kez Hamburg eyaletinde DITIB, İslam Şurası ve Alevi Federasyonu ile ayrı ayrı imzalanan bir "Hak Eşitliği Antlaşması" 2012 yılında imzalanmıştı. İmzalanan bu "devlet Anlaşması”yla Müslüman ve Alevi kuruluşlar hukukî açıdan diğer dinî topluluklarla eşit bir statüye kavuştu.
DİN ÖZGÜRLÜĞÜNE ANAYASA GÜVENCESİ
Almanya'da kilise ile devlet arasındaki ilişkinin çerçevesi, 1949 yılında kabul edilen Federal Almanya Anayasası tarafından çiziliyor. Federal Anayasa'da, din, inanç ve mezhep özgürlüğü ve dinî inançlarının gereğini serbestçe yerine getirme hakkı teminat altına alınıyor. Bu hak, bireyin dinini veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve dinini veya inancını tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda, ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle yaşama özgürlüğünü de içeriyor.
Devlet düzeninin dinî topluluklarla ilgili olarak yaptığı işler, onlara din özgürlüğü tanımak ve gelişmiş pratik işbirliği halinde devlet ile kilisenin kurumsal olarak birbirinden ayrılmasıyla sınırlı kalmıyor. Aksine özellikle anayasanın 140'ıncı maddesinde bu konudaki ayrıntıları (kişinin dinini kendisinin seçme hakkı, kamu kurumu statüsü, kilise vergisi alma hakkı, devlet yardımları, sekülerizasyondan koruma ve daha başka detayları) da düzenliyor.
Süheyla Kaplan/ Almanya
Odatv.com