İspark Yönetim Kulu, Görev Süresini 2020'yeKadar Uzatmış
23 Haziran’da tekrar edilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen belediye şirketlerindeki yönetim tartışmaları devam ediyor. Konuyla ilgili bir basın açıklaması yayınlayan CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, AKP’li kimi isimlerin belediyedeki görevlerinden istifa etmelerine rağmen şirket yönetim kurullarından istifa etmemesini eleştirerek bunu “sandık iradesini tanımamak” olarak yorumladı.
Editör: İlk Haber
18 Temmuz 2019 - 08:56 - Güncelleme: 18 Temmuz 2019 - 09:00
31 MART’TAN SONRA YENİ YÖNETİM BELİRLENMİŞ!
CHP’li Karabat: “Büyük gelirleri olmasına rağmen zarar eden şirketlerin başında İstanbul Otopark İşletmeleri Anonim Şirketi (İSPARK) geliyor. İptal edilen 31 Mart seçiminin ardından mevcut yönetim kurulu, etik dışı bir kararla 2020’ye kadar görev süresini uzatmış. Daha da vahimi yönetim kurulunun olağanın üç dört katı olduğu görülüyor.” dedi.
Açıklamasının devamında 22 Nisan 2019 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan verilere değinen Karabat, “Yönetim Kurulu üye sayısı 19 kişi olarak görülüyor. Şirketler adeta çiftliğe dönmüş. Neden 19 kişilik bir yönetim belirlendiği belli değil.” diyen Karabat, Haddinden fazla kişinin yönetim kuruluna seçildiğini iddia ederek, bu kişilerin hangi zaruri gerekçelerle atandıklarının açıklanması gerektiğini ifade etti.
“KOLTUKLARINA YAPIŞMIŞLAR”
“23 Haziran seçimlerinden sonra İBB ve iştiraklerinin yeni bir anlayışla şekillenmesi gerekirken, halkın iradesini hiçe sayan bir anlayışla karşı karşıyayız.” diyen Karabat;
“Mesela AKP’li birçok isim hala İBB şirketlerindeki görevlerini sürdürüyor. ‘İstifa ettik’ açıklamaları gerçeği yansıtmıyor. İstifa ettiklerini açıkladıkları halde halen yönetim kurulu başkanlıklarını fiilen ve hukuksuzca işgal ediyorlar! Ayrıca genel kurulların toplanması da geciktirilerek, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun çalışması engelleniyor. Sandıktan çıkan iradeyi tanımayıp koltuklarına yapışanlara uyarıda bulunuyoruz: halkın iradesini tanıyın, hukuksuzca işgal ettiğiniz koltukları terk edin!” dedi.
SANDIK İRADESİDESİNE DARBE
Karabat sözlerini şöyle sürdürdü; “İBB şirketlerinin durumu İstanbul’un çeyrek asırdır hangi anlayışla yönetildiğini açıkça gösteriyor. İBB kurumları adeta çiftlik yönetilmiş. Denetlenmeyen, hesap sorulmayan şirket yönetimleri şimdi de sandık iradesini tanımıyor. Darbecileri uzakta aramamak gerek. Bu milli iradeye en büyük darbedir.”
Son günlerde medyaya yansıyan ‘huzur hakkı’ ödemeleri konusuna da dikkat çeken Karabat; “KİPTAŞ’ta yönetim kurulu başkanına net 11 bin 900 TL, her bir başkan vekiline ise Net 8 bin 950 TL ‘huzur hakkı’ ödemesi yapılıyor. Brüt ödemeler ise Kiptaş için aylık 25 bin TL’ye yaklaşıyor.” dedi.
KİPTAŞ’TA 1 NİSAN ŞAKASI GİBİ GENEL KURUL
“KİPTAŞ’ın son Genel kurul tutanakları incelendiğine değinen Karabat, “Şirket atamalarının Türk Ticaret Kanununda ön görülen verimliliği ve hizmet kalitesini (Fayda /Maliyet Dengesini) dikkate almaksızın, sadece 31 Mart seçimlerinin seyrine göre apar topar yapıldığı anlaşılmaktadır.” dedi.
KİPTAŞ’taki usulsüzlüklere dikkat çeken bir başka isim olan Bağımsız Denetçi Abdülhadi Akmugan da KİPTAŞ’ta 31 Mart seçimlerinin hemen ertesi günü, 1 Nisan 2019 tarihinde alınan karar gereği yönetim kurulunun görevinin bir yıl daha uzatılmış olduğunu ifade ederek, “Bu atamalar dahi 31 Mart seçim sonuçlarının alenen tanınmadığını, sandığa yansıyan millet iradesinin hiçe sayıldığını ve birilerinin koltuklarını sağlamlaştırma derdine düştüklerini gösteriyor.” dedi. Akmugan; İBB’ye ait 29 iştirak olduğunu ancak bazı yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcılarının daha yüksek huzur hakkı aldığına, bunun da kamuoyunda kıyak huzur hakkı olarak nitelendirildiğine işaret etti.
