Kaymakam ve Milli Eğitim Müdürü neden suskun

Kaymakam ve Milli Eğitim Müdürü neden suskun
Editör: İlk Haber
01 Ocak 1970 - 00:00
Önceki sayımızda ?Bu ayıp kimin? başlığıyla bir haber yayımlandı. Haberin yayımlanmasından hemen sonra Kartal Belediye Başkanı Opr. Dr. Altınok Öz, anında olayla ilgili bir Başkan Yardımcısını görevlendirdi. Ailenin evinde inceleme yapıldı, durumun vehameti üzerine, ilk etapta baba işe alındı evin akan çatısının onarımı için çalışma başlatıldı ve aileye her türlü destek sunuldu. AYEDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Karartı, bölge Müdürünü görevlendirerek, inceleme yaptırdı ve bu konuda aileye nasıl bir yardımda bulunabileceklerini araştırmasını söyledi ve onların da bu konudaki çalışmaları sürüyor.Ama ilginçtir, aylar önce konudan haberdar olan bu ilçenin Kaymakamının, bu travmatik olay nedeniyle parçalanmak üzere olan bu aileyi kurtarmak adına harekete geçmemesi son derece düşündürücüdür. Dilekçeyle Kaymakamlığa başvurulmasına rağmen, ailenin evine gidilip bakılmamıştır bile. Baba Ahmet Kır, tüm çabalarına rağmen Kaymakamla görüşememiştir. Bu ailenin yaşamında, yoksulluğun ötesinde bir dram vardır. Devlet, vatandaşına bu gün sahip çıkmayacaksa ne zaman sahip çıkacaktır. Devletin bünyesinde bulunan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ne için vardır. Ülkenin bir bölgesinde çamaşır makinası, mobilya dağıtan bu Vakıf?ın İstanbul?un göbeğindeiki küçük yavruyu karanlığa mahkum etmesini kime nasıl anlatabilir. Bir İlçenin Kaymakam?ı bu duruma nasıl sessiz kalabilir. Gücü yetmiyorsa durumu neden Bakanlığa bildirmemiştir. Bu sıradan bir yoksulluk olayı değildir.Ben sayın Hasan Bağcı?nın gazetemizi yeniden okumasını ve aileyle görüşmesini öneriyorum. Peki Bu İlçenin Milli Eğitim Müdürü?ne ne demeli, iki çocuk karanlıkta kalmış, bırakın ders çalışmayı eğitim görmeyi, karanlıkta yaşamaktan çocukların psikolojileri bozulmuş, baba yoksulluktan çocuklarını okuldan almak istiyor. Aile parçalanmanın eşiğinde Milli Eğitim Müdürü, körleri sağırları oynuyor. Bir Milli Eğitim Müdürü böyle günlerde böyle bir ailenin yanında olmayacak da kimin yanında olacak. Ne oldu sizin ?haydi kızlar okula? projeniz. İki çocuğu karanlıktan kurtarmaya çalışanlar, burada iki çocuğun karanlığa gömüldüğünü nasıl izah edecekler. Milli Eğitim Müdürünün görevi sadece okul yöneticilerine emirler yağdırmak, nakil tayin işleriyle uğraşmak, bazı törenlere katılıp sertifikalar verip plaketleralmakmıdır.Eğer bu iki çocuk, yaşadıkları bu travmatik olaydan dolayı eğitim alamıyorlarsa, beslenme çantaları boş olarak okulagidiyorlarsa, devlet adına Kaymakamlığın ve Milli Eğitimin suçu büyük olacaktır. Kaymakamlığın ve Milli Eğitimin bu olayla ilgili bundan sonra ki tavrını yakından takip edip gelişmeleri okuyucularımıza aktarmaya devam edeceğiz