KILIÇDAROĞLU "ÇATLAK SESLERİ İZİN VERMEYECEĞİM"
Mehmet Şehirli - Başak Kaya / Sözcü - CHP lideri Kemal KılıçdaroğluSÖZCÜ’ye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Medyada parti aleyhine konuşanlar gitsin bağımsız olsun” dedi. Kurultay sonrası disiplin çarklarını çalıştıracağının işaretini verdi…
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından istenen başarının yakalanamaması üzerine başta CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce olmak üzere bazı milletvekillerinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağırmasıyla başlayan Olağanüstü Kurultay sürecinin sonuna gelindi. Kurultay’a 2 gün kala SÖZCÜ’ye konuşan Kılıçdaroğlu, CHP’de adayların çıkıp yarışmasının demokrasinin gereği olduğu vurguladı ve partiye dinamizm katacağını belirtti.
CHP kurultayının AKP’ninkinden de farklı olacağını belirten Kılıçdaroğlu, AKP kongresini askeri rejimlerde yaşananlara benzetti. Kılıçdaroğlu, bu kurultaydan sonra neler yaşanacağının da ilk işaretini verdi ve disiplin çarklarının çalışacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu, medya üzerinden partinin aleyhine konuşanlara “gitsin bağımsız olsunlar, partiyi yıpratmalarına izin vermeyeceğim” çıkışını yaptı. İşte o açıklamalar:
Ahmet Davutoğlu’nu ben baştan beri kukla olarak tanımladım. Daha AKP kongresi başlamadan Erdoğan, Davutoğlu’nun AKP Genel Başkanlığı’nı ve Başbakanlığı’nı ilan etti. O zaman bu kongreyi niye yaptınız? Gelenlerin tamamı tuzluktu. Sadece Siyasi Partiler Yasası’nın gereğini yerine getirmek için el kaldırdılar. Sizin onurunuz, kişiliğiniz yok muydu?
AKP Kongresi Kuzey Kore’ dekilere benziyordu. Ağlayın diyor ağlıyorlar, gül diyor gülüyorlar. Ruhu olmayan bir kongre. Gelip oraya oturup alkışlayın dendiğinde alkışlayan susun dendiğinde susulan bir yapı. Bir siyasal parti böyle olamaz.
Ama bu bir siyasal parti değil. Kendi kültürlerini oluşturduğu bir kişinin ne söylerse söylesin, sırtımıza da binse, onu taşıyacağız diyor. Bilmem neyinin kılıyız diyen kültür… Davutoğlu’nun Erdoğan’dan bağımsız davranacağını hiç sanmıyorum. Cebine koydu bakanlar kurulu listesini… Haram medya da ‘Jet atama’ diye yazmış…
CHP’de derin bir çatlak yok. Derin çatlak diye tanımlamak yüzeysel ve önyargılı bir tanımlama olur. Sonuçta delegeler gelecek, oy verecekler biri Genel Başkan olacak.
Listeleri hazırlarken bölgeleri ve ağırlıkları dikkate alacağız. Yüzde 10 gençlik yüzde 33 cinsiyet kotaları var. Sekiz kişilik Bilim Yönetim Kültür Platformu seçimi var. Bölgesel dengeleri gözeteceğiz.
Tüzüğe göre çarşaf liste oylanacak. Bana gelip Parti Meclisi (PM) üyesi olmak istiyorum diyen kişiye de hayır deme hakkım yok. Gidip delegelerle çalışacaksın. Delegeler seçerse PM’ye girersin.
En son Parti Meclisi seçiminde herkesin gönüllü olarak aday olduğu bir yerde belli gruplar kendi adayları ile ortaya çıkıyor, anahtar liste yapıp delegelere dağıtıyor. Bunun yasallığı yok ama partinin geleneğinde var. Geçen kurultayda 14 liste vardı sanırım.
Bana gelip de PM’ye girmek istiyoruz diyen arkadaşlara şunu söylüyorum; PM’ye girmeyi milletvekili olmanın basamağı olarak görüyorsa sakın üye olmasınlar. PM, partinin mutfağıdır. Düşünsel, eylemsel, yazılı katkı verilir.
Demokrasiye inanmışsanız bu tür aday yarışlarının her zaman olabileceğini de kabul etmeniz gerekiyor. Ben bu tür yarışların partiye dinamizm katacağına inanıyorum. Entelektüel birikimine, deneyimlerine katkı verecektir. Demokrasi varmış bak adaylar yarışıyor algısını da beslemiş olacağız. Bakın CHP dışında böyle seçim yapan yok.
Eleştiriyi gelip uygun ortamlarda yapanlarla hiçbir sorunum yok. Bana, Merkez Yönetim Kurulu’na, Parti Meclisi’ne gelebilir, eleştirebilirler. Buna saygım var. Ama bu ortamları bırakıp medya üzerinden eleştiriyi kabul etmiyorum.
Bu kurultaydan sonra parti de çatlak seslere izin vermeyeceğim. Partinin kurallarına aykırı davrananın, çatlak ses çıkaranın partide yeri yok. Gider başka yere ya da bağımsız olur, istediği gibi konuşabilir. Tartışabilir. Hem partinin içinde olacaksınız hem partinin aleyhine çalışacaksınız. Olmaz.
Emin olun çıkan isimlerin çoğunu ben de gazetelerden okuyorum. Mehmet Bekaroğlu ile görüştüm, güzel bir konuşma geçti. Güzel bir diyalog da gelişti. İyi bir politikacı, dürüst bir insan her şeyden önce. Ben severim kendisini. Politikayı halk adına yapmaya, soldan bakan biri… Hem içeriden hem dışarıdan çok sayıda öneri geliyor. Bu isimleri değerlendiriyoruz.