CHP?nin yeni Genel Başkanı Kılıçdaroğlu?nun kurultay konuşmasında söylediği ?İktidara geldiğimizde önce Taşeronlaşmayı kaldıracağım? sözlerine takıldım. İddialı ve güzel bir söz..O zaman, sayın Kılıçdaroğlu?na bir önerim var. Eğer taşeronlaşmayı kaldıracaksa sendikaları emekçileri bu sözüne inandırmak istiyorsanız, önce kendi kapınızın önünü temizleyin. Taşeronlaşmayı kaldırmaya önce kendi belediyelerinizden başlayın. Bunun için bir engel de yok. Taşeronlaşma ve Belediye Şirketleri üzerinden yaşanan eşitsizliği ve adaletsizliği ortadan kaldırın. Eşit işe eşit ücret politikasını, önce kendi belediyelerinizde uygulayın ki, inandırıcılığınız olsun.Sizin belediyelerinizde, aynı odada yan yana oturan aynı işi yapan üç kişiden birine 900,diğerine 1200, bir diğeri 3000 Tl ücret ödeniyorsa, önce bu adaletsizliği ortadan kaldırın. Önce kendi taşeronlarınızı ortadan kaldırın, belediye şirketlerinde ve taşeron şirketlerde çalışanların sendikalı olmalarının önünü açın. Önce kendi yaptığınız haksızlığı düzeltin ki, iktidara geldiğinizde insanlar sizin bir şeyleri doğru yapacağınıza inansın.! Yoksa siyaset bir anlamda konuşma ve hitabet sanatıdır, her kes konuşur.Peki ya sendikalara ne demeli, onlar acaba belediye şirketlerinde ve taşeron şirketlerde çalışanları sendikalı yapmak için ne kadar mücadele ediyorlar.? Şak şak yaparak sendikacılık yapanların da, kendilerini gözden geçirmeleri gerekir. Sendikalar şu anda hazır sendikalı işçiler üzerinden sendikacılık yapıyorlar, ama unutulmamalıdır hazıra dağ dayanmaz. Xx xxxxZaman zaman CHP?li belediyelerin meclis toplantılarını izliyorum. Bakıyorum da, hala kendilerini muhalefette sanıyorlar. Muhalefette olan AKP?lilerden daha çok konuşuyorlar, daha çok söz hakkı istiyorlar, daha çok dert yanıyorlar. Hep muhalefet etme alışkanlığını bir türlü üzerlerinden atamıyorlar. Bazı meclis var ki mütevazi davranmamakta ısrar ediyorlar, anladıkları konu olsun olmasın illa konuşmakistiyorlar, böyle olunca da konuştukça batıyorlar. Anlamakta zorlanıyorum, her kes her konuda konuşmak zorunda mı? İnsanın çok bildiği, üzerinde uzmanlaştığı bir konu vardır konuşur, dinleyenlerde bir şeyler öğrenir bilgilenir. İnsan bilmediği anlamadığı konularda da konuşmaması lazım. Hem kendine hem de partine yazık etmiş olur.! Bir konuyu gündeme getireceksin, karşı tarafa esip gürleyeceksin, karşı tarafın ufak bir soruyla sıkıştığın zaman da, ilkokul öğrencisi gibi sağdan soldan medet bekleyeceksin, bunlara gerek yok. Partinin de bu tür şeylere izin vermemesi gerekir diye düşünüyorum.