Maltepe Üniversitesi, 2009-2010 yılı akademik eğitimine 28 Eylül´de düzenlenen açılış töreni ile başladı. Törene Adalet ve Çalışma Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve Maltepe Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Mehmet Moğultay, Maltepe Kaymakamı Ahmet Okur, Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin ve Maltepe Üniversitesi?nin öğrencileri ile öğretim üyeleri katıldı. Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Köymen yaptığı açılış konuşmasında, ?Bugün alışılmış kalıpların dışında bir konuşma yaparak, Maltepe Üniversitesi?nin değişik konulardaki dünya görüşünü ve bu görüşün şekillendirdiği gelişim sürecini paylaşmak istiyorum? derken şöyle devam etti: ?Görüşlerimizi paylaşırken, çıkış noktamız, öncelikle içinde bulunduğumuz ?üniversite?ye bakışımız olmalı. ?Üniversite? nedir sorusuna yanıt vermeliyiz. Aramıza yeni katılan öğrenciye göre ?üniversite?; kişiliğini ve tercihlerini daha özgürce sergileyebileceği, renkli bir ortamda bazı şeyler de öğrenebileceği yerdir. Akademik kadromuza göre, bilimin kendi kuralları ve öncelikleri içinde, her şeyin konuşulabildiği, tartışılabildiği, bilginin üretildiği, paylaşıldığı yerdir. Velilerimize göre ise ?üniversite?, çocukların geleceğini güvence altına alacak bir öğretim kurumudur. Bizim kabulümüz ise,herkesin üzerinde anlaşabileceği bir tanım olmalı. Latincede akademik açıdan ?üniversite?,?üstat ve bilginler topluluğu? demektir. ?Üstat ve bilginler topluluğu? tanımı, aslında bizlere, devletin ve toplumun bakışının ve yüklenen sorumluluğun da ipuçlarını taşımaktadır. Bu bağlamda; toplum ve devlet, bizi nerede konumlandırmalı? Üniversite ortamında yetişenler topluma hangi etkilerle katılmalı? Toplumsal gelişme, yenileşme, ilerleme açısından ?üstat ve bilginler topluluğu?nun rolü ne olmalıdır? gibi sorulara vereceğimiz yanıtlar, hem akademik dünyanın geneli, hem de ?üniversite?miz açısından, ?üniversite? sözcüğünün içini dolduracak ve işlevini belirleyecektir. Çağımızda bilgi üretimi ve paylaşımı yaşamsal önem kazanmış, ülkelerin gelişmelerinde vazgeçilmez temel şartlardan biri haline gelmiştir. Bilgi üretimi ise, ancak eğitim ve öğretimin şekillendirdiği, insan gücüyle mümkündür. Bizim, ?eğitim ve öğretimin şekillendirdiği insan gücü? derken kastettiğimiz: skolastik, akıl dışı, çağ dışı her türlü yönelişin, düşüncenin, bakışın ve duruşun önünde, yıkılmaz birer duvar olarak yükselebilen ve aklın aydınlığını yansıtan genç nesillerdir. Mustafa Kemal?in ?yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir? özdeyişini hatırlayınız. İşte ?üniversite?, burada adı konan en gerçek yol göstericinin, yani bilimin; kaynağı, odağı ve potası; ülkelerin gereksinim duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştiren, üretilen bilgileri insanlığın yararına sunan, vazgeçilmez kurumlarıdır. Dolayısıyla, insana yapılan en pahalı ve en uzun yatırım olan eğitim sürecinde, ?üniversite?lerimize büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Maltepe Üniversitesi olarak, söz konusu sorumluluğun bilincinde olduğumuzun en önemli kanıtı ise çağdaş bilgi ile donanmış; sorun çözme yeteneği gelişmiş; bilimsel araştırma ve yeniliklerde mükemmelliği arayan; topluma hizmet yükümlülüğünü evrensel düzeyde yürütmeyi benimsemiş bir nesil yetiştirme hedefiyle çıktığımız yolda, emin adımlarla ilerlediğimizi gösteren gelişmelerdir.? ?7390 ÖĞRENCİYE ULAŞTIK? Üniversite hayatını verimli kılan en önemli unsurlardan birinin, üniversitelerin fiziki koşulları olduğunu söyleyen Köymen, ?Bu anlayıştan hareketle, biz Maltepe Üniversitesi olarak, 2009-2010 akademik yılına mevcut eğitim tesislerimize 45.000m² yeni alan ilave ederek girdik. Nitelikli eğitim anlayışından ödün vermeden, hemen her yıl bölüm ve kontenjanlarımızı arttırma çabasını bu yıl da sürdürdük. Bu bağlamda, bir önceki akademik yılda hazırlayıp YÖK?e sunduğumuz başvuru dosyaları onaylandı ve üniversitemizde lisans düzeyinde 8, ön lisans düzeyinde ise 9 yeni bölüm açıldı. Böylece, üniversitemizde lisans seviyesinde toplam program sayısı 41?e, MYO?daki program sayısı ise 19?a ulaştı. Bunun dışında bugün, sunulan olanaklar ve gelecek hedefleri açısından, çok daha bilinçli tercihlerde bulunan bir öğrenci kitlesiyle karşı karşıyayız. İşte bu nedenle, üniversitemizi tercih eden öğrenci sayısındaki artış, bizim için son derece önemli. 1996-1997 akademik yılında, 154 öğrencisiyle eğitime başlayan üniversitemizi, tercih eden öğrenci sayısı, 2009-2010 akademik yılında 1232 lisans, 208 ön lisans ve 336 yüksek lisans olmak üzere toplam 1776 olmuştur. Böylece, üniversitemizde lisans seviyesinde 4894, ön lisansta 925 ve yüksek lisansta 1571 öğrenciyle, toplam öğrenci sayımız 7390?a ulaşmıştır. Bu yıl üniversitemizi tercih eden öğrencilerimizden 195 kişiye yüzde 100 burs, 314 kişiye yüzde 50 burs ve 142 kişiye yüzde 25 burs verdik. Başka bir deyişle, kayıt yaptıran öğrencilerimizden alınması gereken toplam eğitim ücretinin yüzde 27?sini burs olarak vermekteyiz. Elbette bu tercihte, çağın gereklerine yönelik evrensel eğitim anlayışımızın, etkisinin de büyük olduğu kanaatindeyiz. Örneğin, Erasmus kapsamında çok sayıda AB ülkesi üniversiteleriyle, işbirliği içine girdik. Birçok Amerikan üniversitesi ile çift (dual) diploma anlaşmaları yapıyoruz. Ayrıca, Amerika?da Ball State Üniversitesi İngilizce Hazırlık Okulu ile yaptığımız işbirliği sonucunda, öğrencilerimize Hazırlık okulunu Amerika?da okuma fırsatını da verdik. Evrensel eğitim anlayışımızın kanıtı olan, öğrencilerimize yönelik çalışmalarımız, önümüzdeki dönemde de devam edecek. Bununla birlikte, üniversitelerin hedeflerini gerçekleştirme yolundaki en önemli unsurları, alanlarında uzman; eğitim, öğretim ve yönetim deneyimi bakımından birikimli akademik kadrolarıdır. Yeni akademik yıla, akademik kadromuz açısından da önemli bir zenginleşmeyle giriyoruz. 2009-2010 güz döneminden itibaren, aramıza katılan 100 yeni arkadaşımızla, üniversitemizin toplam akademik kadro sayısı 494?e ulaştı. Sadece akademik yaşamın temel unsurlarına değil, bu unsurların topluma karşı sorumluluklarına yönelik de adımlar attık. Çünkü bizim ?üniversite? anlayışımız, öğrenci ve akademisyenlerin başka hayatlara dair farkındalık kazanmaları ve toplumsal sorunların çözümünde aktif rol üstlenmelerini önemsiyor. Bu nedenle, ?aydın bir birey olarak bazı sorunları dert eden ve başkalarıyla bir araya gelerek çözüme katkıda bulunan? öğrencilerimizle, öğretim üyelerimizle çok sayıda toplumsal sorumluluk projesine imza attık. Bunlardan belki de en önemlisi, Mayıs 2009?da UNESCO ile imzaladığımız bir protokol sonucunda Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü?nü Prof. Dr. İoanna Kuçuradi başkanlığında Maltepe Üniversitesi?nde kurmamız oldu. Böyle bir kürsüyü bünyesinde bulunduran Türkiye?de 3., dünyada 14. olan üniversite olmanın onurunu yaşıyoruz. Gururla ifade etmek isterim ki, bu yıl bir de ?Sokak Çocukları Merkezi? oluşturarak,üniversite olarak, toplumsal bir odak olma yolundaki adımlarımızı sürdüreceğiz? diye konuştu.?ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASIYIZ? Köymen, aklın ışığında bilgi ve bilimin üretildiği odak olan üniversitelerin, sadece topluma karşı sorumluluklarının değil aynı zamanda, beklentileri ve bu beklentiler kapsamında söyleyecek sözleri de olduğunu ifade ederken şunları söyledi: ?Çünkü üniversite, içinde yalnızca otomatonların yani kendi kendine çalışan aygıtların, makinelerin bulunduğu bir yer değildir. Otomasyon ne kadar gelişmiş olursa olsun, düşünen, tasarlayan, üreten ve işleten ?birey?dir. Zaten üniversiteler, Türkiye Cumhuriyeti?nin temelindeki aydınlanma felsefesinin temel öğesi olan, ?birey yetiştirme? çabasının kaleleridir. Bu açıdan bakıldığında, ?üniversite?, ?sırça bir köşk? değil, tam tersine çevresi ile organik bağlar içinde yaşayan, dolayısıyla içinde bulunduğu toplumdaki gelişmelere duyarlı ve söz sahibi bir organizmadır. Her şeyden önce, bize göre ?üniversite?, toplumu, akla, sağduyuya, doğru yola, doğru düşünmeye yönlendirecek odak olmalıdır. Toplumun, biz ?üstat ve bilginler topluluğu?na yüklediği en temel sorumluluk budur. Bu bağlamda, ülkemizde menfi pek çok gelişme yaşanmakta; bu gelişmeler, toplumsal duyarlılığını ve eleştirelliğini asla yitirmemesi gereken bizleri de, yakından ilgilendirmektedir. Ancak biz, üniversitelerin en az beklentileri kadar sorumluluklarının da farkında olması gerektiğini düşünerek; eğitim ekseninde tanımlayabildiğimiz tüm sorunlarda, çözümün bir parçası olma gayretini göstermeye çalışıyoruz. Örneğin, kanımızca, bugün yaşadığımız pek çok sorunun kaynağı, dış baskılardan etkilenmeyecek ölçüde bir eğitilmişlik ve aynı zamanda ekonomik yeterlilik düzeyine, henüz ulaşamamamızdır. Biz ?bilimde evrensellik? anlayışıyla eğitim verirken, bu ülkenin yerel gerçekleri olduğunu ve bir toplumda rahatlıkla ve yabancılaşmaya yol açmadan uygulanan bir kuralın, başka bir toplum için zorlama oluşturabileceğini biliyoruz. Bu noktada öğrencilerimizi, kendi farkındalıklarını yaratan; bilimin ve sanatın evrenselliğinden elbette taviz vermeden, ancak yaşadıkları coğrafyanın ve kültürün zenginliğinin de altını çizecek biçimde yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Böylece, çağdaş biçimde eğitilmiş, evrensel düzeyde bilim üreten ve düşünce özgürlüğüne inanan bireylerden oluşan, bir yapı olmaya çalışıyoruz. Çünkü ?üniversite? budur. Maltepe Üniversitesi de böyle bir yerdir, böyle kalmaya da devam edecektir. Özetle, üniversitemizin logosunda ifade edildiği gibi; Maltepe üniversitesi düşüncede özgür, eğitimde çağdaş ve bilimde evrensel bir üniversitedir. Bu sloganla üniversitemize atanmış olan nitelikler, ancak sizin sayenizde gerçekleşebilir. Özellikle düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünü daha da güçlendirmeliyiz. Pek tabii ki bunu yaparken, çok hassas ve dikkatli olmalıyız; çevremizi paylaştığımız tüm arkadaşlarımızın, öğrencilerimizin düşünce ve inançlarını rencide etmeden yapmalıyız. Birbirimize saygılı, hoşgörülü ve tahammül edebilir olmalıyız. Farklı düşüncelerin, inançların üniversitemiz için bir zenginlik olduğunu unutmadan yaşamalıyız. Bu anlayışla, üniversite yaşamımızın kavgasız ve huzur içinde devam edeceğine yürekten inanıyorum.? ?GÖREV VE SORUMLULUKLARINIZ ARTACAK? Son olarak öğrencilere seslenen Rektör Kemal Köymen, ?Ülkemizde yüksek öğretim olanağını elde edebilmiş gençler arasında yer almış bulunuyorsunuz. Elde ettiğiniz bu başarıda, şüphesiz kendi çabalarınızın, ailelerinizin maddi ve manevi fedakârlıklarının ve öğretmenlerinizin büyük payı var. Başta yakınlarınız olmak üzere, eğitiminiz için, ülkemiz insanlarının katlandıkları fedakârlıklar, sizlere büyük görev ve sorumluluklar yüklüyor. Görev ve sorumluklarınızı yerine getirebilmek için, daha çok çalışmalısınız. Sizler, yaşamakta olduğumuz çağın, soran ve sorgulayan bireyleri; hızla ilerleyen teknolojiyi bilim ve insanlığın yararı için kullanan ve gerektiğinde büyüklerine de örnek olan genç nesilleri olacaksınız. Üniversite yaşamınız boyunca bazı sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bazen sıkıldığınız, üzüldüğünüz, bazen bıktığınız dönemler olabilir. Alacağınız eğitimle, bu sorunların üstesinden gelecek; tüm sorunların aşılabilir olduğunu göreceksiniz. Unutmayın ki, bugün adım attığınız bu üniversitenin, temel hedefi: ?Düşüncede özgürlük, eğitimde çağdaşlık, bilimde evrensellik? anlayışıyla eğitilmiş nesiller yetiştirmektir? dedi. Rektör Prof. Dr. Kemal Köymen, konuşmasının ardından Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü?nü,ÖSS?de ilk 2000?ne girerek ve üstün başarı bursu alarak kazanan Zehra Nacak ve Gökçe Besler?i tebrik etti. Açılış töreni Maltepe Belediyesi Senfoni Orkestrası?nın konseri ve düzenlenen kokteyl ile sona erdi.