Polis Memurunu Şehit Eden, Suç Makinesi'ne Ağırlaştırılmış Müebbet Cezası

Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı Ümraniye’de şehit eden, bir polis memuru ile annesini de yaralayan, suç makinesi Yunus Emre Geçti, kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, diğer suçlardan ise 26 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Polis Memurunu Şehit Eden, Suç Makinesi'ne Ağırlaştırılmış Müebbet Cezası
Editör: İlk Haber
08 Ocak 2025 - 17:31
Ümraniye’de 23 Eylül 2024 tarihinde meydana gelen olayda, motosiklet hırsızlığı suçundan yakalanan ve çok sayıda suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti'nin çıkan arbede sırasında silahla ateş etmesi sonucu, polis memuru Şeyda Yılmaz başından ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. 26 farklı suç kaydı olduğu belirlenen Yunus Emre Geçti, çıkartıldığı mahkemece  tutuklanmıştı.
Anadolu 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci celsesi bu gün görüldü. Duruşmaya, sanık Yunus Emre Geçti tutuklu bulunduğu Erzincan Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, şehit polisin eşi Semih Yılmaz, müşteki polis Kürşat Hakkı S., mağdur anne Pınar Geçti ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Yunus Emre Geçti, olayı kasıtlı yapmadığını belirterek, “Ben böyle bir şeye yeltenecek bir kişi değilim. Şeyda ablamı çok iyi tanırım. Karakolumuzda görev yapıyorlardı. Olay günü karanlıktı. Bana hasımlarım saldıracak diye düşündüm. Kafama tekme attılar. Yere silah düştü. Olayı kesinlikle hatırlamıyorum. Ben de vuruldum, annem de vuruldu. Beni köpek arabasıyla getirdiler. Bunların göz önünde bulundurulmasını istiyorum. Bunlar olurken uyuşturucunun etkisindeydim. Benim gençliğimi heba ettiler. Benim üstümü, başımı sıyırdılar. Beni köpek arabasıyla getirdiler. Ben Şeyda ablayı görmedim. Varilin üzerinden doğrultulmuş silah gördüm. Benim ailemin evini bile kurşunladılar. Beni  dövdüler, bana karakolda öyle ifade verdirttiler. Çok pişmanım keşke olmasaydı” dedi.

Mahkeme Başkanı Nihat Zincirli, sanık Geçti'ye, “Şarjörü boşaltmışsın, tutanaklarda bu tabancayı senin kullandığın yazıyor" dedi. Bununzüzerine sanık Yunus Emre Geçti, “Ben bu silahı polisin belinden çekmedim. Polis silahına nasıl sahip olamaz. Silahı ben yerden aldığımda mermi vardı. Namluya mermiyi ben sürmedim. Ben sürülmüş şekilde yerden aldım. Olay yerinde ben de vuruldum. Ben iki tane mermi yedikten sonra ateş ettim. Ben kesinlikle varilin arkasında polis şehit ablamızı görmedim” diye konuştu.Mahkeme başkanının, “Polis kriminal laboratuvarında yapılan
incelemede, maktulün vücudundan çıkan kovanlar ile senin kullandığın silahın mermisi aynı. Ne diyorsun?” diye sorması üzerine sanık Geçti, “Ben kesinlikle nişan alarak kasten bunu yapmadım. Varilin arkasında Şeyda ablayı görmedim. Bunların hepsi kamera kayıtlarında var. Bile bile kasıtlı yapacak bir çocuk değilim. Karakoldaki 500 kişiye beni sorsanız kimse benim hakkımda kötü bir şey söyleyemez. Benim karakola gittiğimde kafam aşırı güzeldi zaten. Ben kesinlikle resmi bir polis aracı görmedim. Polis aracı görsem zaten teslim olurdum. Sivil araçla geldiler. 19 yaşındayım ama hayatımda hiç cezaevine girmedim. Bu planlı, projeli bir olay değil. Çok pişmanım” dedi.
Şehit Polis Şeyda Yılmaz'ın eşi Semih Yılmaz da, “Eşim devletine, milletine bağlı bir Türk gencidir. Devletin kendisine verdiği maaşı son kuruşuna kadar hak etmiştir. Ulaşmış olduğu mertebe de bunun delili. Çocukların gözünde benim eşim bir kahraman ve rol model. Asıl kayıp devletin kaybıdır. Devlet, vatansever bir evladını toprağa verdi. Sürecin başından beri de ‘vatan sağolsun, devlet, millet varolsun’ dedim. Kinim diridir, devam edecektir” dedi. Müşteki Semih Yılmaz, sanık Geçti'ye bakarak, “Özellikle sen ve senin gibi suçlulara karşı kinim devam edecek" dedi. Sanık Yunus Emre Geçti, mahkeme başkanına, "Sizin huzurunuzda tehdit alıyorum" dedi. Semih Yılmaz ise, "Ben kimseyi tehdit etmedim, devlete sığındım. Bugün devlet sizlersiniz. Sizin vereceğiniz karar sayesinde bu ve bunun gibi suçlular, devletin çelik yumruğunu üzerlerinde hissedecektir” ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Yunus Emre Geçti'nin annesi mağdur Pınar Geçti, “Bu olay çok üzücü bir şey. Ben yemin ederim psikolojik tedavi görüyorum. Bak 'oğlum' demiyorum ama 26 suç kaydı olan çocuk, devletimiz daha önce neredeydi. Çocuk karakoldan kaçtığı zaman bahçedeydi. Çocuğu almaya giderken döverek halletmeye çalıştılar. Tutsalardı. Tutamadılar. Niye çöp poşetine, neden hayvan arabasına konuldu. Ben hayvan arabasınıgörüyorum psikolojim bozuluyor" diye konuştu. Anne Geçti'nin bu sözü üzerine salondan, "Yazık kıyamam" sesleri yükseldi.Duruşmada mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı, sanık Yunus Emre Geçti'nin, “Görevli memura karşı kasten öldürme”, “Görevli memura karşı kasten öldürmeye teşebbüs”, annesine karşı “Kasten öldürmeye teşebbüs” ve “Görevi başındaki kamu memuruna mukamevet” suçlarından cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaaya karşı diyecekleri sorulan sanık Geçti, “Kesinlikle planlayarak, tasarlayarak olmadı. Oradaki olay yeri karanlık olduğu için ben onları hasmım zannettim. İstanbul’u Teksas’a çevirmişler. Ben kendim de vuruldum. Empati yapmanızı istiyorum. Bu sizin de başınıza gelebilir" derken, son sözünde ise “Şeyda Yılmaz’ın ailesinden özür dilerim. Keşke böyle bir şey olmasaydı, çok pişmanım. Alkol, uyuşturucunun etkisindeydim” dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Yunus Emre Geçti'yi, şehit Polis Şeyda Yılmaz'a karşı, “Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kadına karşı ve yakalanmamak amacıyla kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Geçti’ye ayrıca, polis memuru Kürşat Hakkı S.’ye karşı, “Görevli memura karşı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıl, annesi Pınar Geçti'ye karşı “Olası kastla yaralama" suçundan 3 yıl, "Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan da 3 yıl 9 ay olmak üzere toplamda 26 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca  hazırlanan iddianamede, Yunus Emre Geçti hakkında, polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit etmesi yönünden “Kadına karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken, 4 ayrı suçtan da 50 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilmişti. İddianamede, Yunus Emre Geçti’nin geçmişi, sosyal ilişkileri ve suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle cezasında indirim uygulanmaması da istenmişti.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum