Riva'da Doğa Katliamı

CHP İBB Meclis Üyesi Gülay Demirel Meclis Kürsüsünde İSKİ Genel Müdürünün de katıldığı toplantıda İstanbul’daki dere ıslah politikalarına yönelik konuştu. Riva Deresi’nin can çekiştiğini söyleyen Demirel, bölge halkının bu durumdan İSKİ ve çevredeki sanayi tesisleri sorumlu tuttuklarını belirterek yanlış alt yapı çalışmalarına dikkat çekti.

Riva'da Doğa Katliamı
Editör: İlk Haber
23 Mayıs 2019 - 11:03 - Güncelleme: 23 Mayıs 2019 - 11:44

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi 2019 yılı Mayıs ayı Meclis toplantılarında Beykoz Belediyesi ve İBB Meclisi CHP Üyesi Gülay Demirel İSKİ Genel Kurulu dolayısıyla İBB Meclis Kürsüsünde İstanbul’daki yanlış yapılaşma, alt yapı eksikliği, dere ıslah politikalarının yanlış yürütülmesi ve önceliklerin belirlenmesinde yapılan yanlışlar ile ilgili konuştu.

Konuşmasında, koruma aleyhinde değişen yönetmeliklerin, mevcut yasal yönetsel mevzuat eksikliğinin, yetersiz denetim ve çeşitli müdahalelerle derelerin ya fiziksel yapısını değiştirdiğini  yada dereleri yok ettiğini belirten Meclis Üyesi Demirel, “Dereler kentin felaketi haline dönüşerek çoğu zaman yaşamsal tehdit oluşturabiliyor. Bu derelerin yaklaşık % 52'si Asya yakasında; % 48'i Avrupa yakasında yer almaktadır.” ifadelerini kullandı.

DOĞA KATLİAMI

Gebze, Pendik, Çekmeköy ve Beykoz ilçelerinden geçerek denize dökülen Riva Deresi (Çayağzı) ile ilgili konuşan Demirel, “Yaklaşık 1 aydır pislikten fokurdayan görüntüsü ve dayanılmaz kokusuyla Riva Deresi’nde  artık canlı bulunmuyor. 2005 yılında başlayan, 2009 ve 2015 yıllarında devam eden balık ölümleri ve her geçen gün artan kirlilik tam bir doğa katliamı olarak karşımıza çıkıyor. Yaşananların sorumluluğunu ise hiçbir kurum üstlenmiyor.” dedi.

“İSKİ VE SANAYİ TESİSLER SORUMLU”

Derenin bu durumunun gerek Beykoz Belediyesinde gerekse Büyükşehir Belediyesinde gündeme getirilmiş olmasına rağmen, girişimlerin hep söylemde kaldığını ve somut bir çalışma yapılmadığını belirten Meclis Üyesi, “Bölge halkı ve köy muhtarlarımız İSKİ Paşaköy ileri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi ile söz konusu bölgedeki sanayi tesislerini sorumlu tutmaktadır. Paşaköy Tesisleri; Ömerli Su Havzası'nda bulunan Sancaktepe, Sultanbeyli ve Çekmeköy  İlçelerinin atık sularını arıtmaktadır. Ancak 500 000 nüfusa  yetecek kadar kapasitesi olan tesisin bugün nüfusu 1 milyonu aşan bölgede yetersiz kaldığı görülmektedir.” ifadelerini kullandı.

“TESİS KAPASİTEYİ AŞIYOR”

 Tesisin zaman zaman kapasiteyi aştığı için kapakların açıldığını ve bu durumun derenin kirlenmesine sebebiyet verdiğini söyleyen Gülay Demirel, “Dere debisinin artmasını fırsat gören çevredeki sanayi tesisleri de atıklarını dereye salarak kirliliği artırmaktadır. Söz konusu ilçelerde faaliyet gösteren sanayi tesisleri atık sularını Paşaköy İleri Biyolojik Atıksu Tesislerine ulaştırmadan önce evsel atık parametresi seviyesine getirmeden tesise ulaştırması ve bu nedenle tesiste yapılan biyolojik arıtma sürecinin zarar görmesi de, Riva Deresine bırakılan atık suyun deredeki oksijen seviyesini düşürmesine sebep olmaktadır.” şeklinde konuştu.

RİVA’NIN KURTULMA ŞANSI

Demirel acil tedbir olarak;“15 yıldır sürdürülen bu sistemden ivedilikle  vazgeçilmesi  Riva deresinin kurtulması için bir şans olacaktır.” önerisinde bulundu.