Şehir Üniversitesi Yönetimi, Gazetecilerle Bir Araya geldi

Kartal’da eski Tekel Sigara Fabrikası’nın bulunduğu alana yapılan İstanbul Şehir Üniversitesi yönetimi, Kartal’da yayın yapan yerel gazete temsilcileriyle, Üniversite yerleşkesinde kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.

Şehir Üniversitesi Yönetimi, Gazetecilerle Bir Araya geldi
Editör: İlk Haber
01 Mayıs 2019 - 06:14 - Güncelleme: 01 Mayıs 2019 - 06:56

Rektör Prof.Dr. Peyami Çelikcan, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Coşkun Çakır, Genel Sekreter Akif Demirci, Halkla İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Başar’ın katıldığı kahvaltıda, Rektör Prof.Dr. Peyami Çelikcan Üniversite hakkında detaylı bilgi verdi.Görüş alışverişinde bulunuldu. Kahvaltının ardından, gazetecilere kampüs gezdirilerek bilgiler verildi.

Rektör Çelikcan, toplantı sonrası gazetecilere Nobel ödüllü, bilim insanı Prof.Dr. Aziz Sancar'ın kendi kaleminden "Hayat ve Bilim" kitabını hediye etti.

Rektör Prof.Dr.Peyami Çelikcan’ın ağzından Şehir Üniversitesi

ÖĞRENCİLERLE BİRLİKTE YEMEK YİYORUZ

“Yemekhanede biz öğrencilerimiz, hocalarımız, çalışanlarımız, yöneticilerimiz ile birlikte yemek yiyoruz. Bu yemekhanede hep birlikte sıramıza girip, masamıza oturup yemek yeme imkanına sahibiz. Dolayısıyla akademik personeli öğrenciden, yöneticiyi bütün mensuplardan ayırmadan hep birlikte yemek yemek kültürünü burada sürdürüyoruz.

ULUSLAR ARASI ÖĞRENCİ AÇISINDAN 1. SIRADAYIZ

Şehir Üniversitesi’ni önemli ve farklı kılan özelliklerden bir tanesinin de   akademik kadro, çalışanlar ve öğrenciler arasındaki yoğun etkileşim ve iletişim olduğunu söyleyen Çelikcan “ Öğrenci danışmanlığı anlamında en etkin Üniversitelerden biri olarak sayabiliriz. Nitekim memnuniyet araştırmasında da hem ulusal hem de uluslararası öğrenciler açısından memnuniyet düzeyi en yüksek üniversiteler arasında yer alıyoruz. Uluslar arası öğrenciler açısından 1. sıradayız. İstanbul’daki üniversiteler arasından uluslararası öğrencilerin en mutlu olduğu kampus olarak İstanbul Şehir Üniversitesi Kampüsü belirlenmiş oldu. Bu bizi gururlu kılıyor. Bu özelliklerimizi devam ettirmek istiyoruz.

“Üniversitemizin temel özelliği uluslararasılaşmaya çok önem vermesi  . bunu hem kampüsü uluslar arası öğrenciye ve kampüse açarak, hem de yaptığı araştırmalarda yayınlarda uluslar arası çalışmalar yapmak suretiyle gösteriyor. Şuan yaklaşık bütün programlarımızda 6 bin civarında öğrencimiz var. Bunun yaklaşık yüzde 20’si uluslar arası öğrencilerden oluşuyor. Dünyanın değişik coğrafyalarından kalkıp burada buluşan öğrencilerimiz var. 84 farklı ülkeden öğrenci ağırlıyoruz. Bu rakamı yukarılara çıkarmak gayretindeyiz. Yüzde 20’lik bir oran Türkiye Üniversiteleri açısından oldukça iyi bir oran.  Dolayısıyla uluslararası öğrenci kazanımı konusunda iddialı bir Üniversiteyiz.

PROGRAMIMIZIN TAMAMI İNGİLİZCE

Niçin uluslar arası öğrenciler burayı tercih ediyorlar? Bir kere programlarımızın tamamı İngilizce. İyi standartlarda İngilizce eğitimiz veriyoruz ve dünyanın değişik coğrafyalarından gelen öğrencilere iyi bir kampus ortamı sağlıyoruz. Bu çok önemli çünkü yabancı bir öğrencinin kampüste kendisini rahat ve güvende hissetmesi çok da kolay olmuyor. Bu yemekhanede çalışan işçilerden öğrenci işlerindeki personele kadar herkesin bu uluslarası ortama uyum sağlaması gerekiyor. Bu nedenle bizim Üniversitede çalışanların hemen tamamı, çift dilli çalışanlardan oluşuyor. Bütün tabelalarımız ve duyurularımız aynı şekilde çift dilli. Dolayısıyla her öğrencinin kendisini mutlu hissettiği bir ortam oluyor. Aynı zamanda tabi ulusal öğrenciler için de geçerli.”

“MÜHİM OLAN ÜNİVERSİTELERİ FARKLILAŞTIRMAK”

 “Mezunlarımız dünyaca tanınan prestijli Üniversitelerin master/doktora programlarına burslu olarak kabul alma imkanına sahip oluyorlar. Mühim olan Üniversiteleri farklılaştırmak diye düşünüyoruz. Çok uzun süre nasıl bir akademi yapacağımız üzerine Türkiye ve dünyadan birçok akademisyenle görüşerek yol haritası oluşturmaya çalıştık. Bunun çıktılarından bir tanesi de KPSS sınav sonuçlarında elde ettiğimiz başarılar. Pek çok alanda Vakıf Üniversitelerinde diğer Üniversiteler arasında KPSS not ortalamalarında İstanbul Şehir Üniversitesi birinci sırada yer alıyor. Biz 10 yıllık bir Üniversiteyiz mezunlarımızın birinci sırada yer alması vermiş olduğumuz bu eğitimlerde saklı. Bu alanda pek çok bölümümüz ilk 5 sırada yer alır vaziyet. Aynı şeyi ALES’te de görüyoruz. ALES’te de ilk 3 içerisinde yer alıyoruz. Burada oluşturduğumuz akademik ortam sayesinde mezunlarımızın akademik kapasitelerini en üst noktaya taşıyoruz. “

 

“500 BİNİ AŞKIN KİTABI ÖĞRENCİMİZİN HİZMETİNE SUNMA İMKANINA SAHİBİZ”

“Akademik standartları sürdürebilmenin tek yolun çok güçlü bir kütüphaneye sahip olmak” olduğunu ifade eden Rektör Çelikcan “Kampüsümüz kabul ettiği öğrencileri akademik olarak yukarıya çeken bir kampus iklimine sahip. Daha fazla çalışmak, bunun için motive eden bir ortama sahibiz. Üniversite Rektörü olarak en çok çalıştığım noktalardan birisi öğrencilerin daha fazla çalışma alanlarının taleplerini karşılamak. 7 gün 24 saat açık olan “study hall” adıyla bir çalışma merkezi açtık. Akademik standartları sürdürebilmenin tek yolu çok güçlü bir kütüphaneye sahip olmak.  Başından beri kütüphaneye çok büyük yatırım yaptık. Şuanda kampüsümüzün de en gözde mekanlarından birisi kütüphanemiz.  Dünyadaki vakıf üniversiteleri arasında ilk beş içerisinde yer alıyoruz.

Kurucu vakfımızla birlikte 500 bini aşkın kitabı öğrencimizin hizmetine sunma imkanına sahibiz. Öğrencilerimiz araştırmalarını en iyi düzeyde yapabilecek bir imkana sahipler. Öğrenci başına ayırdığımız fiziksel alan anlamında üniversitemiz ilk üç içerisinde yer alıyor. Genelde de vakıf üniversiteleri içerisinde en iyilerinden bir tanesiyiz. Hem akademik anlamda hem de sosyal anlamda öğrencilerin rahat, huzurlu, verimli ve özgür bir şekilde yaşayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştık. İnanıyorum ki bu kampus, zaman içerisinde örnek olabilecek bir kampus Türk yüksek öğretim hayatına kazandırdığımız örnek kampüslerden birisi haline geldi.”

“İLÇELERLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK PROJE ÜRETİYORUZ”

Kartal ilçesi başta olmak üzere Maltepe, Pendik, Tuzla ve tüm Anadolu Bölgesinde geçerli olarak çeşitli işbirlikleri yaparak hizmet sunduklarını belirten Çelikcan “İşbirliği kültürüne çok önem veren bir Üniversiteyiz. Yaptığımız işin çapını güçlendirmek için el ele vermek gerektiğine inanıyoruz.

Bütün paydaşlarımızla işbirliği halinde bugüne kadar çeşitli projeler ürettik. Kartal'da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile öğretmenlere, öğrencilere dönük olarak çeşitli eğitim faaliyetleri yaptık. Kartal Ram'la birlikte rehber öğretmenlere dönük akademik personelimizin dahil olduğu eğitim seminerleri verdik. Bu bilimlerin Hertür ihtiyacını k için de yoğun bir çaba gösterdik.

Yıl boyunca Kartal başta olmak üzere bütün ilçelerimizden okullarımız gelip üniversitemizi ziyaret ediyorlar. Şuanda Kartal'da oturan öğrenciler kampüsümüze rahatça girebilmekte, kütüphanemizde çalışabilmektedir. Doğrusu bu imkanı sağladığımız zaman sınırlı bir öğrencinin yer alacağını düşünüyorduk fakat öyle bir noktaya geldi ki günde 200-500 öğrenci kampüsümüze gelip üniversite kütüphanemizde sınava hazırlanıyor. Bunun bir ihtiyaç olduğunu görmüş olduk. Üniversite adaylarının rahat çalışabilecek ve çalışma motivasyonunu güçlendirecek birtakım mekanlara ihtiyacı var. Onları Üniversite ortamına adapte etmeye çalışıyoruz. Kartal ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Kaymakamlık ve Belediye ile de işbirlikleri yapıyoruz. Üniversitemizde psikoloji bölümü çok güçlüdür. Uluslararası yaptığı araştırmalarla tanınan güçlü bir akademik kadromuz var.

Bu kadromuz  TUBİTAK ve İska tarafından fonlanan çeşitli projeler üretiyor. Bunlar içinde araştırma odaklarımızdan olan göçmenler, mülteci aileler, kadınlar ve çocuklar öncelikli olmak üzere bunlara dönük her türlü eğitim, adaptasyon çalışması gerçekleştiriyoruz. Travma laboratuarı adı altında özel bir laboratuarımız var. Avrupa Birliği projesi ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma. Bu travma laboratuarı çalışmaları içerisinde Kartal bölgesinde yaşayan mülteci anne ve çocukları, ailelere dönük rehabilitasyon çalışmaları yürütüyoruz. Çocuklarına yönelik olarak da eğitim çalışmaları veriyoruz. Bunu Kartal Belediyesi ilgili birimleri ile işbirliği halinde yapıyoruz. Suriyelilerin başta olmak üzere Kartal'da bir hali göç etmiş nüfus var. Buralara gelen insanlar pek çok sorunla karşı karşıyalar ve bu sorunlara çözüm bulmak hepimizin görevi.”

KARTAL, MALTEPE, PENDİK’E “KOMŞU BURSU”

“Bu seneden başlayarak Kartal'da olan bir Üniversite olmamız hasebiyle Kartal, Maltepe ve Pendik'te komşu bursu adı altında bir burs başlattık. Üniversitemizi tercih edecek öğrencilerimiz için sağlayacağımız bir imkan olacak bu. Biz bir komşuyu. Komşu komşunun halinden anlar yaklaşımı çerçevesinde burada ikamet eden öğrencilere, belgelemeleri halinde, ayrıca yüzde 10 ek burs imkanı sağlıyoruz. Buradaki bir lisede okuyorsa yine bu imkandan yararlanabiliyor. Dolayısıyla bu okul bursunu çok önemsiyoruz. Bu bölge deki ailelere de katkı olarak böylesi bir imkan sağlamış olduk. Yerel yönetimlerle ilişkilerimize, işbirliklerimize önem veriyoruz. Kartal Maltepe ve Pendik bize yakın ilçeler olduğu için, bütün çalışmalarımızda bu üç ilçeyi kuşatacak şekilde planlamaya gayret ediyoruz.”

ÜNİVERSİTE BÜNYESİ’NDE TEKNOLOJİ OFİSİ

“Üniversite bünyemizde bir teknoloji transfer ofisimiz var. Bu ofis üzerinden ulusal ve uluslararası pek çok fondan kaynak almak suretiyle çeşitli projeler yürütüyoruz. Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünün açmış olduğu bir fonda 22 milyon bütçeli küçük  ve orta ölçekli sanayi işletmelerin uluslararası piyasada rekabet edebileceği yeterlilikleri kazanması yönünde bir eğitim projesi aldık. Şuanda bu proje üzerinde çalışıyoruz. Kampüste bir FABLAB kuracağız. Bu proje ile birlikte kampüse de  yeni bir labortuar kazandırmış olacağız. Bu eğitim programımızı ilçelerdeki kurumlarda işletmeler de dahil olabilecek. Bunun gibi pek çok projeyi yürütüyoruz. Akademik personelimiz de hem bireysel olarak hem de bu projelerde disiplinler arası bir yaklaşımla çeşitli projeler üretmekte.”

ÜNİVERSİTE VE İBB İŞBİRLİĞİ PROJESİ

“Son olarak şehir araştırmaları merkezimiz Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği halinde  yürüttüğü İstanbul 'türbe, hazire ve kabirler projesi' ni tamamladık. İstanbul'daki bu tarihi yapıların mirasın kayıt altına alınacağı bir proje gerçekleştirildi. Envanteri çıkartıldı. Eyüp Fatih Beyoğlu Üsküdar, dört ciltlik büyük bir külliyat oluşturuldu. Bu külliyatın içerisinde bu tarihi ilçelere öncelik verildi. Buralarda bulunan, sokağı döndüğünüz zaman karşınıza çıkan mezar, küçük yıjı dökük bina, bunlar nedir, ne zaman yapılmıştır, kime aittir şeklindeki kafamızdaki sorulara derki toplu cevap veren bir külliyat oluşturuldu. Proje diğer ilçelerle de devam edecek.  Aynı şeyi Ümraniye için de yaptık. Cumhuriyetin kuruluşundan  bugüne Ümraniye'deki değişim şeklinde. Bunlar bizim Altunizade kampüsünde başlayan yaklaşık 3 5 yıldır devam eden çalışmalarımızın neticesi”

TEKEL DÖNMİNE İLİŞKİN SÖZLÜ TARİH ÇALIŞMASI VE MÜZE

Tekel dönemi ne ilişkin sözlü bir tarih çalışması yürüttüklerine söyleyen Prof. Dr. Çelikcan “Burada da benzer fonksiyonları yerine getireceğiz. Şuanda Tekel dönemine ilişkin olarak bir sözlü tarih çalışması yürütüyoruz. Burayla temas eden, burada yaşamış insanlarla bir sözlü tarih çalışması gerçekleştiriyoruz ve bu endüstri mirasının da geçmişini korumak, hatıralarını yaşatmak ve ileride araştırmacılara da bir kaynak oluşturmak açısında önemli olduğunu düşünüyoruz. Tekel dönemindeki malzemeleri koruma altına alabildik. Çünkü biz gelmeden birr kısmı tarumar edilmişti”

“DOĞAL ÇEVREYE HİÇ BİR ZARAR VERMEDİK”

Olabildiğince her şeyi korumaya çalıştıklarını, çevreye hiçbir zarar vermediklerini söyleyen Rektör Çelikcan, “Koruyabildiğimiz kadarıyla buraya geçen seneTekel döneminin izini yansıtan 'İZ' sergisi açtık.  Bunlarla bir müze açmayı planlıyoruz. Buradaki endüstri mirasını, doğal mirası tamamıyla koruyacak şekilde bir yapılanma yaptık. Hiçbir yeri orjinalinden daha yüksek bir halde tasarlamadık, yapmadık. Eski ve yeni fotoğrafları karşılaştırdığınız zaman mimari tarzının bile aynı şekilde devam ettiğini göreceksiniz. Bu fabrika binasını bu halde yapmak hiç kolay olmadı. Öğrenci merkezi yaptık burasını. Öğrenci kulupleri, kafetaryalar, spor merkezi gibi öğrenciye hizmet veren birimlerimiz hepsi bu binada konumlandı. Kütüphane binamız bir puro fabrikası ve deposuydu, orayı da mimarlar tasarladı ve şuanda öğrencilerin verimli çalıştığı mekana dönüştü. Olabildiğince her şeyi korumaya çalıştık. Doğal çevreye hiçbir zarar vermedik.

ÖZEL ARŞİVLER BAKIMINDAN EN ZENGİN KÜTÜPHANE

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi özel arşivler bakımınndan en zengin kütüphane. Çünkü Türkiye'de ve dünyada tanınan pek çok araştırmacı ın özel arşivi bizim kütüphanemizde bulunuyor. Bu arşivleri dijitalleştirerek herkese hizmetine sunma gayreti içerisindeyiz.

Bu anlamda Türkiye'de en büyük arşivcisi olan Taha Toros'un arşivi İst Şehir Üniversitesi kampüsünde. Çok önemli bir akademisyen ve siyaset adamı olan Fuat Köprülü 'nün arşivi bizim kütüphanemiz içerisinde. Yakın zamanda kaybettiğimiz üniversitemizin öğretim üyesi olan Şeref Mardin'in özel arşivi bizim kütüphanemiz içerisinde. Yakın zamanlarda kaybettiğimiz mütevelli heyet üyemiz ve bir süre tarih bölümü hocalığını yürüten merhum Kemal Karpat hocamızın göç odaklı özel arşivi İst Şehir Üniversitesi'de. Cüneyt Orhon ve Zeynep Taranç fotoğraf arşivi ki bunlar 19. yüzyıllarda itibaren Anadolu'da cam negatiflere çekilmiş fotoğraflardan da oluşan bir arşivi içeriyor. Hem görsel, hem, belge, hem kaynak olarak çok değerli bir özel arşive sahibiz. Önümüzdeki günlerde yeni katılımlar bunu genişleteceğiz. Kütüphanemiz sadece sahip olduğu kitap koleksiyonu anlamında değil ayrıca bu özel arşiviyle de çok güçlü.”

“YENİ İNŞA EDİLEN TEK MEKAN ÖĞRENCİ YURTLARIDIR”

Rektör Prof. Dr Çelikkan sözlerini şöyle tamamladı “Üniversite içerisinde eskiden ambarlar olarak adlandırılan aynı tarzda yapılmış yedili binalar dediğimiz fakülte binalarımız var. Fakülte binalarını da disiplinler arası etkileşim anlayışına uygun yapmış olduk. Fakülte binalarının hepsi ara kartlardan birbirlerine geçişlidir.

1200 kapasiteli öğrenci yurdumuz var. Kampüste yeni inşa edilen tek mekan öğrenci yurtlarıdır. Bu da zaten koruma altındaki alanın dışında kalıyor. Kampüste isteyen öğrencilerimiz bu yurtta kalabiliyor. Taşındıktan sonra bir emlak piyasası hareketlendi. Öğrencilere dönük yeni projeler yapıldı. Kampüs dışındaki yerleşim yerlerinde öğrenci nüfusu varını hale geldi. İlk aşamada planladığımız bütün çalışmaları bitirmiş durumundayız. Yakın zamanda bir inşaat çalışmamız olmayacak.” dedi