Son günlerde, Kartal belediyesi ve CHP ile ilgili basında çıkan bir takım haberler İlçe başkanı Kamer Gök ile bazı meclis üyelerinin psikolojisini iyice bozmuş.
Cuma günü yapılan son meclis toplantısında, kendisini meclisin tek yetkilisi gibi gören, meclise tepeden bakan, her şeyi kendisinin bildiğini sanarak meclise ve meclis üyelerine karşı olumsuz tavırlar sergileyen Kamer Gök’ün bu davranışı meclisin saygınlığına gölge düşürmüştür.
Gök’ün bu davranışı, meclis üyelerine de kötü örnek olmuştur.
Meclis oturumlarında bir şey dikkatimi çekmektedir. Kamer Gök, hemen her kürsüye geldiğinde genel siyaset yapmaktadır. Osya 5393 sayılı yasa çok açıktır, yerel parlamentoda siyaset yapmak meclisin “fesh”ini gerektirir.
Yargıya taşınması durumunda, meclisin “fesh”i gündeme gelebilir. Oysa Kamer Gök gibi eski bir siyasetçinin bunlara dikkat etmesi gerekmiyor mu.!
Öte yandan, her seferinde hamasi sözlerle demokrasiden özgürlüklerden insan haklarından bahseden Kamer Gök’ün meclis başkanvekili İmkan Demirci’ye karşı, sergilediği adeta onu yok sayan bir davranış içine girmesi, başta partililer olmak üzeri bir çok kişiyi rahatsız etmiştir.
Cuma günkü meclis toplantısı tam bir “curcuna” oldu, Kamer Gök’ün söz hakkı almadan kürsüdeki konuşmacılara müdahale etmesi meclisi gerdi. Meclis Başkanvekili İmkan Demerci’nin bu duruma yeteri kadar müdahale etmemesi üzerine meclis üyeleri bağırıp çağırmaya başladı, kimse meclis başkanını dinlemez oldu.
İşin içinden çıkamayan meclis başkanı, AKP’lilere hitaben “böyle devam ederse dışarı çıkarırım” demesine AKP’liler büyük tepti gösterdi. Ayağa kalkan Kamer Gök, belediye yasasında meclis başkanının böyle bir yetkisi olduğunu bu tür durumlarda meclis başkanının zabıta marifetiyle o kişileri dışarı çıkartabileceğini söyledi.
Oysa ki, meclisi bu duruma düşüren, “dışarı çıkarılmayı gerektiren” durumu kendisinin yarattığını unutmuştu. Durum çok açık olmasına rağmen, Gök’e sesini çıkaramayan Demirci’nin AKP’lilere müdahale etmesi ortamı iyice gerdi.
Tartışmaların yaşandığı sırada, CHP’li bayan bir meclis üyesi, AKP’li meclis üyelerine ağza alınmayacak bir söz sarf etti. AKP’li Kesimal ve bazı meclis üyeleri buna şiddetle tepki gösterdi, Kesimal meclis üyesinin bu sözlerini gere almasını istedi.
Aslında gergin durumun, bir şeylerin dışa vurumu olduğunu düşünüyorum. Siz yönetim olarak, Belediyenin yaptığı bu kadar bariz yanlışları ve hataları görmezseniz, yada görmezden gelirseniz, sizin görmediğiniz bir takım şeyleri CHP’nin tabanı ve sokaktaki sıradan vatandaş görüp önünüze koyarsa, işte psikolojiniz de böyle bozulur.
Çok ikazlar yaptık, çok önerilerde bulunduk ama olmadı, söylenecek söz kalmadı, kendi düşen ağlamaz.
Bizim oralarda biz söz vardır. Bu işin “lele”si, bir de bunun “lolo”su var.
Şu kadarını söyleyebilirim, bu durumun böyle devam etmesi, CHP’nin sonunu hızlandır.
Son olarak, belediye meclisi belediye başkanına geniş çaplı yetki verdi. CHP’li meclis üyesi Atilla Duman ve İbrahim Doğan bu yetkinin yasal dayanağının olmadığını ileri sürerek ret oyu kullandı.
Tabi bu onların yasal hakları, bildiğim kadarıyla da 5393 sayılı belediye yasasında “meclis üyeleri yasal olmayan kararlara oy vermeye zorlanamazlar” şeklinde bir maddede var. Bu iki üye bu haklarını kullandı.
Oylamada dikkatimi çeken bir olay oldu, CHP’li meclis üyesi Kemal Uyan, çok tereddütlü davrandı, elimi kaldırayım mı kaldırmayayım mı, ret verirsem disipline gönderirler mi gibi duygular içindeydi, hatta zaman zaman arkadaşları elini kaldırması veya kaldırmaması yönünde ikaz da etti. Sonunda yetkinin verilmesi yönünde oy kullandı, onun oyuyla teklif meclis başkanının oyu iki oy sayıldığından 17’ye 18, oyla meclisten geçti.
Her halde mahalle baskısı bu olsa gerek dedim..
Bende, Belediye Başkanına böyle bir yetkinin verilmesinin yasal dayanağının olmadığını düşünüyorum.
Kanaatime göre, bu meclis kararı yargıdan döner. Bekleyip hep birlikte göreceğiz..
FACEBOOK YORUMLAR