Koltuk Değenekleriyle, İktidar Naraları Atmak!

Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bir kurultayı daha gerçekleşti ancak, değişen hiçbir şey olmadı. Türkiye’yi yaşanan bu olumsuz tablodan çıkaracak, geleceğe yönelik, siyasi bir çalışmanın, yeni politikaların olmadığı da görüldü!  Sadece kendisinin ayakta kalması için, varlığını sürdürmesi için siyaset yaptığı görüldü. Bedel ödemeyi göze alamayan bir partinin, bir liderin “iktidara yürüyoruz” naraları atması siyasi arenada, kamuoyunda ne kadar karşılık bulur?
Demokrasi mücadelesi veren partilerin destekleriyle kazandığı belediyeleri, kendi başarısı sayma rehavetine kapılarak “iktidara yürüyoruz” “ hedef iktidar” “Enerjinizi iktidara hazırlayın” söylemleri siyasette toplumda kabul görür mü? O koltuk değeneklerinin, kendi ayakları olmadığını unutmak siyasi körlüktür. O koltuk değeneklerinin bir gün koltuğunun altından kayıp gideceğini düşünmemek öngörüsüzlüktür.
Olmuyor, CHP umut vermiyor! Kendi kimliğinden ilkelerinden uzaklaşacaksın, AKP’yi taklit ederek onun yaptıklarını yaparak “bak ben de inançlıyım, bak bende camiye gidiyorum, bak bende yardım dağıtıyorum, bak bende camide okuyorum” diyeceksin, sol değerlerin bir tanesini bile ağzına almayacaksın, geleceğe dair umut vermeyeceksin, sonra parti emekçilerinin, insanların “iktidara yürüyoruz” sözüne inanmalarını bekleyeceksin!
Partide yaşanan bu olumsuzluklara muhalefet eden partililere de “Parti içi konuları basında değil içimizde konuşalım, enerjimizi iktidar olmaya harcayalım” mesajı yayımlayarak susmalarını isteyeceksin!
İşte, parti emekçisi Süleyman Bayraktutan’ın, Kılıçdaroğlu’nun o çağrısına verdiği cevap “Sayın Genel Başkanım; Örgütün sesini mahalle kongrelerinden başlayarak kısarsanız kurultayda örgüt vicdanının ve taban iradesinin ses bulmasına izin vermeyen atanmış belediye başkanlarınızın ve myk nızın tüm antidemokratik yaptırımlarla müdehalesine ses çıkarmazsanız kongre biter ertesi gün tabandan homurdanmalar devam eder. Bunu da sanki etik dışı bir hareketmiş gibi yadsımanız çok anlamlı gelmedi Zira biz derdimizi nerede kime nasıl anlatacağız???
 
Muharrem İnce Meselesine ne demeli, sen parti içi meseleleri basında değil içimizde konuşalım diyeceksin, ama partisinden daha yüksek oy almış, Cumhurbaşkanı adayı’nı kurultay’da protıkole davet etmeyerek, basına malzeme vereceksin! Sonra da, partililerden birlik beraberlik bekleyeceksin.
 
Sonuç olarak, Muharrem İnce partiden ayrılacak. Parti kurar mı kurmaz mı önümüzdeki günlerde göreceğiz. Kurarsa ne olur? Kurarsa çıkışına parti programına, kadrosuna bakmak lazım. Çünkü böylesi durumlarda kurulan partilerin kimi yol’da gitti, kimi yok olup gitti. Eğer ortanın sol’unda umut veren güven veren bir kadroyla çıkış yaparsa, bir dönem sonra CHP’de sıkıntı yaratır.